Hükümetin bu uygulamadaki amacı vatandaşı tasarruf ettirmek değil varlıklı saydığı kimselerden ek para almak. Geçen sene yıllık 5bin kW kullanandan bu sene her ay 2.5 kat fazla elektrik ücreti alıyor . Senin dediğin zaten devam ediyor günde 8kw'ı geçenden %50 zamlı fatura alıyor . Ayda 300 kW kullandıysan 240 kW düşük tarife kalan 60 kW %50 zamlı uygulanıyor . Bu sene yıllık 4000kw 'ı geçersen sen zenginsin deyip 2 kat fatura ücreti alacak gelecek sene her ay. İstediği kadar para toplayamazsa sonraki sene 3000 kW geçenden de alabilir
Aylık 333 kW yada aylık 900 kusur lira vatandaşa ne olduğunu bilsin diye sonradan eklenen şeyler . Zaten günlük 8kw üstü kullanım %50 zamlı yani 30 günde 240 kW kullanırsan zamsız 300kw kullanırsan 60kw %50 zamlı . Bu ise 2.zam önceki sene yüksek kullanmışsan direk 2 küsur ile çarpılacak. 31 aralığa kadar 4000kw'ı gecmezsen bundan etkilenmiyorsun
Devlet desteği dedikleri şey de konutlara ucuz sattığı elektriği ticarethane ve sanayilere pahalı satarak karşılamak, bir vatandaştan fazla alıp diğerine vermeye devlet desteği demek iyiymiş, tam malum parti uyanıklığı
Yalnız sorun şu ki, kotayı geçince evde kullandığın elektriğin de fiyatı iki katına çıkıyor.
Bence olması gereken yıllık 5000 ya da 4000 kwh'i geçenlerde bu miktarı aşan kısım için zamlı fatura ödenmesidir. Nasıl ki su faturalarında belli bir tüketimi geçince "sadece geçen tutar için" katlamalı tarife uygulanıyor, burada da aynı şekilde olmalı.
Madem devlet destek veriyor, her vatandaşa eşit davransın o zaman. Sen çok kullanmışsın bundan sonra sen sonsuza kadar kazık tarifeden faturalandırılacaksın demek hangi hakkaniyete, hangi eşitlik ilkesine sığar... Mesela bu yaz havalar her zamankinden daha sıcak geçti. Klima kullanımı da ister istemez geçtiğimiz yıllara göre arttı. Bu nedenle bir seferlik yıllık tüketim limitini geçen kullanıcıyı yıllar boyunca sürecek kazık tarifeye zorla geçirmek adil midir?
Adil olan her sene 1 Ocak itibariyle kotaların sıfırlanması ve her tüketici için 4000 kwh limitini aşıncaya kadar normal indirimli tarifeden elektrik kullanma imkanı tanınmasıdır. Ne zaman ki yıl bitmeden 4000 kwh limitini aşar, o andan itibaren yıl sonuna kadar "indirimsiz" tarifeden elektrik kullanmaya başlar. Kimisi bu limiti Şubat, Mart aylarında aşar; kimisi Ekim, Kasım aylarında aşar; kimisi de hiç aşmaz... Ama devlet herkese adil davranmış olur ve belirlediği miktardaki uygun fiyatlı elektrik hizmetinden her vatandaşının eşit bir şekilde faydalanmasını sağlamış olur.
Muhteşem 100 yılı yaşıyoruz resmen. Bu basari ve istikrar surerse 2026 yikinda Bizi kiskananlar uzuntuden yatağa düşecek.
Emekli memnun, asgari ucretli memnun, issiz bile memnun halinden ki oylar hep reise gidiyor.
Siz istediniz biz yaptik. Ne dediler yaparsa reis yapar. Reis saglam yapti hepimizi minnettariz.
Adam sizi lux evlerden, pahali araclardan, gereksiz ziynet eşyalarından kurtardi ama kiymet bilen yok. Huzur islamda dunya malina tapmayin ,hak yolunu bulun diye donunuza kadar aldi.
Çok şükür bugünleri de gördük. Bir daha secim olacagini sanmıyorum ama diyelim ki yanlışlıkla oldu Celladina asik bu millet asla yaniltmaz.
Zaten dediğiniz gibi şuan. En fazla 1 yıl sürüyor bu durum. Ertesi sene 2 kat ödeseniz bile yıllık kwh limitinin altında tüketim yaparsanız ondan sonraki sene tekrar normal şekilde devam edersiniz. Sonsuza kadar sürmüyor. Burada sıkıntı, yeni düzenlemenin yıl sonu yapılması ve biten yani kullanılan yılın tüketimi üzerinden hemen birkaç ay içinde tarife değişmesi.
Evlerde kullanılan elektriğin çoğu israf. Bazı bölgelerde kaçak yüzdesi pik yapmış. Kamu ve belediyelerde elektrik verimsizlikleri hat safhada. Yani suçlu olmayan tek bir TC kimliği taşıyan kimse yok. Ama herkes birbirine b*ok atma derdinde. Teknik bir konuyu siyasetin çöplüğüne gömmekten başka yapılan bir iş yok.
Benim bu forumda "Türkiye 10 yıl içinde en az 5 nükleer santral yapmazsa karanlığa gömülecek" dediğim onlarca cümlem var. HES yapılmasın, nükleer hele hiç yapılmasın diyenlerin sanki kutsal bir şeymiş gibi güneş ve rüzgar enerjisi masallarını vaaz yapması ile karşılaştım.
Bir şehirde su azaldığında, planlı su kısıtlamasına gidiliyor, çoğu kişi bunu farkedemiyor. Musluktan su geliyor, ama şarıl şarıl akmıyor. bunun gibi elektrik arzını belirli saatler aralığında toptan kesmeye mecbur kalmamak için talebin arzın önüne geçmemesi engellenmek isteniyor. Bu yöntemin musluktan hiç su akmamasına karşı az akması gibi olması gereken doğal şeydir.
Burada tartışılması gereken TEK ŞEY, enerji arzını nasıl daha fazla artırabiliriz olmalıdır. Enerji hem temiz olacak, hem ucuz olacak, hem çok olacak mantığı sadece ergen veletlerin anne babasına atarlanması gibi bir şeydir.
Türkiye'de seçim olduğu sürece kaçak elektriğin pik yapmasını önleyemezsin. Çünkü siyasetçi tek şey düşünür; OY, OY, OY. Türkiye'de belediye ve kamu kurumlarında elektrik israfını önleyemezsin. Çünkü siyasetçi tek şey düşünür; Memurların sefası Türkiye'de risk alıp her türlü enerji hamlelerine yaptırım yapamazsın. Çünkü uzun vadeli projelerin ekmeğini ancak uzun vadede yiyebilirsin. siyasette iktidarda kalmanın yolu kısa vadeli işler yapmaktır. Türkiye'de hele vatandaşa, elektrik hırsızı, israfçı muamelesi hiç yapamazsın. Oysa bu ülkede ülkenin çoğunluğu elektrik tüketimi konuda oldukça israfçıdır, kaçakçıdır. Elektrik kaçak kullanımı konusunda algıların aksine ülkenin tamamında hırsızlık yoğundur. Nüfus oranına vurulursa en büyük elektrik hırsızlığı ülkenin Batısındadır. Ülkenin doğusundaki hırsızlığın oranı göreceli çok olsa da toplam maliyete oranı sanıldığı kadar yüksek değil. Sonuç olarak hırsızlık hırsızlıktır. Bunun azı da bir çoğu da.
Yapılması gerekenler; Vatandaşı çok kesin kurallara hırsızlıktan men etmek Kaçağın bedelini tüm ülkeden değil, sadece hırsızların olduğu mahalleden almak gibi Kayıp oranlarına göre enerji çalışanlarına maliyet yüklemek Kamuda valilik ve kaymakamlık bazında her il ve ilçede verimli elektrik kullanımına zorlamak Kamuda elektrik israfını sözde değil özde önlemek Kayıp kaçak oranlarını sıfırlamaya çalışmak Her türlü enerji kaynaklarına uzun vadeli yatırım. Nükleer santrallere yatırım. Enerji fiyatlarını kademeli olarak fiyatlandırmak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 2 Kasım 2025; 15:44:42 >
Cogu kisi klimadan bahsetmis ama ozellikle kisin Termosifon kullanmak da yillik tuketimi 3000nin uzerine cikartiyor.2027 de 3000 siniri getirilecegini sanmiyorum cunku secim 2027 veya 2028 de olacak haliyle secimden sonra 3000 siniri getirilir diye dusunuyorum.Tabi aynisi dogalgaz ve su icinde yapilacakdir.
devlet desteği yoktu varmış gibi gösterip zam yapmak bize yakışır elektrik telefon internet gibi temel ihtiyaç olan işleri özelleştirmek saçmalıktı özelleşince devletin alaçağı kardan bide şirketlere kar vermek zorunda kaldık zarar etmesi imkansız olan kurumlar kaldiki zarar etsede bunlar devletin görevi olan işlerdi özelleştiremezsin net sabittir bu herşeyi geçtim makarnayı fazla kaçırdık diyelim kabullendik özelleştrilmelerini 5000 den 4000 e düşüren sebep neydi onu açıklasınlar devir zaten elekrik kullanımını arttıran devir teknoloji b şekilde 5k dan 4k ya düşürmek daha daha saçmalık ben evde elektrikle ısınabiliyorum doğalgaz yok doğalgaz olan kişi ile nasıl aynı şartlarda yaşayabiliyorum
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
Bu sene yıllık 4000kw 'ı geçersen sen zenginsin deyip 2 kat fatura ücreti alacak gelecek sene her ay. İstediği kadar para toplayamazsa sonraki sene 3000 kW geçenden de alabilir
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @hakan_harputlu
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Lazzow
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bence olması gereken yıllık 5000 ya da 4000 kwh'i geçenlerde bu miktarı aşan kısım için zamlı fatura ödenmesidir. Nasıl ki su faturalarında belli bir tüketimi geçince "sadece geçen tutar için" katlamalı tarife uygulanıyor, burada da aynı şekilde olmalı.
Madem devlet destek veriyor, her vatandaşa eşit davransın o zaman. Sen çok kullanmışsın bundan sonra sen sonsuza kadar kazık tarifeden faturalandırılacaksın demek hangi hakkaniyete, hangi eşitlik ilkesine sığar... Mesela bu yaz havalar her zamankinden daha sıcak geçti. Klima kullanımı da ister istemez geçtiğimiz yıllara göre arttı. Bu nedenle bir seferlik yıllık tüketim limitini geçen kullanıcıyı yıllar boyunca sürecek kazık tarifeye zorla geçirmek adil midir?
Adil olan her sene 1 Ocak itibariyle kotaların sıfırlanması ve her tüketici için 4000 kwh limitini aşıncaya kadar normal indirimli tarifeden elektrik kullanma imkanı tanınmasıdır. Ne zaman ki yıl bitmeden 4000 kwh limitini aşar, o andan itibaren yıl sonuna kadar "indirimsiz" tarifeden elektrik kullanmaya başlar. Kimisi bu limiti Şubat, Mart aylarında aşar; kimisi Ekim, Kasım aylarında aşar; kimisi de hiç aşmaz... Ama devlet herkese adil davranmış olur ve belirlediği miktardaki uygun fiyatlı elektrik hizmetinden her vatandaşının eşit bir şekilde faydalanmasını sağlamış olur.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > Bu mesaja 1 cevap geldi. Cevapları Gizle
Bu mesajda bahsedilenler: @ecrasniann
Emekli memnun, asgari ucretli memnun, issiz bile memnun halinden ki oylar hep reise gidiyor.
Siz istediniz biz yaptik. Ne dediler yaparsa reis yapar. Reis saglam yapti hepimizi minnettariz.
Adam sizi lux evlerden, pahali araclardan, gereksiz ziynet eşyalarından kurtardi ama kiymet bilen yok. Huzur islamda dunya malina tapmayin ,hak yolunu bulun diye donunuza kadar aldi.
Çok şükür bugünleri de gördük. Bir daha secim olacagini sanmıyorum ama diyelim ki yanlışlıkla oldu Celladina asik bu millet asla yaniltmaz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesajda bahsedilenler: @Dallamos
Benim bu forumda "Türkiye 10 yıl içinde en az 5 nükleer santral yapmazsa karanlığa gömülecek" dediğim onlarca cümlem var. HES yapılmasın, nükleer hele hiç yapılmasın diyenlerin sanki kutsal bir şeymiş gibi güneş ve rüzgar enerjisi masallarını vaaz yapması ile karşılaştım.
Bir şehirde su azaldığında, planlı su kısıtlamasına gidiliyor, çoğu kişi bunu farkedemiyor. Musluktan su geliyor, ama şarıl şarıl akmıyor. bunun gibi elektrik arzını belirli saatler aralığında toptan kesmeye mecbur kalmamak için talebin arzın önüne geçmemesi engellenmek isteniyor. Bu yöntemin musluktan hiç su akmamasına karşı az akması gibi olması gereken doğal şeydir.
Burada tartışılması gereken TEK ŞEY, enerji arzını nasıl daha fazla artırabiliriz olmalıdır. Enerji hem temiz olacak, hem ucuz olacak, hem çok olacak mantığı sadece ergen veletlerin anne babasına atarlanması gibi bir şeydir.
Türkiye'de seçim olduğu sürece kaçak elektriğin pik yapmasını önleyemezsin. Çünkü siyasetçi tek şey düşünür; OY, OY, OY.
Türkiye'de belediye ve kamu kurumlarında elektrik israfını önleyemezsin. Çünkü siyasetçi tek şey düşünür; Memurların sefası
Türkiye'de risk alıp her türlü enerji hamlelerine yaptırım yapamazsın. Çünkü uzun vadeli projelerin ekmeğini ancak uzun vadede yiyebilirsin. siyasette iktidarda kalmanın yolu kısa vadeli işler yapmaktır. Türkiye'de hele vatandaşa, elektrik hırsızı, israfçı muamelesi hiç yapamazsın. Oysa bu ülkede ülkenin çoğunluğu elektrik tüketimi konuda oldukça israfçıdır, kaçakçıdır. Elektrik kaçak kullanımı konusunda algıların aksine ülkenin tamamında hırsızlık yoğundur. Nüfus oranına vurulursa en büyük elektrik hırsızlığı ülkenin Batısındadır. Ülkenin doğusundaki hırsızlığın oranı göreceli çok olsa da toplam maliyete oranı sanıldığı kadar yüksek değil. Sonuç olarak hırsızlık hırsızlıktır. Bunun azı da bir çoğu da.
Yapılması gerekenler;
Vatandaşı çok kesin kurallara hırsızlıktan men etmek
Kaçağın bedelini tüm ülkeden değil, sadece hırsızların olduğu mahalleden almak gibi
Kayıp oranlarına göre enerji çalışanlarına maliyet yüklemek
Kamuda valilik ve kaymakamlık bazında her il ve ilçede verimli elektrik kullanımına zorlamak
Kamuda elektrik israfını sözde değil özde önlemek
Kayıp kaçak oranlarını sıfırlamaya çalışmak
Her türlü enerji kaynaklarına uzun vadeli yatırım.
Nükleer santrallere yatırım.
Enerji fiyatlarını kademeli olarak fiyatlandırmak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 2 Kasım 2025; 15:44:42 >
Bu mesajda bahsedilenler: @musyun