Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
21
Cevap
5845
Tıklama
0
Öne Çıkarma
GÜNEŞ İLE GEZEGENLER ARASINDAKİ YÖRÜNGE OLUŞUMLARI ÇEKİM KUVVETİ İLE Mİ AÇIKLANIR?..
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

güneş ve gezegenler arasındaki bağın "çekim kuvveti" olduğunu öğretmişlerdi bize, şimdi farklı mı öğretiyorlar bilemiyorum...
dünya ile güneş, dünya ile ay arasında olduğu gibi, neptün veya (gezegen listesinden çıkarılan) plüton'u yörüngede tutan bağın da "çekim kuvveti" olduğunu öğrenmiştik...dünya ile ay arasındaki med-cezir ilişkisini hepimiz biliriz zaten...

ancak güneş ile bazıları arasındaki mesafenin mesela neptün 4,5 milyar km. ve plüton 6 milyar km. olduğunu düşündükçe aklım karışmaya başlıyor...
bu kadar uzak iki uzay cismi arasında, gerçekten yörüngede tutacak kadar çekim kuvveti olabilir mi?..
güneş 1,4 milyon km. çapında, dünyanın çapı yakl. 14.000 km. yani çaplar arasında 100 kat fark ve arada 150 milyon km. yani çapının 100 katından biraz fazla mesafe var...
dünya ile güneş arasındaki çap ve mesafe oranları ortalama 100 çıkıyor, bu da enteresan...

buna karşılık ay'dan küçük olan plüton ile güneş arasındaki mesafe, kendi çapının 4.000 katı...

güneşin, ışığının bile 6 saatte ulaştığı plutonu kütlesel çekim gücü ile kendine bağladığını söylemek zor gibi...
yoksa; gezegenleri yörüngelerinde tutan sadece çekim kuvveti değil mi?..





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bayberty -- 16 Ağustos 2014; 21:37:35 >

P
10 yıl
Yüzbaşı

Çekim kuvvetinin sebebi Güneş'in kütlesidir, tek başına Güneş sisteminin % 99,8 kütlesini oluşturur.
Bu kütlede bizi yörüngesinde tutacak çekim kuvvetini sağlar.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
10 yıl
Binbaşı

Einstein teorisine gore gunes uzay zamani bukuyor ve gezegenlerde bu bukulme nedeniyle gunesin etrafinda donuyor. Carsaf,elma ve top iliskisi ile gosteriliyor



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Priori Incantatem

Çekim kuvvetinin sebebi Güneş'in kütlesidir, tek başına Güneş sisteminin % 99,8 kütlesini oluşturur.
Bu kütlede bizi yörüngesinde tutacak çekim kuvvetini sağlar.


oranlarsak, insan boyutlarındaki bir cismin "4 km." uzaktaki bir fındığa çekim kuvveti neyse, güneşin plütonu yörüngede tutması da öyle bir şey...fizik kurallarına uygun mu bu?..


Bu mesaja 2 cevap geldi.
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: UmudunuKaybetme

Einstein teorisine gore gunes uzay zamani bukuyor ve gezegenlerde bu bukulme nedeniyle gunesin etrafinda donuyor. Carsaf,elma ve top iliskisi ile gosteriliyor

bununla ilgili deneyler göstermelik yapılıyor hatta organize işler filminin başlangıcında da geçiyor bu örnek, ancak uzayda bir zemin yok ki örnek verildiği şekilde bir etki yaratsın güneş...

bence bize bilimin göstermelik ucuz kısmı anlatılıyor, asıl meseleyi kendi aralarında konuşuyorlar...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
10 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: baberti

quote:

Orijinalden alıntı: UmudunuKaybetme

Einstein teorisine gore gunes uzay zamani bukuyor ve gezegenlerde bu bukulme nedeniyle gunesin etrafinda donuyor. Carsaf,elma ve top iliskisi ile gosteriliyor

bununla ilgili deneyler göstermelik yapılıyor hatta organize işler filminin başlangıcında da geçiyor bu örnek, ancak uzayda bir zemin yok ki örnek verildiği şekilde bir etki yaratsın güneş...

bence bize bilimin göstermelik ucuz kısmı anlatılıyor, asıl meseleyi kendi aralarında konuşuyorlar...



Uzayda kara madde ve kara enerji olduğu varsayılmakta. Kara madde varsa zaten bir zemin gibi birşey de var. Yani 2 boyutlu değilde uzayın genişliği boyunca kara maddeler dağılmış. Güneşte bu zeminin üstünde bir baskı oluşturmuş.

Ya ben bu konularda Einsteine güvenirim.

Bilimin göstermelik kısmını pek bilmem de, bizden sakladıkları pek çok şey var orası kesin



P
10 yıl
Yüzbaşı

Uzayı bükme, şöyle düşünülebilir: Bir yatağa yattığımızda veya baskı uyguladığımızda yatak, uyguladığımız kuvvetle büzüşerek ve çukurlaşarak şekil alır. 3 boyutlu bir örtü gibi düşünebileceğimiz uzayın herhangi bir kütlenin bulunduğu kısmı da 3 boyutlu olarak her taraftan çukurlaşır. Böylece o bölgede uzayın ve zamanın yapısı farklılaşır. Bir kütlenin uzayda oluşturduğu 3 boyutlu çökük alanda diğer daha ufak kütleler merkeze doğru sürüklenmek durumunda kalır. Dolayısıyla da büyük kütle ufakları çekmiş gibi görünür. Fakat aslında çekme veya itme yoktur; yol alma vardır denilebilir. Ufak kütle, büyük kütlenin uzayda içe göçük hale getirdiği alanda merkeze doğru kayarken hız kazanır. Kazandığı bu hızla yavaşça savrularak merkeze kaymaktan kurtulur. Bu ilk savrulmayla da büyük kütle çevresinde dönmeye başlamış olur. Kazanılan hız genelde sürtünmesiz olan uzayda daima devam edebildiğinden, ufak kütle artık merkeze doğru sürüklenmekten kurtularak kendine büyük kütle çevresinde bir yörünge edinmiş olur. Bir gezegen yörüngesinin genelde elips biçiminde olmasının nedeni ise gezegenin merkeze doğru yol alırken kazandığı hızla öbür tarafa savrularak uzaklaşmış olmasının neticesidir.


Örnek olarak :

Videoyu izlemek için tıklayınız


Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @baberti
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

bu tür örnekleri çok gördüm ve bana çok sığ geliyor...uzay bir zemin değil, güneş sistemi de bir zemin üzerinde değil, her tarafı boş olan, altı-üstü-zemini olmayan bir uzay alanı...

bu video ve benzerleri yani kumaş üzerinde yapılan örnekler bana çocukça geliyor, asıl örnek boşluk bir ortamda verilmeli...bunun animasyonunu da yapıyorlar ama boşluk olgusu gözardı edilerek saçma sapan bir çizgi film gibi geliyor bana, bu benzetmeyi kullanmadan bilimsel bir anlatım versiyonu yok mu bunun...

ayrıca günümüzde anlaşıldı ki yıldız ve gezegen sistemleri de böyle değil, hem kendi yörüngesinde hem de galaksi ile birlikte hareket eden bu sistemlerin böyle kumaş zemin örnekleriyle anlatılma dönemi geçmiş olmalıydı, bu örnekler 20. yy. II. yarısında kullanıldı, biz 21. yy.'dayız...

niçin her yıldızın ve çevresinde dönenlerin altında sanki zemin varmış gibi hayal ettiriliyoruz anlamıyorum, bu bir uyutma numarası yada çocuk avutması gibi...

@Priori Incantatem


Bu mesaja 2 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Priori Incantatem
W
10 yıl
Binbaşı

%4'e göre hesap yaptığın için sana garip geliyordur.

< Resime gitmek için tıklayın >

Karanlık madde sanırım galakside mevcut normal madde yoğunluğuna göre dağılıyor yani güneşin etrafında daha yoğun olmalıki kütle-çekim dengelensin.

O çarşaf örneğide aslında hala geçerli,bükülen çarşaf uzay zamansa nekadar çökme oluyorsa orasıda yoğun bölgeler demektir,karanlık maddede daha yoğun yani oralarda.

Plüton çok uzakta ve ufaktır,okadar uzakta güneş onu nekadar çekicekki yörüngesinde kalıcak diyosun,ama başka kuvvet olmayınca oda yörüngesini koruma eğilimde olucaktır.

http://cfcp.uchicago.edu/research/highlights/highlight_2005-06-01.html


ekleme:Buda uzaydaki karanlık madde dağılımı:
< Resime gitmek için tıklayın >

Koyu yerler daha yoğun açıklardan,gri yerlerden gelen data yanıltıcı çünkü samanyolu galaksisi orası,onu göz ardı ediceksin.

http://sci.esa.int/planck/51604-all-sky-map-of-dark-matter-distribution-in-the-universe/





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi w_wallace -- 19 Ağustos 2014; 23:03:27 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: w_wallace

%4'e göre hesap yaptığın için sana garip geliyordur.

Karanlık madde sanırım galakside mevcut normal madde yoğunluğuna göre dağılıyor yani güneşin etrafında daha yoğun olmalıki kütle-çekim dengelensin.

O çarşaf örneğide aslında hala geçerli,bükülen çarşaf uzay zamansa nekadar çökme oluyorsa orasıda yoğun bölgeler demektir,karanlık maddede daha yoğun yani oralarda.

Plüton çok uzakta ve ufaktır,okadar uzakta güneş onu nekadar çekicekki yörüngesinde kalıcak diyosun,ama başka kuvvet olmayınca oda yörüngesini koruma eğilimde olucaktır.


hocam bana çarşaf olmayan bir çizim yapabilir misin, yani zemin kullanılmadan anlatabilir misin, uzay boşluğunu anlatmanın başka yolu yok mudur?..zeminsiz, çarşafsız, kumaşsız bir çizim/animasyon varsa onu izleyeyim belki daha iyi olur...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bayberty -- 19 Ağustos 2014; 23:06:33 >

B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

karanlık madde ile ilgili bilgiler henüz çok zayıf, üzerine bilimsel kuram geliştirmek için erken...




Bu mesajda bahsedilenler: @w_wallace
M
10 yıl
Yüzbaşı

Dostum bi elmayla insan arasındaki kütle çekimiyle dünya ve güneş arasındakini bir tutamayız. Kütlesi kadar durgun potansiyel enerjileri var ki bu enerji muazzam büyüklükte. Bir yıldızı düşünürsek ki güneş normal yıldızlardan yaklaşık 15 kat daha kücük bir kütleye sahip, yıldızlar patladığında süpernova ile karadelik oluşturuyolar ki karadelikler uzay zamanı eğip bükebilen muazzam kütleli şeyler. Bir yıldız bile böylesine büyük bir çekim(ışığı yutacak kadar) sahibiyse güneş niye olmasın ki?



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

dünyanın bütün fizik, matematik, astronomi otoriteleri meseleyi hep bu şekilde mi açıklıyor, yoksa bizim gibi meraklı veya amatörler meseleyi öyle mi zannediyor?..

ayrıca karadelik ayrı bir konu...



P
10 yıl
Yüzbaşı

Atom altı parçacıklar seviyesine inmek gerekiyor bunun için fakat orada da henüz varlığı kanıtlanmamış kuramsal parçacıklardan bahsediliyor.
Örneğin "graviton". Temel atom altı parçacıkları keşfedersek bunları açıklamak çok daha basit olacak.


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @baberti
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Priori Incantatem

Atom altı parçacıklar seviyesine inmek gerekiyor bunun için fakat orada da henüz varlığı kanıtlanmamış kuramsal parçacıklardan bahsediliyor.
Örneğin "graviton". Temel atom altı parçacıkları keşfedersek bunları açıklamak çok daha basit olacak.


haklısınız,
dediğim gibi bazı kuramlar için erken, sanırım 21. yy. ortalarını beklememiz gerekecek...
20. yy. başında evreni samanyolundan ibaret sanan bir bilim mirasından bugüne geldik, o günün kuramları bugünün bilim adamlarına ne kadar ilkel geliyorsa, bugünün bilimsel kuramları da sonrakilere öyle gelecektir...



S
10 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: baberti

quote:

Orijinalden alıntı: Priori Incantatem

Çekim kuvvetinin sebebi Güneş'in kütlesidir, tek başına Güneş sisteminin % 99,8 kütlesini oluşturur.
Bu kütlede bizi yörüngesinde tutacak çekim kuvvetini sağlar.


oranlarsak, insan boyutlarındaki bir cismin "4 km." uzaktaki bir fındığa çekim kuvveti neyse, güneşin plütonu yörüngede tutması da öyle bir şey...fizik kurallarına uygun mu bu?..



uygun,

Çekim kuvveti ne kadar az olursa olsun, o cisme etkiyen başka bir kuvvet yoksa, yörüngede kalmaktan başka çaresi yoktur.
Bir fındıkta ,boş uzayda, fındığa etkiyen başka kuvvetler gözardı edilecek kadar az ise, insanın çekim kuvvetiyle belli bir yörüngede insan etrafında dolaşacaktır. Bunun sebebi yine Newton un eylemsizlik yasasıdır.



G
10 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Kaptan Haddock


quote:

Orijinalden alıntı: UmudunuKaybetme

Einstein teorisine gore gunes uzay zamani bukuyor ve gezegenlerde bu bukulme nedeniyle gunesin etrafinda donuyor. Carsaf,elma ve top iliskisi ile gosteriliyor

Kuantum Teorisi'ne görede bir araya gelmiş atomların sebep olduğu gravitron enerjisi bu bükülmeye ve çekim etkisine sebep oluyor.

gravitron parçaçığı varmış teorik olarak kütlesizmiş. Enerji galiba.

Kanıtlansalar keşke de bizde de polemikler bitse


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
10 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Priori Incantatem

Uzayı bükme, şöyle düşünülebilir: Bir yatağa yattığımızda veya baskı uyguladığımızda yatak, uyguladığımız kuvvetle büzüşerek ve çukurlaşarak şekil alır. 3 boyutlu bir örtü gibi düşünebileceğimiz uzayın herhangi bir kütlenin bulunduğu kısmı da 3 boyutlu olarak her taraftan çukurlaşır. Böylece o bölgede uzayın ve zamanın yapısı farklılaşır. Bir kütlenin uzayda oluşturduğu 3 boyutlu çökük alanda diğer daha ufak kütleler merkeze doğru sürüklenmek durumunda kalır. Dolayısıyla da büyük kütle ufakları çekmiş gibi görünür. Fakat aslında çekme veya itme yoktur; yol alma vardır denilebilir. Ufak kütle, büyük kütlenin uzayda içe göçük hale getirdiği alanda merkeze doğru kayarken hız kazanır. Kazandığı bu hızla yavaşça savrularak merkeze kaymaktan kurtulur. Bu ilk savrulmayla da büyük kütle çevresinde dönmeye başlamış olur. Kazanılan hız genelde sürtünmesiz olan uzayda daima devam edebildiğinden, ufak kütle artık merkeze doğru sürüklenmekten kurtularak kendine büyük kütle çevresinde bir yörünge edinmiş olur. Bir gezegen yörüngesinin genelde elips biçiminde olmasının nedeni ise gezegenin merkeze doğru yol alırken kazandığı hızla öbür tarafa savrularak uzaklaşmış olmasının neticesidir.


Örnek olarak :

Videoyu izlemek için tıklayınız


şu mesajın tamamını italik yapmasanız gözlerim bozuluyor



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
10 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

bazıları bilimsel gerçekleri toplumla paylaşmaz, ninni tazı bilgilerle avuturlar...
kimileri de o boşluğu masabaşı bilim safsatalarıyla doldurmaya çalışıp bir de Kur'an'ı yorumlarına alet ederler...
bu tipler benim kanaatimce münafıktır...alın size somut bir örnek, yaşlı amcamız masabaşında bilim yapıyor...
Videoyu izlemek için tıklayınız

bir de bu var...https://www.facebook.com/photo.php?v=654634168007239&set=vb.356934671110525&type=2&theater


Bu mesaja 1 cevap geldi.
B
10 yıl
Teğmen

quote:

Orijinalden alıntı: baberti

bazıları bilimsel gerçekleri toplumla paylaşmaz, ninni tazı bilgilerle avuturlar...
kimileri de o boşluğu masabaşı bilim safsatalarıyla doldurmaya çalışıp bir de Kur'an'ı yorumlarına alet ederler...
bu tipler benim kanaatimce münafıktır...alın size somut bir örnek, yaşlı amcamız masabaşında bilim yapıyor...
Videoyu izlemek için tıklayınız

bir de bu var...https://www.facebook.com/photo.php?v=654634168007239&set=vb.356934671110525&type=2&theater



bilimsel gerçkelerin toplumla paylaşılmadığı kanısına nerden vardınız ?
Bahsettiğiniz bu paylaşılmayan bilgiler neler ?
Bu bilgileri toplumla paylaşmayan kişi ya da kişilerin bundan ne gibi faydası olabilir ?

Ve bu ön yargı neden ?



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >