Otostop bölgeyle alakalıdır. Hiç bilmediğim bir yerde asla almam. Ankara da okurken, Ümitköyden ODTÜ'ye çoğu zaman otostopla giderdim. Allah razı olsun, o bölgenin insanları öğrencileri alırlardı.
Şimdi bende bildiğim bölgede, öğrenci yada öğrencileri görünce alıyorum.
antalyada lise 4. sınıfta okuyorum, daha doğrusu şehirden 15 km uzakta. okulumun önünde dolmuş 20 dakikada bi geçiyo ama dolmuştar küçük olduğu için bazen 3. dolmuşa bile binemiyoruz. diğer en yakın otobüs hattıda yaklaşık 3-4 kmlik mesafede. bazen hiç durakta beklemeyip diğer hatta doğru yürümeye başlıyoruz, biri gelip '' gençler bırakıyım mı '' diyo. kimisinede dönüp aşağı kadar bırakır mısın diye soruyoruz yok şuraya gidicem diyip bizim gittiğimiz yere doğru gidiyo. demem o ki öğrenciyi alın abilerim. hele bizim gibi üniformalı lise öğrencilerini
memleketimde şehirden - köye çıkan minibüslerin belli bir saati yok, dolduğunda ya da kafasına göre kalkıyor gecenin 11'inde bile otostop çektiğimi hatırlarım Allah razı olsun duranlardan. o yüzden yolda gördüğümü alırım, o durumu bilirim tabi sadece memlekette yaparım bunu bilmediğim yerlerde ya da istanbul'da asla
Ayvalık'ta otostop çeken çingene kadına acıyıp arabasına aldıktan sonra onun tarafından öldürülen genci unuttunuz herhalde. Rahşan affı ile de hapisten çıkmıştı hani.
Ben de başımdan geçen bir otostop hikayesini anlatayım size.
Buz gibi bir havada, gece vakti benzin almak için istasyona girdim. Şehre 10 km mesafede dağ başında bir istasyon. Araca benzin doldurulurken esmer vatandaşlarımızdan biri yanıma geldi. Arabalarının bozulduğunu, yolda kaldıklarını, şehre kadar götürüp götüremeyeceğimi sordu. İki erkek, bir yaşlı kadın bir de 5 yaşlarında küçük bir kız çocuğu. Küçük kızın üstünde montu bile yok. Buz gibi havada gözlerinden yaşlar süzülüyor.
Binin dedim. Evlerinin önüne kadar bıraktım. Normalde o mahalleye o saate girseniz başınıza birşey gelmeden çıkmanız mümkün değil. İnerken küçük kıza baktım. Uyumuştu yavrucak arabanın sıcağında. Yaşlı kadının da hayır duasını aldım ve evime gittim. O gece rahat uyudum.
O kız çocuğu olmasaydı sanırım almazdım arabaya. O küçüğü görseniz siz de aynısını yapardınız.
Şimdi benim de küçük bir kızım var. Dünya tatlısı. Kız çocuk başka birşey. Adamın gözleri doluyor, burnunun direği sızlıyor.
İşim gereği kampus yakınlarından geçiyorum ve bazen öğrencileri alıyorum. Özellikle ikinci öğretim olursa. Fakat kaza olursa tazminat konuları hatırlatıldıkça iyilik yapmayı göze alamıyorum. Bu konudaki mahkeme içtihatlarının netleşmesi gerek. arabam olmadığı zamanları biliyorum. Durakta önünüzden boş geçen bir düzine araca bakarken yarım saat otobüs beklemek insanı çok incitir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >