1. sayfa
Onlar vazgeçti belki. |
Reyis n'olur yavas! Fizikte merkez kac kuvveti diye birsey var, yorungeden cikacagiz mazAllah! ![]() |
Reyis n'olur yavas! Fizikte merkez kac kuvveti diye birsey var, yorungeden cikacagiz mazAllah! ![]() |
Tekrar avrupacı olduk doğru yoldayız Reis sonuna kadar haklı konuşmuş ![]() |
Onlar vazgeçti belki. |
Görünen o ki Akdeniz ve Ege'de taviz verilmedikçe bırakın AB'ye girmeyi pandemi döneminde ABD ile AB sağlam yaptırımlar sokmazsa iyidir. Mavi vatan,Biden ile tehlikeye girecek(Adam tam bir Yunan fanatiği) ve Türkiye çok dikkatli olması gerekiyor. |
Mavi vatandan taviz vermek gerekmez. Müslüman kardeşler ideolojisini tutmayıp mısırla israille görüşürsen yunana tokatı rahat basarsın.![]() |
Bölgede herkesin çıkarı farklı yanlız gözden kaçırdığın bir konu var:israil. Bütün devletler tamam dese bile israil ile anlaşmadığın sürece ki israil Erdoğan'a güvenmiyor(Suriye'de Türkiye varlığı ve pkk devleti kurdurmadığı,sahip olduğu kaynakları istediği gibi AB'ye satamadığı için) Dün şöyle bir haber okudum. Suudi Arabistan ve müttefiklerinin Katar'a ambargoyu kaldırması, bölgede fiili boykotla karşı karşıya olan ve milyarlarca dolarlık kayıp yaşayan Türk iş dünyasını da heyecanlandırdı. Normalleşme çıkışı yapan Birleşik Arap Emirlikleri'nden ise "Müslüman Kardeşler'e desteği kesin" çağrısı geldi. Anladığım kadarıyla yakın zamanda Suudi yakınlaşması(Baba yeniden idareyi eline almış gözüküyor) görebiliriz,hatta katar sonrası uygulanan boykot ve yaptırımlar kalkabilir. Yine de İsrail hizmetkarı Biden'in Yunanistan-Kıbırs Rum kesiminde oluşturacağı cephanelik: 1.Türkiye'ye Yunanistan'dan uzak dur,arkasında biz varız mesajı 2.Rusyayı Karadenizde kontrol etme şansı verecektir.Sadece burda değil Libya'da asimetrik değişiklikler bile mavi vatan projesini tehlikeye sokar. Mısır ve Türkiye Libya'da karşı karşıya Libya krizinde Türkiye ve Mısır'ın çıkarları karşı karşıya geldi. Mısır'da Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinden duyulan rahatsızlık büyük. Düşünceme göre kilit noktadaki ülkeler: 1.Rusya 2.İsrail 3.Yunanistan |
Turkiye ne zamandan beridir araplara gelin paralarinizi bizim bankamiza yatirin diyip duruyor Katar disinda somut bir adim varmi bilmiyorum zira araplardan gelen sicak doviz devleti iyi rahatlatir |
Dış politikada sanıyorum trup bir çıkış valfiydi avrupaya ıh deyip abd ile çözebiliyorduk şimdi o gitti arapların eline düşemeyiz avrupada bize yeterince güvenmiyor olabilir elimizdeki avrasya kozunu resmen pula çevirdik rusya rakip iran rakip bizi koruyamaz çin de bu politikaları finanse edemez |
Reyis n'olur yavas! Fizikte merkez kac kuvveti diye birsey var, yorungeden cikacagiz mazAllah! ![]() |
Reis sevdalıların beyni yandı şimdi ne diyecekler? Diyememişler zaten Bende bu konu neden açılmadı diyordum meğerse millet doğru dürüst cevap bile yazamamış |
Cidden bir dönem Şangay beşlisine girecektik.Ne oldu o iş? Yargı tamamen siyasallaşmışken,laiklik kavramının içi boşaltılıp devletin eğitim sistemi tamamen Sünni-Hanefi mezhebine göre dizayn edilmişken,devlet kurumları çeşitli sünni-hanefi mezhebine bağlı cemaatlere ve yandaşlara peşkeş çekilmişken,gençlerin kaderinin belirlendiği KPSS vb sınavların güvenirliği sarsılmışken,üniversitelerinde bilim üretmek yerine ezbere eğitim yapılırken,insan hakları ihlallerinde her gün bir level daha atlanırken,AİHM kararları keyfen uygulanıp keyfen uygulanmazken,basın tamamen 'tek sesli' bir hale getirilmişken,seçim kaybedilince bunu hazmetmeyip zorla seçimler yeniletilirken ve benzeri birçok absürt girişimler varken Avrupa Birliği Türkiye'yi neden kendi bünyesine alsın?Şu yapılanlar tamamen AB değerlerine ve amaçlarına aykırıyken nasıl AB'ye tam üye olma hedefinden bahsedilebilir? Dahası AB'ye üye olan iki ülke bize tamamen karşı.Bunlar Yunanistan ve Rum kesimi.Özellikle Rum kesimi 2004 yılında bunlar sayesiyle tek taraflı olarak AB'ye alındı.Evet,belki Türkiye'yi tam üye yapamadılar ama sağolsunlar 2004 yılında Kofi Annan Planını kabul ederek Rumların AB üyesi olmasını sağladılar.Bu da bir başarı (!) elbette ... Konuya geri dönecek olursak Yunanlıların ve Rumların onayı olmadan nasıl AB'ye dahil olacakmışız?Zira AB'ye üye olabilmek için tüm AB ülkelerinin 'evet' demesi gerekiyor.Yunanlıların ve Rumların Türkiye'nin AB üyeliğine 'evet' diyeceğini beklemek güneşin yarın doğudan değil batıdan doğacağına inanmakla eş değerdir.D.Akdenizde ve Kıbrısta Yunanlılar ile Rumlar lehine kararlar almadığımız sürece bu iki taraf kesinlikle Türkiye'nin AB'ye girişini veto eder.Biz de D.Akdeniz ve Kıbrıs konusunda geri adım atmayacağımıza göre sanırım konu kapanmıştır diyebiliriz. Bu saatten sonra AB'ye girmemiz dediğim gibi güneşin yarın batıdan doğması kadar imkansız bir durum.Ancak yine de AB'nin Türkiye'den beklediği bir takım reformları yaparak devletimizi daha çağdaş bir hale getirebiliriz.Lakin bunuda şuanki yönetim asla yapmaz.Dahası her geçen gün çağdaşlıktan ve modern Dünya'dan kopan bir Türkiye profili karşımızda dururken bunların 'AB'ye üyelikten vazgeçmedik' demeleri ne yazık ki acı bir şaka olmalı. Elbette bunun gerçekçi olmadığını biliyorlar.Maksatları AB'li yatırımcıları tekrar memlekete geri çekmek lakin dediğim gibi her gün AB değerlerinden uzaklaşan bir Türkiye'ye AB'li yatırımcılar neden gelsin? Dahası ülkede istikrar yok.Sınırların ötesinde terör örgütlerinin cirit attığı (bu da yine bunların hesapsız dış politikalarından kaynaklandı),devlet kurumlarının çeşitli gruplarca ele geçirildiği,yargısı siyasetin emrinde olduğu,ekonominin bile tek adamın arzusuna göre şekillendirilmeye çalışıldığı bir ülkeye neden yatırıma gelsinler? |
Niye yazdın ki bunları içim karardı ne güzel kendimi kandırıyordum![]() |
Yok yok vazgeçtik. Demokrasi çöpte. Bu en büyük vazgeçiş. |
Parlamenter Sistemde bile giremedin, Başkanlık gelince bitti o iş... Geçmiş Olsun |
Önce kahkahami atiyim🤣🤣🤣🤣🤣. Sonra dusunsunler buradaki arkadaslar.Ne su anki erk ab yi ister nede ab tryi.Aptalmi adamlar gumruk birligi yapmis insan çöplüğü olmuş iran,irak,suriye ,gurcistan ile komusu olmak.Tr tampondur ab sinirlari ile.Havic sopa haydi yoluna derler. |
Avrupa masali her seferinde tutuyor, bi arada vizeler kalkiyordu. Deli gibi savunuyordunuz ne oldu o is? Gunaydin yine. ![]() |
radikal seçmeni kızdırsa bile bizim güvenimiz tam. Avrupa kapılarını bize reis açacak. Artık Other Countrys sınıfından çıkacağız Europa lı Türkler diyecekler bize. |
1. sayfa
2 ay (2148 mesaj)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin geleceğini Avrupa Birliği (AB) ile tasavvur ettiklerini belirterek "Tam üyelik hedefimizden hiçbir zaman vazgeçmedik" dedi. Erdoğan, tam üyeliğin AB'nin ırkçılıkla mücadelesine de katkı sağlayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) büyükelçileriyle düzenlediği toplantıda açıklamalarda bulundu.
Sözlerine yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelenin, tüm insanlığın aynı gemide olduğunu hatırlattığını söyleyerek başlayan Erdoğan, hiçbir ayrım yapmadan 156 ülkeye tıbbi destek sağladıklarını aktardı.
Bu süreçte 100 bin vatandaşı Türkiye'ye getirdiklerini, 38 bin yabancıyı da destek vermek suretiyle ülkelerine gönderdiklerini belirten Erdoğan, "Tüm bunları insanlık ailesine karşı kendimizi mesul hissettiğimiz için yaptık. Yardım faaliyetlerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz" ifadesini kullandı.
'İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız'
Erdoğan, virüse karşı geliştirilen aşıların uygulanma süreciyle ilgili de konuştu. "Aşıyı vatandaşlarımıza gönüllülük esasına dayalı olarak uygulamaya yakında başlıyoruz" diyen Erdoğan, "İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız" bilgisini verdi.
Erdoğan sözlerinin devamında 2020 yılının Türkiye - Avrupa Birliği (AB) ilişkileri açısından kolay geçmediğini söyledi. Geride kalan dönemde çoğu suni olarak üretilen pek çok tatsız konuyla uğraşmak zorunda kaldıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
- "Bazı üye ülkeler, Türkiye ile ikili problemlerini AB koridorlarında çözme çabasına girdi. Birlik dayanışması bahanesi ardına sığınılarak, Türkiye-AB gündemi suistimal edildi.
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta ciddi haksızlıklara maruz kaldık'- Bu yaklaşım bir yandan köklü münasebetlerimizi esir alırken diğer yandan birliğin küresel güç olma iddiasını zayıflatıyor. Stratejik körlük olarak nitelendirdiğimiz bu tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta ciddi haksızlıklara maruz kaldık. Sahillere hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz."
Erdoğan, 25 Ocak'ta Yunanistan ile başlayacak istikşafi görüşmelerle ilgili olarak da "Yeni bir dönemin habercisi olacağına inanıyorum. Atina gerilimi tırmandırmamalı" görüşünü dile getirdi.'Millet olarak geleceğimizi AB ile tasavvur ediyoruz'
Erdoğan, Türkiye'nin geleceğini AB ile tasavvur ettiklerini söyledi. Türkiye'nin yaklaşık 60 yıldır AB'ye tam üyelik mücadelesi verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Onca çifte standart ve haksızlığa rağmen, tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik" dedi. Erdoğan şunları kaydetti:
- "2002 yılında göreve ilk geldiğimizde 'Kopenhag kriterlerine gerekirse Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz' demiştim. Tarihi nitelikte adımlar attık. Anayasamızın 3'te 2'sini değiştirerek, darbe döneminin izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdık.
- Darbelerle, cuntalarla maruf bir ülkeyi ileri demokrasi rayına oturttuk. Ülkemizde sessiz bir devrime imza attık. 15 Temmuz gecesi kimi Avrupa liderleri darbeye çanak tutan bir tavır sergilemiştir. Türkiye 15 Temmuz'da Avrupa'dan beklediği desteği göremedi.
- İslam karşıtlığı Avrupa'da yaşayan 6 milyon insanımızın güvenliğini tehdit etmenin yanı sıra AB açısından da büyük bir kara deliğe dönüşüyor.
- Türkiye'de herhangi bir kiliseye karşı böyle bir bomba atma, herhangi bir eylem girişimi... Söz konusu olmuş mudur? Olamaz. Böyle bir şeye asla müsaade etmeyiz. Tam aksine biz bunların hazinemizden, kendi cebimizden restorasyonlarını yapmak suretiyle ibadete açıyoruz.
- Tüm bunlar açıkken, Fransa'da Almanya'da, Avrupa'nın birçok yerinde Müslümanların ibadethanelerine yapılan saldırıları neyle izah edeceğiz?"
'Türkiye'nin tam üyeliği, ırkçılıkla mücadelede birliğin elini güçlendirecek'Erdoğan, Türkiye'nin tam üyeliğinin küresel ırkçılıkla mücadelede AB'nin elini güçlendireceğine inandıklarını belirterek "60 yılı bulan üyelik sürecimiz nasıl bizim için stratejik bir tercih ise AB'nin tam üyeliğe bizi kabulü de ontolojik bir tercih olacaktır. Brexit ile beraber artan belirsizlik ancak Türkiye'nin Avrupa ailesi içinde hak ettiği yeri almasıyla giderilecektir" diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Biz ülke olarak uzun vadeli bakış açısıyla, olumlu gündem oluşturmak ve ilişkilerimizi tekrar rayına oturtmak için hazırız. Avrupalı dostlarımızın da aynı iradeyi sergilemesini bekliyoruz.
- 2020 Mart ayında Brüksel'de yaptığımız görüşmelerde mutabakatın güncellenmesi konusunda anlaşmıştık. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık ancak Avrupa tarafından tekliflerimize cevap alamadık. Düzenli Türkiye-AB zirvelerini ve üst düzey diyalog toplantılarını da tekrar başlatmakta fayda görüyoruz.
- Kısa bir süre önce yaptığım görüşmelerde bu ay sonu kendileriyle birlikte ülkemize bir araya gelme teklifimi yaptım onlardan da kabul gördü.
- Ursula von der Leyen'e 'Sadece gelmek değil... Bir de şu anda bizim Suriye'nin kuzeyinde yapmakta olduğumuz briket evleri sizinle birlikte gezmek isterim. Göçten sorumlusunuz. Buraları beraber bir görelim. Nasıl bir hassasiyet içinde olduğumuzu bir görün' dedim. Biz kendilerinden söz aldık. Bu briket evler konusunda ciddi bir sayıyı onların da yapmak istediklerinin sözünü verdiler ama en ufak bir destek gelmedi.
Vize serbestisi sözünü hatırlattı: 2020 de bitti, 2021'deyiz, hala tutulmadı'Türkiye yük olan değil yük alan bir ülke, bunu göreceksiniz'
'NATO'nun diğer ülkeleri bizi neden yalnız bırakıyor?'
- Hepinizle NATO'da beraberiz. Bunu da birlikte sürdürmemiz gerekir. Terörle mücadelede biz hiçbir NATO ülkesini yalnız bırakmadığımıza göre acaba neden NATO'nun diğer ülkeleri bizi yalnız bırakıyor?
- Bizim yanımızda yer almadılar. Binlerce TIR silah, mühimmat, araç-gereci terör örgütlerine gönderildi. Bunlar verildi. Terör örgütleri bunlarla bize savaş açtı. Biz bir NATO ülkesi olarak bunlarla savaştık, savaşıyoruz, savaşacağız. Geri durmak yok.
- Aynı şekilde Libya, Dağlık Karabağ gibi bazı kesimlerce sorumlu addedilen alanlardan hiçbiri AB ile ve üye ülkelerle ilişkilerimizin özüne müteallik değildir.
'Türkiye - AB çıkarlarının örtüştüğü görülecektir'- Berlin Konferansı'ndan çıkan kararlara uyuldu mu? Darbeci Hafter kendini koruma durumunda mı? Koruma durumunda. Biz darbeci Hafter'e mücadelemizi vermemiş olsaydık, uluslararası camianın kabul ettiği şu andaki Milli Mutabakat Hükümeti yok olurdu. Bizim orada varoluşumuz Milli Mutabakat Hükümeti'nin ömrünü uzatmıştır.
- Bugüne kadar 9 bine yakın yabancı terörist yakalandı ve hepsini de geri gönderdiler. 30 yılda MİNSK üçlüsünün başaramadığını verdiğimiz destekle Türkiye 44 günde gerçekleştirmiştir. Tüm bu konular objektif şekilde ele alındığında Türkiye-AB çıkarlarının örtüştüğü görülecektir.
- Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli bir bakış açısıyla hareket edildiğine bunu başaracağımıza inanıyorum.
'2021-2023 arası AB Ulusal Eylem Planımızı güncelledik'Kaynak:https://tr.sputniknews.com/turkiye/202101121043561981-erdogan-yunanistanla-baslayacak-istiksafi-gorusmelerin-yeni-bir-donemin-habercisi-olacagina/