Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
1477
Cevap
75293
Tıklama
6
Öne Çıkarma
Cevap: En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (30. sayfa)
M
4 yıl
Yarbay

Aynen, editör baskısı ve okurların anket sonuçları baskısı yüzünden sanki bütün mangalar aynı kalıptan çıkmış gibi oluyor. Cesur girişimler nadir oluyor. Eskiden 1 ayda çıkan mangalara ne kadar yavaş çalışıyorlar diyordum da aslında 1 haftada çıkan mangalar aşırı hızlı çalışıyormuş! 1 haftada 1 bölüm çıkarmak hele asistan da yoksa uykusuz kalmak demekmiş...

@SenseiReki





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 14 Temmuz 2020; 16:16:33 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Periah @SenseiReki
S
4 yıl
Teğmen

İyi ki ben mangaka değilim editörüm kafayı yerdi ilerde bir karakter olacak işte o beni temsil ediyor yeri gelince tahmin edersiniz😁😁😁



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

D
4 yıl
Yarbay

Shinsekai yori
From the New World


Bilimkurgu, gizem, korku, psikolojik, doğaüstü, dram türleri içeren bu anime, insanların psişik güçlere sahip olduğu bu zamandan 1000 yıl sonrasını işliyor. Bu animede bir ana karakter ile beraber 5 tane ana karakter sayılabilecek karakterlerimiz var. Anime genel olarak gizem, psikolojik ve bilimkurgu odaklı gidiyor. Yanında orta seviyede doğaüstü var denebilir. En az kullanılan türler ise korku ve dram.

Anime çizimler ve animasyonlar olarak gene bir a1-pictures klasiği olarak değerlendirilebilir. Aynı kare içinde karakterlerin dönüşlerini dahi çok güzel bir şekilde aktarmışlar. Ben biraz daha karanlık bir ortamı olmasını isterdim orası ayrı ama bir anime için çok çok iyi seviyelerde çizimler var diyebilirim. Torch'lu sahneler ve arkada mavi ton ağırlıklı karanlık ile diablo'yu hatırlamamı sağladı. Biraz daha karanlık ve gerçekçi bir ortam olsa tam diablo havasını verirmiş ama bu da bir anime için yeterli.

Müziklerimiz de gayet yerinde her sahne için ayrı müzikler düşünülerek sizi önceden o moda sokmayı başarmış. Bunu izleyenler bilir gene bir başka a1-pictures yapımı olan shigatsu'da da görmüştük. İlla ki o seviyede değil müzikler ama gene de bu seviyeye yaklaşmışlar bu da bir başarı bence.

Romandan gelmesinden kaynaklı çok sağlam bir konuya sahip. Buna bir de muhteşem sayılabilecek bir konu işleyişi eklenince ortaya benim şu ana kadar izlediğim en kapsamlı anime çıkmış diyebilirim. Anlık flashbackler olsun, devamlı bir gizem ortamının içine atılıp o gizemi çözmek için size de düşünme fırsatı vermeye çalışması gayet başarılıydı. Anime ortaları ile başı arasındaki bölümlerde biraz beni sıktı ama 2. yarısı ile güzel bir ivme yakalayıp devamlı izleme isteğini bana kazandırdı. Gizem, psikolojik ve bilimkurgu türlerini sevenler kaçırmasın. Böyle bir hikaye zor bulunur. Bu tarz dram ağırlıklı olmayan animeleri sevmeyen biri olarak benden söylemesi. Puanını lgbt'den kırdım bir de ufak tefek şeylerden kırdım.

9 / 10

Önemli Not: Altyazı indirirken planetdp üzerinde yazılmış olan anime bilgilendirme yazısını sakın okumayın! Animenin büyük bir bölümünü spoiler olarak yersiniz. Bilginize.


Anime güzel bir şekilde bağlanıp bitti ama keşke karma şeytanları da kontrol altında tutabilecekleri bir teori daha çıkarıp o şekilde bitseydi daha bir güzel ve umutlu bitebilirdi. Orası eksik kalmış gibi. Gerçi öyle bitse umut üzerine kurulu bir son vermek de mantıksız olabilirdi o da var.

Grafiklerin dışında şeytanı görünce aklıma belki bilirsiniz diablo geldi. Bu animeyi sevenler konu olarak çok farklı olsa da diablo lore'una kitaplarına ilgi gösterebilirler. Bir şansınızı deneyebilirsiniz.

Lgbt'yi biraz abartmışlar. Öpüşmeler vs bunlar arkası bağlanmadan gösterildi. Böyle olunca o sahneleri çekmenin de bir anlamı yoktu. Hadi bu sahneleri gösterdin bari karakterler aralarındaki ilişkiyi bizim göreceğimiz şekilde işle ki biz de lgbt olsa dahi bir bağ kuralım. Şu haliyle o sahneler olmasaydı da olurdu diyorsun.

Ana karakterimiz de çok iyi niyetli, güzel ve ağır başlı bir karakter. ama iş aşka gelince fazla gidip geliyor. Başlarda shun diyordu sonra sotaru ile bir şeyler yaşar gibi olup araya giren zaman geçişi ile maria ya kaydı daha sonra shun'a tekrar bir kayma yaşayıp sonunda etrafında kimse de kalmayınca sotaru ile evlendi.

Bir başka bana göre eksisi ise düşmanlar tarafıydı bence. Squealer ile şeytan kızımız çok zayıf kaldılar animede. Özellikle devamlı squealer'ın planlarından bahsedip onu flashback tarzı göstermemeleri sanki hayalet biri ile savaşıyorlarmış hissi veriyor. Keşke onu da bu planlarını yaparken flashback tarzı biraz da etrafına emir yağdırırken görseymişiz izleyene çok daha etkili bir düşman hissi verilebilirdi. Aksiyon olarak gitmemesinden de kaynaklı şeytan kızımızı da çok çok az gördük animede keşke biraz daha aksiyon ve kan olsaydı diye düşünmeden edemiyorum. Anime sizi ortamıyla olsun konusuyla olsun o beklentiye sokuyor çünkü.

Maria ve momaru karakterlerine ne olduğunu da görseydik çok iyi olurdu. Şeytan kızımız ile ilgili bir kaç bağ kurulabilecek olay ile animede biraz daha etkileyici bir rol içinde olması sağlanabilirdi. En azından nasıl şeytana dönüştüğü anlatılmalıydı diye düşünüyorum.

Bir de aklıma takılan bir yer var. Kiroumaru bu sqeualer ın ordusu ile ilk kapıştığında üstü kanlar içinde 1 saat içinde yenemedim özür dilerim deyip gitti. Halbuki şeytanı gördüğünü ve silahlarının alındığını biliyor olduğunu son bölümlerde öğreniyoruz. Neden böyle bir yalanı söyleme ihtiyacı hissedip sonra ekibimize yardım etti orasını kaçırmış da olabilirim. Ya da bizim kızımız bir hayal mi gördü orada onu çıkaramadım. Bir başka aklıma takılan şey ise son bölümün son sahnesinde isimler ile yanlarında sayılar vardı orada ne denmek istendi acaba?

Özellikle şeytanı öldürme sahnesi gerçekten çok iyi düşünülmüş. Kiroumaru karakteri gibi güçlü bir karaktere anca böyle bir son yakışırdı zaten.

İnsanların ne kadar iğrenç varlıklar olduğunu tekrar yüzümüze vurdu anime. Güçsüz insanların psişik güçleri olan insanlara zarar vermemesini sağlamak yerine sırf altında çalıştırabilmek, ezebilmek ve öldürebilmek uğruna güçsüz insanları fareye dönüştürdüklerini görüyoruz.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 16 Temmuz 2020; 11:11:8 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
4 yıl
Yarbay

Güzel inceleme olmuş eline sağlık.

Bu anime bi kere distopya! Öyle umut dolu sonlar göremezsin. Olabilecek en kötü dünya anlatılmaya çalışılmış. Bence gayet de başarılı olmuş. Distopya dünyası dışardan görünüşte ütopya gibi görünür ama hiç de değildir. Bunu ilerleyen bölümlerde net olarak görüyoruz. İşin acı tarafı insanların kurduğu bu sistem sqeualer'ın isyanı ile yıkılsa da tekrar kuruluyor. sqeualer seni sevmedik, hain dedik ama bütün sözlerin doğruydu. Maria ve Mamoru'ya gelince onları bilerek göstermediler. Bazı animeler böyle yapar. Göstermeden, hafif karanlık bırakır ki bu daha çok etki bırakır. İlk başta inanmak istemedim ama onları sqeualer öldürdü...

Animede shoujo ai ve shounen ai dışında hiçbir eksik yoktu, buna katılıyorum. Müzikler ve çizimler zaten stüdyonun kalitesini gösteriyor.

Kiroumaru bu sqeualer ın ordusu ile ilk kapıştığında sqeualer gizli silahını hemen devreye sokmadı. Yani şeytan sandığımız o kızı. Bu durumda pek çok kişi feda edildi. Kız devreye girince de zaten canını zor kurtardı. Kaçması bile mucize. Son sahnedeki isimler ve sahnelere gelince onlar yeni koloniler ve nüfusları. Sonuçta bizim Saki'nin görevi bu değil miydi :))

Bu animede insanların yaşamak için neler yapabileceğini ne kadar alçalabileceğini ve nelerden vazgeçebileceklerini görüyoruz. Gerekirse kendi çocuklarından bile...


Karanlık animelere hoşgeldin. Bu daha başlangıç



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @-erna-
D
4 yıl
Yarbay

Teşekkür ederim.


Koloni isimleri demek. Ekşide biri yorum yazmış da o isimler animedeki farelerin insanken sahip oldukları isimler ve yaşları diye o sebeple biraz kafam karışmıştı. Doğru saki'nin görevi kolonileri kontrol etmekti. Oraları kaçırmıştım. Tamamladığın iyi oldu. Squealer'ın maria ve mamoru'yu öldürdüyse öldürdüğü sahneleri göstermeleri gerekirdi bence. Gerçi o kadar zaman geçişine rağmen gene de neredeyse hiçbir açık bırakmadan böyle bir konuyu 25 bölümde tamamlamak da bir başarı.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 16 Temmuz 2020; 12:10:8 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @maybe4you
M
4 yıl
Yarbay

Rica ederim.


Fare isimleri olması imkansız. Çünkü az önce baktım bi tanesinin başında "yeni" yazıyordu. Yani koloni değişmiş adının başına yeni takısı koymuşlar. Maria ve Mamoru meselesi dediğim gibi bilerek yapılmış. Yoksa 2 dakika ayırıp o sahneyi koymak zor olmazdı, biraz seyirciye bırakmak biraz da karanlık bırakmak istemişler. Doğru mu yanlış mı tartışılır. Ortada kesinlik olmasa da en mantıklı durum sqeualer'un onları öldürdüğü yönünde.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @-erna-
M
4 yıl
Yarbay

< Resime gitmek için tıklayın >

Fate/kaleid liner Prisma☆Illya Movie: Sekka no Chikai (FİLM) (2017)

Güzel filmdi. Kiritsugu'yu kısa da olsa tekrar görmek iyi oldu. Film olduğu için çoğu sahnesi hızlı geçilmiş keşke daha uzun olsaydı dedim.

8/10



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
4 yıl
Teğmen

Ajin'i izledim çizimi rahatsız etmezse izleyebilirsiniz.

Konusu:Ajin denilen ölümsüz insanlar var.Onlar ile insanlar arasında çekişmeyi anlatıyor Tokyo Ghoul'a benziyor.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

M
4 yıl
Yarbay

< Resime gitmek için tıklayın >

Bakuon
Bölüm sayısı: 12+1
Türü: Komedi, seinen, slice of life

Motorları sever misiniz? Bu anime tam motor animesi. Reklam yapmaktan çekinmediği için motor çizimleri de harika! Motorları anime usulü slice of türü anlatıyor bu anime. Okanoue kız lisesi diğer liselerden farklı olarak okula motorla gelinmesine izin veren bir okuldur. Motosiklet kulübü bile var. Bizim hikayemiz de böyle başlıyor. Anime karakterleri bu kulübün üyeleri oluyor. Kız lisesi olduğu için tabi hiç erkek yok animede. Ama komedi ve slice of life türünü hakkını vererek işlemiş. Birçok sahnede gülmekten gözümden yaş geldi. Tek eksisi slice of life animelerine klişe olan kaplıca ve deniz sahneleri. Bu sahneler için fanservice yapılmış. Slice of life animelerinde yapmasalar bunu olmaz sanki. Neyse motor ilgisi olanlar için 12 bölümlük çerez bir anime. Bu anime sanırım tutmadığı için devamı yapılmamış. 2016 yapım bu anime neden bu kadar az ilgi gördü pek anlamış değilim.

Böyle bir şey beklemiyordum ama bu animeyi tek cümle ile özetlemek mümkün. K-On'un motor versiyonu.

8/10



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
4 yıl
Binbaşı

Zetsuen no Tempest

< Resime gitmek için tıklayın >

Animeyi izledim. Çizimleri ve konusu güzel. Yer yer shakespeare göndermeleri var ve bu hoşuma gitti. Bence underrated bir animedir izlemenizi tavsiye ederim.

8/10



D
4 yıl
Yarbay

3-gatsu no Lion
March comes in like a lion


Dram, oyun, seinen(18-30 yaş arası için uygun) ve hayattan kesit türleri içeren bu anime, çocukken ailesi olmadan büyümek zorunda kalan shogi de yetenekli olduğu düşünülen rei karakterinin başından geçenleri ve gelişimini anlatıyor. Animemiz hayattan kesit ve oyun ağırlıklı gidiyor. Dram'ın da bu iki tür kadar olmasa da onlara çok yakın bir ağırlığı mevcut.

Çizim ve animasyonlar son zamanlarda gördüklerim içinde belki de en iyisi olabilir. Stil olarak sulu boya üstüne kara kalem çalışılmış gibi düşünebilirsiniz. Bunun yanında anime yüz çizimlerinde de farklı bir yol çizmek istemiş. Açıkçası ben çizim olarak animeyi aşırı iyi buldum. Özellikle bu şekilde risk alıp orjinal işler çıkarmak isteyen yapımları her zaman sevmişimdir. Neredeyse hiç boş bir yer bırakmadan detaylıca her şeyi çizmeyi başarmışlar. Bu emeği alkışlamak gerek. Ek olarak op-ed ler her sezon iki parça halinde düşünülerek eklenmişler ve müzik olarak olsun animasyon olarak olsun kalite anlamında birçok animeden iyi iş çıkarmışlar diye düşünüyorum. Natsume Yuujinchou kalitesinde op-ed ler görmek güzeldi. Favorim ilk sezon ilk bölüm op-ed ikilisi denebilir.

Müziklerimiz de çok başarılı olmasa da yerindeydi sırıtmadılar. Özellikle duygusal sahnelerde kullanılan müzikler çok çok iyi seçilmişti. Duygusal sahneler dışında kullanılan müzikler çok sivrilmediler ya da çok göze de batmadılar. Kalite olarak ortalarda bir yer bulduklarını söyleyebilirim.

Konusunun işlenişi gerçekten başarılıydı. Şu zamana kadar birçok slice of life ağırlıklı anime izledim ama bu zamana kadar bu kadar derli toplu işlenmiş bir slice of life animesi izlememiştim. Yan karakterlerimizin hayatlarının anlatılması olsun yan karakterin ana karaktere etkileri olsun çok iyi işlenmişti. Anime özellikle Shigatsu wa Kimi no Uso'ya ve Natsume Yuujinchou'ya benzemesi ile başta bir gönlümü kazandı. Bir bölümde de Clannad'a bir selam gönderdiler diye düşünmedim değil. Manga olarak önceden yazılmış gözüküyor ama konun animede işlenişinde bu saydığım animelerden etkilendikleri az çok belli oluyor.

Eksiklerine gelirsem eğer komedi olarak sunulan kısımlar ne yazık ki zayıf kaldılar pek güldürmediler. Olayları çok detaylı açıklamak yerine biraz daha az detay ile olan biten anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Animeyi izlerken anime sizi bu detaylı açıklamalar ile boğuyor hissine kapılıyorsunuz. Onun dışında ana karakterimiz olan rei'yi seslendiren arkadaşın iyi seçilmediğini düşünüyorum. Eksik kısımların detaylarına spoiler olarak aşağıda devam edeceğim.

Kısacası slice of life ve drama ağrılıklı anime severlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir anime olmuş. Shogi olmasına bakmayın. Bilmenizi gerektirecek bir durum animede yok. O sebeple bu 2 türü seven izlemeden geçmesin. Genel olarak bakıldığında bu kalitede slice of life animesi zor bulunur. O sebeple kaçırmayın derim.

Sezon 1 : 8/10
Sezon 2 : 9/10



Rei karakteri ne yazık ki seslendirme anlamında çok zayıf kalmış. Çocuk olabilir ama çok daha iyi seslendirmesi yapılabilirdi.

Özellikle 1. sezon saç baş yoldurdun Rei(saç da kalmadı gerçi neyse çaktırmayın ). Arkadaş bir insan bu kadar mı pasif olur. Bulmuşsun ailen sayılabilecek senin için her türlü fedakarlığı yapan 3 kızın olduğu aile. Ne diye bize pasif kalarak işkence çektiriyorsun. İlk sezonun düşük puan almasındaki bir diğer önemli faktör de shogi ağırlıklı gitmesi denebilir. Ama benim açımdan son bölümlere doğru Shimada karakterinin ortaya çıkışı ile anime güzel bir hal almaya başladı. Özellikle 20. bölümün başı çok başarılıydı.

Bu zamana kadar acaba sırf rei'nin iç sesini dinleyip ona mı odaklanarak bu anime geçecek derken bir anda Shimada üstünden anime anlatılmaya ve ilerlemeye başlayınca 1. sezonu benim için kurtaran sebep bu oldu. Neredeyse animeyi yarıda bırakacak kıvama gelmiştim.

Shimada'nın seslendirmesi ise gerçekten çok başarılı yapılmış. Tebrik etmek gerek. Aklı başında bir karaktere bir de böyle flashbackli sahneler ile desteklenen güzel bir ses eklenince karakter alıp başını gitti. Tabii rei'de bu tarz bir seslendirme yaş farkından dolayı bekleyemeyiz ama daha iyisi olabilirdi.

2. sezon ise 1. sezonun zıttı gibi bir şeydi. Bana 1 sezon işkence çektiren rei karakteri sonunda insiyatif almaya fedakarlıklarda bulunmaya başladı ki animeyi kurtaran en önemli kısım burası oldu. Yalnızlık ile baş etme, zorbalıklara katlanma kısımlarının işlenmesi, hina'ya bunu hayata boyunca yaşayan biri olarak yardım etmesi güzeldi. 2. sezon genel anlamda buram buram Natsume Yuujinchou havasını verdi anime.

Akari olsun hina olsun momo olsun çok güzel yan karakterlerdi. Özellikle momo sen nasıl tatlı bir şeysin öyle. Bu zamana kadar gördüğüm animeler içinde tartışmasız en tatlı anime karakteri. Bunda tabii çizim stilinin de etkisi büyük.

Sonunu toparlamak gerekirse gerçek annesini, babasını ve kız kardeşini göremedik. Bunu özellikle momo karakterini gördüğü an aklına kız kardeşinin gelmesi ile çok beklemiştim. Burası biraz hayal kırıklığı yarattı. Bir de üvey kız kardeşine bir dokunuşta bulunup hayatını değiştirebilir mi diye düşündüm ama oralar ne yazık ki işlenmemiş. Bir başka beklenti de üvey babası ile maç yapmasıydı. Bunu da görmemek üzdü. Özellikle bu maç ile maç sırasında gerçek ailesi ile yaşadıklarının işlendiği bir ya da birkaç bölüm ile bitirilseydi sonu çok çok daha etkileyici olabilirdi. Şu haliyle son biraz vasat kaldı. Anime devam eder mi orasını bilmiyorum ama şu haliyle iz bırakan güzel bir anime izledim. Bu bana fazlasıyla yetiyor.

Rei'nin momo'nun desteğini aldığı sahnede duygulanmayan olmamıştır diye düşünüyorum. Keşke bu fransız şarkısının müziğini hızlandırmadan daha çok kullansalarmış. Nikaiodu nın Rei'ye yorumcu olarak seslendiği sahne ile rei'nin hina'yı kurtarıcısı olarak kabul ettiği sahneler de duygulandırdı. Sezon 1 20. bölüm başı ile Smith'in kahvaltı yaptığı sahnelerde efsaneydi.






< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 3 Ağustos 2020; 15:12:18 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
M
4 yıl
Yarbay

Yorumunu okudum. Uzun uzun nefis bir yorum okumak güzeldi. Fakat iyi demişsin slice of life'ı iyi işlemişler demişsin ama neyin iyi olduğu spoiler olmayan kısımda hiç belli olmuyor :))


Dram kısmı daha çok ikinci sezona bırakılmış. Bence ikinci sezonda gayet de başarılı işlenmiş. Animede şok eden bi ölüm yoktu belki onu eksik bulmuş olabilirsin ama Nikaiodu'nun hastalığı, Rei'in kendi iç savaşı, özellikle Hinata'nın ağladığı o ikinci sezon sahneleri bence yeterince dram içeriyordu. Toplumsal meseler, öğretmen-öğrenci ilişkisi, zorbalık güzel işlenmiş konular. En çok da Rei'in yalnızlık teması iyi işlenmiş bence. İnsanlara yük olmak istemiyor bu nedenle de biraz onlardan uzak duruyor. Aile sevgisi görmediği için arkadaşı da olmadığı için sevmenin, sevilmenin nasıl bir şey olduğunu neredeyse unutmuş Rei.

Shogi fazla ön planda. Akıcı olmasını engelleyen durumlardan biri de bu. Ama shogi sahnelerindeki yüz ifadeleri, kullanılan animasyonlar çok başarılı bence. Oyuncuların tam olarak ne hissettiğini anlıyoruz.

2. Sezonun yüksek puan almasının sebebi bence şunlar:
1. Yalnızlık teması çok iyi işlenmiş. Gelişen teknolojide kalabalık şehirlerde yaşayan yalnız insan sayısı çok fazla.
2. Yalnız da olsan senin yanında olan hasretini çektiğin sıcak bir aile yani 3 kız kardeşin olması.
3. Fedakarlık teması da vardı sanki biraz.
4. İlk sezonda sıkılıp bırakan olsa bile ikinci sezonu izleyenler animenin sadık izleyicileri 10 puan basmıştır bu animeye.


Bu arada son iki video da spoiler sanki :))



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @-erna-
D
4 yıl
Yarbay

Teşekkür ederim forumdaşım. Neden iyi olduğunu spoilersız söylemem zordu pas geçtim. Bana göre spoiler içinde belirttiğim şekilde yazmak dahi spoiler oluyor. Konunun nasıl işleneceğini söylemiş oluyorsun aslında. O sebeple yazmadım.Onun dışında videolar spoiler içinde zaten. Dışarıdan mı gözüküyor vs?





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 1 Ağustos 2020; 20:2:32 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @maybe4you
M
4 yıl
Yarbay

Rica ederim. :) Spoiler içinde 1 video, spoiler dışında 3 video var şu anda.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 1 Ağustos 2020; 20:14:47 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @-erna-
D
4 yıl
Yarbay

Ben de hepsi spoiler içinde gözüküyor. Mobilden mi bakıyorsun?

Edit: Evet mobilmiş. Dh nin işleri işte. Sildim videoları.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi defaulticus -- 1 Ağustos 2020; 20:30:51 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @maybe4you
M
4 yıl
Yarbay

Evet mobilden bakıyorum. Donanım haber donanımda çok geride kaldı ironik bir şekilde.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @-erna-
M
4 yıl
Yarbay

Gif atmayalı uzun zaman geçti. Bu başlıkta gif görmek güzel oluyor.
< Resime gitmek için tıklayın >

Fate/Apocrypha (2017)
Bölüm sayısı: 25
Türü: Sihir, aksiyon, dram, fantastik

Fate serisine hakim olanların bildiği gibi bunda da kutsal kase savaşları var. Ama bu sefer 7 hizmetkar değil 14 hizmetkar savaşıyor. Karakterlerin tarihten seçilmiş olması ve bol aksiyon ile dopdolu 25 bölümlük bir anime bu. A1 pictures kalitesiyle çizimler güzel, müzikler güzel ve animasyonlar da çok güzel yapılmış. İlk opening müziğini muhtemelen başka animelerden de duyduğunuz Egoist söylüyor. İkinci opening daha da iyi. Çünkü Lisa söylüyor. Yine benim favorim seiyuu'larımdan biri olan Miyuki Sawashiro olması çok iyi oldu. (Bakınız psikopat karakterleri çok iyi seslendiriyor 😂) Tarihten karakterler olunca tarihi meseleler var tabi. Animede Fatih Sultan Mehmet sözünün geçmesine tam sevinirken "o bile korktu" ifadesi kötü olmuş. Tarihi çarpıtmış. Gerçekte olan olayın tam tersini yazmışlar. Neyseki sadece 1 cümle geçti. Yoksa animeyi bırakabilirdim. İyi ki devam ettim. İzlemesi gerçekten keyifli bir animeydi. Şundan kesinlikle eminim ki Fate/UBW'den daha iyiydi.

Senaryonun artıları ve eksileri için şunları söyleyebilirim:


Önce eksiler
-14. Bölümde siyah caster ne kadar güçlü olursa olsun tek başına hepsinin arasına dalması çok saçmaydı. 1 bölüm tamamen boşa gitti.
- Tarihte erkek olarak geçen karakterleri kız olarak görmek artık baydı. Karındeşen Jack'in kız olması da fazla yani. Hele Mortred'in Arturia'ya baba demesi de ilginç. Karar verin bunlar kız mı erkek mi :D
-Ruler sen neden kutsal kase savaşına geldin? Aşk yaşamaya mı? Ben sevmedim bu romantizm olayını. Neyse ki kısa yaptılar.

Artılar
+Anime ilerlerken bilgileri parça parça vererek bizi merak ettirmesi. Böylece 2. Ruler ortaya çıktığında gerçekten şaşırmıştım.
+Tarafların değişmesi. Kim kırmızı kim siyah hepsi birbirine girdi. Kafa karışıklığı güzel bir his.
+Aynı takımda bile farklı görüşte insanların olması. Böylece kimin iyi taraf kimin kötü taraf olduğunu seçmekte izleyici baya zorlandı. Her karakter kendince haklı.
+Kabus bölümünü sevdim. Savaşa farklı bir boyut kazandırmış. Fiziksel savaştan çıkıp psikolojik savaşa dönüşmüş. Güzeldi.


8/10



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
S
4 yıl
Yüzbaşı

https://tse2.mm.bing.net/th?id=OGC.5ed6cc8f89ac8bf1db43df2b87874ebf&pid=Api&rurl=https%3a%2f%2fmedia.giphy.com%2fmedia%2fj2eVrWCJ0VgI%2fgiphy.gif&ehk=XW4qjHLDTVvmwXXZgeh59H%2bcLxty5Zn6ixKhp9SoVus%3d

Bungou stray dogs

10/6,5

İzlerken keyif aldım ama bende bir etki bırakmadı orta seviye bir anime öneririm yine keyif alarak izlersiniz.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
4 yıl
Binbaşı

Grancrest Senki

Her bölüm aksiyon ve savaş vardı. İzlerken sıkılmadım. Finali de beni tatmin etti ve güzeldi.

7.5/10



M
4 yıl
Yarbay

< Resime gitmek için tıklayın >

Danganronpa: The Animation
Türü: Psikoloji, Gizem, Korku, Okul

Ana karakterimiz liseye yeni geçmiştir. Ama gittiği yer özel bir lisedir. Okula adımını atar atmaz buranın hiç de normal olmadığını anlar ve sadece 15 kişi ile okulda kapana kısılır. Müdür, okuldan çıkmak için ölüm oyununu kazanmaları gerektiğini söyler.

Evet konusundan bu kadar bahsetmek yeterli bence. Gizem severler bu gizemi çözebilecek misiniz? Aslı oyundan uyarlama olan bu anime çok ilginç. Psikolojik ve korku türünde olduğu için müzikleri özenle seçilmiş. Şahsen ben bayıldım! Oyun +18 olmasın diye pembe kan kullanmış. Evet pembe. 😂 Anime de buna sadık kalmış. Ama buna takılmayın. Çünkü çok iyi işlenmiş. Oyunu daha uzun ve daha güzel deseler de ben animesini de çok sevdim. Gizemiyle, akıl oyunlarıyla ve muhteşem müzikleriyle beni benden aldı.

9/10

Durun daha bitmedi. Ben sadece 13 bölümlük ilk sezonu izledim. Ama animenin 2. sezonu yok! Fakat 3. Sezonu var. 😂 Hayatımda böyle bir anime görmemiştim daha önce. Oyundan uyarlama animeler ilginç oluyormuş. 2. Sezonu yok ama Danganronpa 2 diye oyunu var. Görsel roman tarzında 35 saatlik bir oyun. Dileyen bunu oynayıp 3. sezona geçebilir. Ama tavsiyeler tüm serinin oyunu oynanması üzerine. İngilizcesine güvenenler bu oyunu kaçırmasın derim.

Edit: Animeyi gerçekten çok sevdim. Biraz abartmış olabilirim. 10 puanı 9'a düşürdüm şimdi.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi maybe4you -- 9 Ağustos 2020; 2:45:37 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >