s.a dostlar ; bildiğiniz üzere 15 gün önce 5 ay çalıştığım işyerinden çıkartıldım tam kurtuldum derken bu sefer de bu işyeri sürekli rüyalarıma giriyor gündüz uyurken bile rüyamda eski işyerimi eski postabaşını eski arkadaşlarımı görüyorum işe başladığımdan beridir fabrikayı işyerini bir türlü sevemedim ısınamadım alışamadım kafa dengi bir tane arkadaşım olmadı 5 ay çile çektim durdum .. hiç kimseye derdimi anlatamadım kimsede anlamadı. sizce nereye varır bu durum ??
Benim Psikolojim saglamdir ama benim de aklıma gelip duruyor bazı olaylar herkesde olan bir şey çok takılma zamanla da unutuyorsun zaten
valla nasıl unutacam nasıl alışacam bu duruma bilemiyorum 5 ay çalıştım ama sanırsın 10 yıl çalışmış gibiym nefret ediyorum o fabrikadan batar iflas eder inşallah...
Ben bir ay kargo firmasında çalıştım. Bir ay daha çalışsaydım fıtık olacaktım. Ordan çıkıp markete girip okul başlayana kadar devam ettim. Demem o ki, bazı iş yerleri sıkıntılı bazıları rahat. İşten çıkmak can sıkıyor ama yenisini bulunca unutuyorsun.
Ben bir ay kargo firmasında çalıştım. Bir ay daha çalışsaydım fıtık olacaktım. Ordan çıkıp markete girip okul başlayana kadar devam ettim. Demem o ki, bazı iş yerleri sıkıntılı bazıları rahat. İşten çıkmak can sıkıyor ama yenisini bulunca unutuyorsun.
aynen haklısın kargoculuk market gibi yerler ağır işler pek bana gelmezler... işte dünyanın adeleti bu kimisi masa başında akama kadar masa başında bilmem neyinin üzerinde fındık kırarak çalışır kimisi bizim gibi akşama kadar eşşek gibi çalışır ezilir her türlü baskıya mağruz kalır batsın bu dünya bee....
İş hayatı zor. 10 yıldır her sabah söve söve gidiyorum işyerime. İş farketmiyor, çalışmak zorunda olmaya küfrediyorum. Birçok farklı firmada çalıştım. İdari personelim bu arada, işim ağır değil. Ama çalışmak, çalışmak zorunda olmak çok saçma.
Ben ilk yıl bunu anladım. Ve kendime 10-15 yıl verdim. Gerekli birikimi yap ve birdaha çalışma dedim kendime. 400 bin euro civarında servetim oldu. Birkaç yıl daha birikim yapıp çiftlik evime yerleşip sevdiğim hayvanlarımla yaşayacağım. Geçimimi öyle sağlamaya çalışacağım. Plan tutmazsa birikimimi yiyeceğim. Bir ömür yeter de artar bile.
İş hayatını, kapitalizmi, birçok şeyi sevmiyorum nefret ediyorum. Şehir hayatını da sevmiyorum. İnsan sevmiyorum. Avrupanın en güzel ülkesinin başkentinde yaşıyorum. Bana göre değil bu yaşam tarzı.
Memleketimde doğaya çıktığımda, avladığım hayvanı kendim parçalayıp pişirip yediğimde yaşadığımı hissediyorum. Pickupa binip dağ bayır demeden köpeğimle beraber gezdiğimde yaşadığımı hissediyorum. Doğayla mücadele ettiğimde mutlu oluyorum. Horoz sesiyle uyandığımda mutlu oluyorum. Kebabımı dağ evimde eşsiz doğa manzarasına karşı güneş batarken yediğimde yanına iki tek attığımda mutlu oluyorum.
İşi bıraktığımda yılın bir kısmını şehirde, bir kısmını doğada geçirmeyi planlıyorum. Kışın şehir yazın doğa. Güzel bir çiftlik evi aldım. İnek, koyun, at, tavuk vs birçok hayvanı besleyecek kapasitesi var. İçinde güzel bir müstakil evi var. Belki birçok hayvan alıp yılın tamamını orda geçiririm belki bunun ticaretini yaparım. Ya da hiçbir hayvan almayıp yaz aylarında vakit geçiririm. Kışın birde az sezonunda giderim. Bilemiyorum. Ama şu şekilde bir ömür devam etmeyeceğim kesin. Her sabah erken kalk kalk nereye kadar. Saatlere bağımlı olmamak ne büyük özgürlük olmalı.
İş hayatı zor. 10 yıldır her sabah söve söve gidiyorum işyerime. İş farketmiyor, çalışmak zorunda olmaya küfrediyorum. Birçok farklı firmada çalıştım. İdari personelim bu arada, işim ağır değil. Ama çalışmak, çalışmak zorunda olmak çok saçma.
Ben ilk yıl bunu anladım. Ve kendime 10-15 yıl verdim. Gerekli birikimi yap ve birdaha çalışma dedim kendime. 400 bin euro civarında servetim oldu. Birkaç yıl daha birikim yapıp çiftlik evime yerleşip sevdiğim hayvanlarımla yaşayacağım. Geçimimi öyle sağlamaya çalışacağım. Plan tutmazsa birikimimi yiyeceğim. Bir ömür yeter de artar bile.
İş hayatını, kapitalizmi, birçok şeyi sevmiyorum nefret ediyorum. Şehir hayatını da sevmiyorum. İnsan sevmiyorum. Avrupanın en güzel ülkesinin başkentinde yaşıyorum. Bana göre değil bu yaşam tarzı.
Memleketimde doğaya çıktığımda, avladığım hayvanı kendim parçalayıp pişirip yediğimde yaşadığımı hissediyorum. Pickupa binip dağ bayır demeden köpeğimle beraber gezdiğimde yaşadığımı hissediyorum. Doğayla mücadele ettiğimde mutlu oluyorum. Horoz sesiyle uyandığımda mutlu oluyorum. Kebabımı dağ evimde eşsiz doğa manzarasına karşı güneş batarken yediğimde yanına iki tek attığımda mutlu oluyorum.
İşi bıraktığımda yılın bir kısmını şehirde, bir kısmını doğada geçirmeyi planlıyorum. Kışın şehir yazın doğa. Güzel bir çiftlik evi aldım. İnek, koyun, at, tavuk vs birçok hayvanı besleyecek kapasitesi var. İçinde güzel bir müstakil evi var. Belki birçok hayvan alıp yılın tamamını orda geçiririm belki bunun ticaretini yaparım. Ya da hiçbir hayvan almayıp yaz aylarında vakit geçiririm. Kışın birde az sezonunda giderim. Bilemiyorum. Ama şu şekilde bir ömür devam etmeyeceğim kesin. Her sabah erken kalk kalk nereye kadar. Saatlere bağımlı olmamak ne büyük özgürlük olmalı.
değişik düşüncelerin var .. keşke bende öyle idari binada çalışsam o şekilde bir işi çok istedim ama nasip olmadı.. bana kaderimin bir oyunu mu anlamadım ne istediğim gibi iş nede eş bulamadım nereye varacak bizim sonumuz ?? :(
11 ay (155 mesaj)
hiç kimseye derdimi anlatamadım kimsede anlamadı.
sizce nereye varır bu durum ??