Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 2 misafir
43
Cevap
1748
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: USB Modem’lerin artık yeni adı: “Zımbırtı” (2. sayfa)
P
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Computeus


quote:

Orijinalden alıntı: Mutsuz Son


quote:

Orijinalden alıntı: Dellci


"Süratle o yan tarafına takılan zımbırtılardan imal etmeye çalışıyorlar. Adı aklıma gelmedi, neyse o internete girmek için, ‘modem, seyyar modem’ diyorlar, ‘vın-mın’ birşeyler diyorlar. "

Bakan "İnternete girmek için" demiş, yani ne işe yaradığını söylemiş. Bir de "seyyar modem" demiş, daha ne desin? Bunda olay yapacak, konu açıp dalga geçecek ne var? Bende sandım ki dil kurumu modeme yeni bir isim koydu...
"3G modem" biranda aklına gelmemiş olabilir, zımbırtı kelimesine niye bu kadar takıldınız onu anlamadım. Bakanlığı döneminde Türkiye'ye geniş bant interneti getiren, bugün 40 milyon internet kullanıcısı oluşmasını sağlayan, bütün okullarda internet erişim imkanı yaratan, 3G'nin Türkiye'ye gelmesine ön ayak olan, 3G ihalesiyle Hazine'ye 2milyar $ kazandıran bir ulaştırma bakanı, 3G modeme zımbırtı dese ne olur demese ne olur?




+1

Gözleri kapalı olanlar için bu gelişmeler süper tabiki.

Bir kere zımbırtı kelimesi bir bakanın ağzına hiç yakışmıyor.
Yıl olmuş 2005, genişbant interneti getirmiş bakanımız. Utanmadan getirmeseydi birde. Keza 3G'de öyle. Dünya 7 senedir kullanıyor. Bize daha yeni geldi. Birde bunu utanmadan başarı olarak lanse ediyorlar ve sizlerde yiyorsunuz.

Bilişim ve telekominikasyon alanlarında Ulaştırma Bakanlığı tam fiyasko.

Zımbırtı kelimesinde ne varmış da bakanın ağzına yakışmıyormuş? İlla eleştirmek için bir şeyler yazmayın. Ben sadece zımbırtı kelimesinin bu kadar abartılmaması gerektiğine katılıyorum.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Mutsuz Son


quote:

Orijinalden alıntı: Computeus


quote:

Orijinalden alıntı: Mutsuz Son


quote:

Orijinalden alıntı: Dellci


"Süratle o yan tarafına takılan zımbırtılardan imal etmeye çalışıyorlar. Adı aklıma gelmedi, neyse o internete girmek için, ‘modem, seyyar modem’ diyorlar, ‘vın-mın’ birşeyler diyorlar. "

Bakan "İnternete girmek için" demiş, yani ne işe yaradığını söylemiş. Bir de "seyyar modem" demiş, daha ne desin? Bunda olay yapacak, konu açıp dalga geçecek ne var? Bende sandım ki dil kurumu modeme yeni bir isim koydu...
"3G modem" biranda aklına gelmemiş olabilir, zımbırtı kelimesine niye bu kadar takıldınız onu anlamadım. Bakanlığı döneminde Türkiye'ye geniş bant interneti getiren, bugün 40 milyon internet kullanıcısı oluşmasını sağlayan, bütün okullarda internet erişim imkanı yaratan, 3G'nin Türkiye'ye gelmesine ön ayak olan, 3G ihalesiyle Hazine'ye 2milyar $ kazandıran bir ulaştırma bakanı, 3G modeme zımbırtı dese ne olur demese ne olur?




+1

Gözleri kapalı olanlar için bu gelişmeler süper tabiki.

Bir kere zımbırtı kelimesi bir bakanın ağzına hiç yakışmıyor.
Yıl olmuş 2005, genişbant interneti getirmiş bakanımız. Utanmadan getirmeseydi birde. Keza 3G'de öyle. Dünya 7 senedir kullanıyor. Bize daha yeni geldi. Birde bunu utanmadan başarı olarak lanse ediyorlar ve sizlerde yiyorsunuz.

Bilişim ve telekominikasyon alanlarında Ulaştırma Bakanlığı tam fiyasko.

Zımbırtı kelimesinde ne varmış da bakanın ağzına yakışmıyormuş? İlla eleştirmek için bir şeyler yazmayın. Ben sadece zımbırtı kelimesinin bu kadar abartılmaması gerektiğine katılıyorum.

O ki bu ülkenin en önemli görevlerinden birini yapıyor. Ulaştırma Bakanı. Ülkenin bütün taşımacılık ağlarından sorumlu. Üstelik ülkemizde telekomünikasyon da bu bakanlığa bağlı. Şu aralar çok konuşulan 3G ile ilgili bir aygıt için, teknoloji fuarında zımbırtı kelimesini kullanıyor. Aygıt dersin, cihaz dersin ama zımbırtı demezsin. Bakanın konuyla ne kadar ilgili olduğu belli oluyor işte.

"Süratle o yan tarafına takılan zımbırtılardan imal etmeye çalışıyorlar. Adı aklıma gelmedi, neyse o internete girmek için, ‘modem, seyyar modem’ diyorlar, ‘vın-mın’ birşeyler diyorlar.”

Daha neyin ne olduğu bilmiyor. Kafası karışmış. Zımbırtı, modem, vın-mın. Fuara gidiyor madem, okusun 2 satır da neyin ne olduğunu bilsin. Boş boş gitmesin, saçmalamasın.



.
14 yıl
Binbaşı

Çok saçmalamış. Yana takılan zımbırtı nedir ya





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi .Uğur. -- 12 Ekim 2009; 21:35:48 >

W
14 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Dellci


"Süratle o yan tarafına takılan zımbırtılardan imal etmeye çalışıyorlar. Adı aklıma gelmedi, neyse o internete girmek için, ‘modem, seyyar modem’ diyorlar, ‘vın-mın’ birşeyler diyorlar. "

Bakan "İnternete girmek için" demiş, yani ne işe yaradığını söylemiş. Bir de "seyyar modem" demiş, daha ne desin? Bunda olay yapacak, konu açıp dalga geçecek ne var? Bende sandım ki dil kurumu modeme yeni bir isim koydu...
"3G modem" biranda aklına gelmemiş olabilir, zımbırtı kelimesine niye bu kadar takıldınız onu anlamadım. Bakanlığı döneminde Türkiye'ye geniş bant interneti getiren, bugün 40 milyon internet kullanıcısı oluşmasını sağlayan, bütün okullarda internet erişim imkanı yaratan, 3G'nin Türkiye'ye gelmesine ön ayak olan, 3G ihalesiyle Hazine'ye 2milyar $ kazandıran bir ulaştırma bakanı, 3G modeme zımbırtı dese ne olur demese ne olur?



Değilmi vın mın anladık zaten başka nedesin bakancağız



C
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Eşsiz3Hilal


quote:

Orijinalden alıntı: metalok


quote:

Orijinalden alıntı: Eşsiz3Hilal


quote:

Orijinalden alıntı: metalok

Zaten bu kişi için trenler de uçaklar da birer zımbırtıdyı o yüzden bazıları raydan çıkardı bazılar da düşüyordu veya düşme tehlikesi geçiriyordu. Karayollarında seyreden zımbırtılar ise zımbırtı ötesi şeylerdi ki her gün onlarca kişi ulaştırmak için yapılan yollardan evleri yerine kestirmeden cennete gidiyorlardı.

Çok komik bir yorum en az anlatacağım şu olay kadar.

Bir ara CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL, yoğun muhalif tavırlarıyla sürekli hükümet istifa etmeli hükümet istifa etmeli diye isyan ediyordu. Birgün bir trenin raydan çıkarak kaza yapması ve yurttaşlarımızın ölmesi üzerine olay yerine gitti ve basına '' Devlet raydan çıktı, istifa etmeli '' diye bir yorum yaptı. Hükümetin kazayla ne alakası varsa. Ne çok severler ÖLÜLER üzerinden siyaset yapmayı. Aynı olay sel felaketinde olmuştu, ve yine ÖLÜ yurttaşlarımız üzerinden siyaset yapıldı, yazık.



Bir yerden bir yere ulaşmaya çalışan insanların gidecekleri yere tabutları ulaşıyorsa ve bu Türkiye'de kronik bir durum haline gelmiş ise bunun bir nedeni olmalı ve bazı sorumluları da olmalı...
Türkiye'de sorumlular hiç bir zaman olaylardan kendilerini sorumlu tutmadıkları için insanlar da yollarda ölmeye devam ediyor.
Ha bu size komik geliyorsa ölmeye devam...

Ve hâlâ ölüler üzerinden siyaset yapıyorsunuz.


Amacınız ne sizin?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
N
14 yıl
Yarbay

zımbırtı kelimesi şu açıdan olmamış, şimdi 13-14 yaşında çocuğa sorsan modemi bilir.

Bu bakan ülkedeki bütün haberleşmeden sorumlu bir kişi. Kimse gidip de adamdan router, switch, gateway gibi teknik kavramları bilmesini beklemez, ama hemen her evde kullanılan modemi de bilsin artık


Bu mesaja 1 cevap geldi.
T
14 yıl
Yüzbaşı

Samimi bir ortamda muhabbet esnasında söylense belki mazur görülebilecek bir söz. Sonuçta belli yaşı geçmiş insanlar teknolojiyi yakından takip edemiyorlar der geçeriz. Ama bir fuarda konuşma esnasında bu sözleri sarfetmiş olması ne kadar ciddiyetsiz, lakayt olduğunu gösteriyor. Ayrıca:

Orijinalden alıntı: Eşsiz3Hilal

Bir ara CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL, yoğun muhalif tavırlarıyla sürekli hükümet istifa etmeli hükümet istifa etmeli diye isyan ediyordu. Birgün bir trenin raydan çıkarak kaza yapması ve yurttaşlarımızın ölmesi üzerine olay yerine gitti ve basına '' Devlet raydan çıktı, istifa etmeli '' diye bir yorum yaptı. Hükümetin kazayla ne alakası varsa. Ne çok severler ÖLÜLER üzerinden siyaset yapmayı. Aynı olay sel felaketinde olmuştu, ve yine ÖLÜ yurttaşlarımız üzerinden siyaset yapıldı, yazık.

Geçen ay Makedonya'da bir gölde tekne battı ve 15 kişi öldü. Ulaştırma bakanı istifa etti. Buna ölüler üzerinden siyaset değil sorumluluk bilinci diyorlar.



D
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Computeus
Gözleri kapalı olanlar için bu gelişmeler süper tabiki.

Bende sizi "gözleri kapalı olan" birisi olarak gördüğümü mü söylemeliyim?
Başkalarına "gözleri kapalı" demek kendinizi "mutlak haklı" gördüğünüzün belirtisidir.
Takdir edersiniz ki bunun ne size ne de başkasına bir faydası var...

quote:

Bir kere zımbırtı kelimesi bir bakanın ağzına hiç yakışmıyor.

Bu sizin düşünceniz, saygıyla karşılarım.
Benim düşünceme göre Binali Yıldırım'ın fuarda artist artist dolaşıp ağzında wireless, router, broadcast, cable, satellite, gateway, switch gibi ingilizce kelimeleri İngiliz asilzadesi gibi aksanıyla telafuz etmesini görmektense modem kelimesi aklına gelmeyince "zımbırtı" veya "yana takılan" demesini yeğlerim. Ben duyunca tebessüm ettim, samimi ve sempatik buldum. Siz yakıştıramamış olabilirsiniz, doğaldır.

Bu durum size göre bir hataysa, değerlendirirsiniz. Ama neyseki yaptığı hata modeme "zımbırtı" demekti. Ya diğer eski ulaştırma bakanları gibi hiçbirşey yapmayıp Türkiye'yi internetten bihaber yaşatmak gibi bir hataya düşseydi, o zaman ne yapardık? Zamandan bol ne var deyip, 2020'yi mi bekleyecektik?...

Aslında hiç uğraşmayacak bakan, kameralar karşısına hiç çıkmayacak, ulaştırma bakanı kim, onu bile bilmeyeceğiz. İşte o zaman bakandan iyisi olmaz. Eskiden zaten böyle değildi, millet bir başbakanı bilir, az buçuk da dış işleri bakanını bilirdi. Geri kalanı bakandan bile sayılmazdı milletin gözünde, tanınmazdı. Şimdi ulaştırma bakanını eleştiren gençler görüyoruz, bu aslında iyi birşey. 70yıldır bir ulaştırma bakanı çıkıp taş üstüne taş koymamış ki öne çıkmamış ki millet nereden tanısın, bilsin... 2004 yılına kadar telekomun "alt yapı ve ses tekel hakkı" adı altında diktatörlüğü olan bir ülkeydi Türkiye. Bilgi ve haberleşme ambargo altındaydı. Bugün geçmişte millet olarak elimizi ayağımızı bağlayan zincirler bir bir ortadan kalkıyor. Yapılan eleştiriler bile Türkiye'nin nasıl değişim ve dönüşüm içinde olduğunu gösteren kanıtlardır, bana göre.
Keşke 10 yıl 20 yıl önce bir bakan çıkıpta modeme "zımbırtı" deseydi, bugün çok daha ileri bir noktada olurduk.

quote:

Yıl olmuş 2005, genişbant interneti getirmiş bakanımız. Utanmadan getirmeseydi birde. Keza 3G'de öyle. Dünya 7 senedir kullanıyor. Bize daha yeni geldi. Birde bunu utanmadan başarı olarak lanse ediyorlar ve sizlerde yiyorsunuz.


İnternet, gelişmiş ülkelerde 20 25 yıldır yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye'de Binali Yıldırım olmasa belki de hala dial-up ile yuvarlıp gidiyor olacaktık. Ayrıca getirmek değil, yaygınlaştırmak önemlidir. 3G bundan 7yıl önce gelseydi yaygın olarak kullanılabilir miydi? Geniş bant internet bile olmayan bir ülkede mobil internetin işi ne?... Bugün bu geri kalmışlık içerisinde birşeyler yapmak isteyen, bir işin ucundan tutmak isteyenin utanacak sıkılacak durumu olamaz. Asıl utanması gerekenler milleti 2000li yıllara kadar internetten bihaber, dünyadan kopuk yaşatan, adeta zincirleyen sözde muasır medeniyetçilerdir...





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dellci -- 14 Ekim 2009; 10:37:57 >
Bu mesaja 2 cevap geldi.
W
14 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

Haklısn telekomu araplara satarken çok ileri görüşlüydüler Türk halkı olarak özür dileriz. 3N modemini bakana öğretmeye ne haddimize düşmüş o yüce insana haksızlık ettik.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
F
14 yıl
Yüzbaşı

Türkiye'de ki aylık internet fiyatlarının avrupa ve amerikanın çok daha altında olduğunu söyleyen kişilikten şaşırtmayan bir davranış



A
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Dellci

quote:

Orijinalden alıntı: Computeus
Gözleri kapalı olanlar için bu gelişmeler süper tabiki.

Bende sizi "gözleri kapalı olan" birisi olarak gördüğümü mü söylemeliyim?
Başkalarına "gözleri kapalı" demek kendinizi "mutlak haklı" gördüğünüzün belirtisidir.
Takdir edersiniz ki bunun ne size ne de başkasına bir faydası var...

quote:

Bir kere zımbırtı kelimesi bir bakanın ağzına hiç yakışmıyor.

Bu sizin düşünceniz, saygıyla karşılarım.
Benim düşünceme göre Binali Yıldırım'ın fuarda artist artist dolaşıp ağzında wireless, router, broadcast, cable, satellite, gateway, switch gibi ingilizce kelimeleri İngiliz asilzadesi gibi aksanıyla telafuz etmesini görmektense modem kelimesi aklına gelmeyince "zımbırtı" veya "yana takılan" demesini yeğlerim. Ben duyunca tebessüm ettim, samimi ve sempatik buldum. Siz yakıştıramamış olabilirsiniz, doğaldır.

Bu durum size göre bir hataysa, değerlendirirsiniz. Ama neyseki yaptığı hata modeme "zımbırtı" demekti. Ya diğer eski ulaştırma bakanları gibi hiçbirşey yapmayıp Türkiye'yi internetten bihaber yaşatmak gibi bir hataya düşseydi, o zaman ne yapardık? Zamandan bol ne var deyip, 2020'yi mi bekleyecektik?...

Aslında hiç uğraşmayacak bakan, kameralar karşısına hiç çıkmayacak, ulaştırma bakanı kim, onu bile bilmeyeceğiz. İşte o zaman bakandan iyisi olmaz. Eskiden zaten böyle değildi, millet bir başbakanı bilir, az buçuk da dış işleri bakanını bilirdi. Geri kalanı bakandan bile sayılmazdı milletin gözünde, tanınmazdı. Şimdi ulaştırma bakanını eleştiren gençler görüyoruz, bu aslında iyi birşey. 70yıldır bir ulaştırma bakanı çıkıp taş üstüne taş koymamış ki öne çıkmamış ki millet nereden tanısın, bilsin... 2004 yılına kadar telekomun "alt yapı ve ses tekel hakkı" adı altında diktatörlüğü olan bir ülkeydi Türkiye. Bilgi ve haberleşme ambargo altındaydı. Bugün geçmişte millet olarak elimizi ayağımızı bağlayan zincirler bir bir ortadan kalkıyor. Yapılan eleştiriler bile Türkiye'nin nasıl değişim ve dönüşüm içinde olduğunu gösteren kanıtlardır, bana göre.
Keşke 10 yıl 20 yıl önce bir bakan çıkıpta modeme "zımbırtı" deseydi, bugün çok daha ileri bir noktada olurduk.

quote:

Yıl olmuş 2005, genişbant interneti getirmiş bakanımız. Utanmadan getirmeseydi birde. Keza 3G'de öyle. Dünya 7 senedir kullanıyor. Bize daha yeni geldi. Birde bunu utanmadan başarı olarak lanse ediyorlar ve sizlerde yiyorsunuz.


İnternet, gelişmiş ülkelerde 20 25 yıldır yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye'de Binali Yıldırım olmasa belki de hala dial-up ile yuvarlıp gidiyor olacaktık. Ayrıca getirmek değil, yaygınlaştırmak önemlidir. 3G bundan 7yıl önce gelseydi yaygın olarak kullanılabilir miydi? Geniş bant internet bile olmayan bir ülkede mobil internetin işi ne?... Bugün bu geri kalmışlık içerisinde birşeyler yapmak isteyen, bir işin ucundan tutmak isteyenin utanacak sıkılacak durumu olamaz. Asıl utanması gerekenler milleti 2000li yıllara kadar internetten bihaber, dünyadan kopuk yaşatan, adeta zincirleyen sözde muasır medeniyetçilerdir...



bakalım daha ne kadar savunacaksın bu hükümeti.gemicikler,deniz feneri,dış siyaset biraz da bunlar hakkında senden yazı bekliyorum

eşsiz hilal sende allah korkusu olsa bu hükümeti savunazdın.adamların yemedikleri nane kalmadı.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: ax

bakalım daha ne kadar savunacaksın bu hükümeti.gemicikler,deniz feneri,dış siyaset biraz da bunlar hakkında senden yazı bekliyorum



Yukarıda da defalarca belirttiğim gibi yazdıklarım kendi düşüncelerimdir.
Siz bunları bir "savunma" olarak görüyorsanız, aynı zamanda ortada bir "saldırı" olduğunu da söylemiş olursunuz.

Kendinizce haklı bulduğunuz konularda hükümete muhalefet ediyorsunuz, gayet doğal. Fakat bende size muhalefet ediyorum. Bu neden doğal görülmüyor? Bakanın "zımbırtı" demesi benim için sorun değil, ne olacak şimdi? Bu konu sadece bakanın "zımbırtı" demesinden rahatsız olanların yazabileceği bir konu mu? Öyleyse baştan söyleyin, aksi düşünceleri paylaşmayalım...

Ben bakanın konuşma tarzını seviyorum, yaptıkları çalışmaları beğeniyorum, başarılarını, hizmetlerini takdir ediyorum. Olamaz mı?
Siz aksini düşünüyorsunuz diye sizin bana söylediğiniz gibi bende size "bakalım daha ne kadar saldıracaksınız bu hükümete" mi demeliyim?
Aynı cümleyi bende size yönelttiğimde, bu cümlenin ne kadar mantıksız ve gereksiz olduğunu hemen farketmişsinizdir sanırım.


quote:

Orjinalden alıntı: süpürman

Haklısn telekomu araplara satarken çok ileri görüşlüydüler Türk halkı olarak özür dileriz.


Ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali, konu "zımbırtı" 'dan "telekomu araplara satmaya" yönleniyorsa, asıl amaç baştan beri bellidir.
Buna cevaben kendi düşüncelerimi paylaşsam yine "savunma" olarak görülecek.. Ama ne yapalım, susalım mı?...

Benim düşünceme göre geçmişte Türkiye'nin teknoloji üretiminde geri kalmasının başlıca sebepleri arasında telekom'un kanunlarla sahip olduğu ses ve altyapı tekeli büyük yer teşkil eder. Geçmişte Türk Telekom giderek köhneleşmesinin yanında bir de teknolojik gelişimin önünü tıkadığı gibi, sanki bu ülkeye birşey kazandırmış gibi, bir teknoloji üretmiş gibi, yeni ürünler geliştirmiş gibi satılınca bu kadar kıymete bindi? Satılınca da bir yere gitse amenna.. Millete sunduğu hizmet kalitesi arttığı gibi, devlete her sene milyara yakın vergi ödemeye devam ediyor... Telekom satılınca ne değişti de vatandaş için bu kadar problem oldu anlamak mümkün değil... Ha ne oldu? 55bin çalışanın 25 bini devletin başka kurumlarına kaydırılmak kaydıyla Telekom'daki işinden oldu. Bu 25 bin kişinin gözden çıkarılabiliyor olması Telekom'daki köhneliği ve yozlaşmayı kanıtlar niteliktedir zaten.

Bence satılması son derece yerinde ama bir o kadarda geç kalınmış bir karardı. Abd ve Avrupalı devletler kanunlarla alt yapı yapma tekeli olmamalarına rağmen telekomlarını çok önceden özelleştirmişler. Bizde 80'li yıllarda özelleştirmiş olsaydık emin olun telekomünikasyon altyapımız geri kalmaz, bugün yabancı ülkeler bizden daha ucuz ve daha hızlı internete sahip olmazdı. Bakınız Telekom özelleştikten sonra 4.5 milyar tl'den fazla yatırım yapmıştır. Sadece bakır telden, fiberoptik kablolara geçiş için 1.5milyar tl'den fazla para harcayıp altyapıyı geliştirmiştir. 2009 yılında 2milyar tl yatırım ile mobil ve genişbant internet için altyapı çalışmalarına devam etmişlerdir. Yatırımlardan dolayı krizde bile 2binden fazla kişiyi işe almışlardır. Bu konuları devlete bıraksaydık hangi hükümet çıkıp kabloya 1.5milyar tl Telekom'a bütçeden pay ayırabilirdi? Ayrıca niye ayırsın ki? Yer o parayı. Yemiştir de... Ayırsa bile parayı yandaşına verir kötü kalitesiz kabloyu pahalıya devlete yamarlardı. Telekoma yatırım yapıyoruz ayağıyla 10milyar tl'yi iç ederlerdi de yine de bir yatırım göremezdik. Devletin malı deniz, yemeyen domuz değil mi? Sömürmek varken, satmak hiç akıl kârı değildir, buna emin olun. Belki geçmişte neden satılmadığının cevabı burada gizlidir


Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
14 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Orijinalden alıntı: Dellci


quote:

Orjinalden alıntı: süpürman

Haklısn telekomu araplara satarken çok ileri görüşlüydüler Türk halkı olarak özür dileriz.


Ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali, konu "zımbırtı" 'dan "telekomu araplara satmaya" yönleniyorsa, asıl amaç baştan beri bellidir.
Buna cevaben kendi düşüncelerimi paylaşsam yine "savunma" olarak görülecek.. Ama ne yapalım, susalım mı?...

Benim düşünceme göre geçmişte Türkiye'nin teknoloji üretiminde geri kalmasının başlıca sebepleri arasında telekom'un kanunlarla sahip olduğu ses ve altyapı tekeli büyük yer teşkil eder. Geçmişte Türk Telekom giderek köhneleşmesinin yanında bir de teknolojik gelişimin önünü tıkadığı gibi, sanki bu ülkeye birşey kazandırmış gibi, bir teknoloji üretmiş gibi, yeni ürünler geliştirmiş gibi satılınca bu kadar kıymete bindi? Satılınca da bir yere gitse amenna.. Millete sunduğu hizmet kalitesi arttığı gibi, devlete her sene milyara yakın vergi ödemeye devam ediyor... Telekom satılınca ne değişti de vatandaş için bu kadar problem oldu anlamak mümkün değil... Ha ne oldu? 55bin çalışanın 25 bini devletin başka kurumlarına kaydırılmak kaydıyla Telekom'daki işinden oldu. Bu 25 bin kişinin gözden çıkarılabiliyor olması Telekom'daki köhneliği ve yozlaşmayı kanıtlar niteliktedir zaten.

Bence satılması son derece yerinde ama bir o kadarda geç kalınmış bir karardı. Abd ve Avrupalı devletler kanunlarla alt yapı yapma tekeli olmamalarına rağmen telekomlarını çok önceden özelleştirmişler. Bizde 80'li yıllarda özelleştirmiş olsaydık emin olun telekomünikasyon altyapımız geri kalmaz, bugün yabancı ülkeler bizden daha ucuz ve daha hızlı internete sahip olmazdı. Bakınız Telekom özelleştikten sonra 4.5 milyar tl'den fazla yatırım yapmıştır. Sadece bakır telden, fiberoptik kablolara geçiş için 1.5milyar tl'den fazla para harcayıp altyapıyı geliştirmiştir. 2009 yılında 2milyar tl yatırım ile mobil ve genişbant internet için altyapı çalışmalarına devam etmişlerdir. Yatırımlardan dolayı krizde bile 2binden fazla kişiyi işe almışlardır. Bu konuları devlete bıraksaydık hangi hükümet çıkıp kabloya 1.5milyar tl Telekom'a bütçeden pay ayırabilirdi? Ayrıca niye ayırsın ki? Yer o parayı. Yemiştir de... Ayırsa bile parayı yandaşına verir kötü kalitesiz kabloyu pahalıya devlete yamarlardı. Telekoma yatırım yapıyoruz ayağıyla 10milyar tl'yi iç ederlerdi de yine de bir yatırım göremezdik. Devletin malı deniz, yemeyen domuz değil mi? Sömürmek varken, satmak hiç akıl kârı değildir, buna emin olun. Belki geçmişte neden satılmadığının cevabı burada gizlidir



quote:

İnternet, gelişmiş ülkelerde 20 25 yıldır yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye'de Binali Yıldırım olmasa belki de hala dial-up ile yuvarlıp gidiyor olacaktık. Ayrıca getirmek değil, yaygınlaştırmak önemlidir. 3G bundan 7yıl önce gelseydi yaygın olarak kullanılabilir miydi? Geniş bant internet bile olmayan bir ülkede mobil internetin işi ne?... Bugün bu geri kalmışlık içerisinde birşeyler yapmak isteyen, bir işin ucundan tutmak isteyenin utanacak sıkılacak durumu olamaz. Asıl utanması gerekenler milleti 2000li yıllara kadar internetten bihaber, dünyadan kopuk yaşatan, adeta zincirleyen sözde muasır medeniyetçilerdir...


konuyu sen bu hale getirdin dikkatini çekmedi galiba haberde yorum yapmadım. nedenini anlamadım ama ısrarla savunmaya geçtin. Yukarıdaki cevabına yanıt olarakda telekom 6 yıllık gelirine satılmıştır (bence peşkeş çekilmiştir) sence bu hangi adalete sığar? devletin konturolündeki bir sektör rekabet koşulları oluşmadan hangi mantıkla özelleştirilebilir? hemde takriben 6 yıllık gelirine bedel bir fiyatla. kendin yazmışsın 4 yıllık yatırım bedeline koskoca şirket yabancılara gitti sende kaliteli internet kullanıyorum diye rahat rahar gezinti yap(kaderimiz boğazdaki kablolara kalmış). durmak yok değilmi? ama birisi durdursun artık.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
14 yıl
Binbaşı

quote:

telekom 6 yıllık gelirine satılmıştır (bence peşkeş çekilmiştir) sence bu hangi adalete sığar?

6 yıl az geliyorsa siz söyleyin o zaman kaç yıllık gelirine satılmalıydı? Hesabınızın altında yatan mantık nedir? Hangi bilimsel verilerle hareket ediyorsunuz?
Alan kişiler 50yıl sonra kâr etmeye başlamalıydı herhalde
Biraz gerçekçi olsanız iyi olur...
Bakınız 2003 yılında sektörün toplam cirosu 8milyar $ iken, bugün 30milyar $'ın üzerine çıkmış. Telekomun özelleşmesi ve devlet egemenliğinin sektörden çekilmesi sonucunda sektör %375 oranında büyümüş. Çok uzak bir geçmişte değil, 2003 yılında ülkede genişbant internet yokken, bugün siz ve ben dahil 35 milyon internet kullanıcısı var. Bu nasıl peşkeş?

quote:

devletin konturolündeki bir sektör rekabet koşulları oluşmadan hangi mantıkla özelleştirilebilir?

Önceden de söyledim, Telekom yasalarla bir takım yetkileri olan bir kuruluştu. Bu yetkilerin başında altyapı yapma ve ses tekeli gelmekteydi. Arkasında koskoca devlet olan kanunlarla güçlendirilmiş bir kurum ile kim rekabet edebilir ki? Kimse edemez. Kimse rekabet etmeyi aklının ucundan bile geçiremezdi... Sektörde rekabet koşulları oluşmamasının ana sebebi zaten sektörün devlet kontrolünde bir tekel olmasıdır.
Rekabet oluşması için telekomun elindeki yasal ayrıcalıklar kaldırılmalı ve devlet yönetimden uzaklaştırılmalıydı. Öyle de oldu...

quote:

kendin yazmışsın 4 yıllık yatırım bedeline koskoca şirket yabancılara gitti

Sizin "4 yıllık yatırım" deyip geçtiğiniz yatırımı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapmamıştır. Devletten böyle büyük yatırımlar, yenilikçi adımlar beklemek gerçekçi değildir zaten. Ancak özelleştirme anlaşma şartlarında şirketin sürekli kâr üzerinden belli bir oranda yatırım yapması şart koşulmuştur. Yani yeni yönetime oturduğu yerde kaymak yemeye izin verilmemiş, yatırım zorunlu kılınmıştır. Bir başka deyişle gelişme, büyüme ve ilerleme otomatiğe bağlanmış, devlet on yıllardır yapamadığı altyapı yatırımlarını 1-2 yıl gibi kısa sürelerde başkasına yaptırmayı başarmıştır. Bu bağlamda Türk Telekom her yıl 2 milyar liraya yakın yatırım gerçekleştirmiştir.
Eğer Telekom'un şimdi ki yatırım oranını Türkiye vakti zamanında uygulayabilmiş olsaydı, bu alanda şimdi ne Japonya rakibimiz olabilirdi ne de G.Kore...

Herşeyi bir kenera bırakalım, bugün Türk Telekom'un %30'u hala Hazine Müsteşarlığı'na aittir. %15'i ise halka arz edilmiştir. Şirket ortaklara yani Hazine'ye hissesi oranında kârı dağıtmak mecburiyetindedir. Yani şirketin büyümesi ve kâr etmesi aynı zamanda T.C. Hazinesi'nin de büyümesi ve kâr etmesidir. Bu açıdan bakıldığında şirketin 3-5 yıllık gelire satılması hiç gerçekçi değildir. Çünkü hazine elde edilen gelire %30 oranında ortaktır. Ayrıca Türk Telekom kazancının %20'si kadar kurumlar vergisi de ödemektedir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
14 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

satıldığı zamanki piyasa değeri 18 milyar dolar civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam ama ihale bir türlü gerçekleşmemişdi fiyat düşe düşe 6.5 milyardolara kadar düştü sanki açık indirmeyle mal satıyoruz şaka gibi. Hiçbir bilimsel veriye dayandırmıyorum aklı fikri olan buna karşı çıkardı hiç satmasan zaten elinde 6 yıl sonra 6 milyar kar eden bir şirket olacak 4.5 milyarlık yatırm yapılmış. iyi güzel zaten yapılması gerekir yapılmazsa saçmalık olur bu gün telekom abone kaybeden bir şirket isterse yapmasın. yatırım yapmak 1. önceliği başka iletişim firması varmı benim bildiğim yok yani kamu yatırımı yol, su, elektirik gibi mecbur yapılacak telgrafla haberleşecek halimiz yok ya. Devlet yönetirken de yatırım yapılması gerekiyordu özelleşince yapılması gerek. Tekrar yazıyorm rekabete açıldıktan sonra özelleşmeliydi bugün aselsanda devlet yönetiminde bir şirket ama savunma sanayi reabete açık bir ortamdan gayetde iyi yönetiliyor telekomda aselsan gibi yöntilebilirmiydi belki yönetilebilirdi. Bu arada japonya örneği çok komik olmuş.
ayrıca geçen gün ankarada superonline kablo döşüyordu ne kablosun biliyorum, 15 yıldır ankaranın göbeğinde kablolu tv bekliyoruz ama 6 ay önce çayyoluna döşenmiş bile.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
14 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: süpürman

satıldığı zamanki piyasa değeri 18 milyar dolar civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam ama ihale bir türlü gerçekleşmemişdi fiyat düşe düşe 6.5 milyardolara kadar düştü sanki açık indirmeyle mal satıyoruz şaka gibi.

Yanlış hatırlıyorsunuz. Piyasa değeri 10milyar civarındaydı. İhale %55 için 5.9milyar ile başladı, yani %100 için yaklaşık 11milyar.
6.55 milyara Telekomun tamamı değil, %55'i satıldı. %30'u halen Hazine Müsteşarlığına aittir.
Telekomun kâr etmesinden şikayetçisiniz ama Hazine her sene kârın %30'unu almaktadır.
Şirket kâr ediyorsa buna sevinmeliyiz, çünkü aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nin kârı da yükseliyor, siz neden üzülüyorsunuz?...

quote:

iyi güzel zaten yapılması gerekir yapılmazsa saçmalık olur bu gün telekom abone kaybeden bir şirket isterse yapmasın. yatırım yapmak 1. önceliği başka iletişim firması varmı benim bildiğim yok yani kamu yatırımı yol, su, elektirik gibi mecbur yapılacak telgrafla haberleşecek halimiz yok ya. Devlet yönetirken de yatırım yapılması gerekiyordu özelleşince yapılması gerek.

Siz devletin telekomünikasyon alanında yıllık 1-2milyar tl yatırım yapacağını düşünüyorsanız birşey diyemem.
Devlet o kadar yatırım yapıyordu da biz neden bu kadar çağın gerisinde kaldık... Her alanda olduğu gibi telekomünikasyon alanında da Devletçilik(!) adı altında ülke karanlığa gömülmüştür, bu apaçık ortada...

quote:

Tekrar yazıyorm rekabete açıldıktan sonra özelleşmeliydi bugün aselsanda devlet yönetiminde bir şirket ama savunma sanayi reabete açık bir ortamdan gayetde iyi yönetiliyor telekomda aselsan gibi yöntilebilirmiydi belki yönetilebilirdi.

Bende tekrar yazıyorum, Telekom ile kimse rekabet edemezdi, edemedi de. Arkasında devlet olan bir kuruluşu hiçbir rakip zerresi bile yokken nasıl rekabete açalım? "Açıl susam açıl" deyince sektör rekabete açılır mı? Bir hükümet, bu kadar kârlı bir sektörü neden başkasına kaptırsın ki? Hangi hükümet böyle bir gelir kapısından vazgeçerdi ki? Yarım asırdır kimse vazgeçmemiş ki rekabet gelişmemiş...

Aselsan bu konuya uygun bir örnek değil. Bir kere Aselsan'ın rekabet ettiği şirketler yerli değil, yabancıdır. Yani Aselsan kurulduğundan beri doğal olarak rekabet içindedir. Kaldı ki ülkemizde savunma sanayi kurulma gelişme evresinde olan bir daldır. Müsteşarlık yerli savunma sanayini geliştirmek üzere yıllardır çaba sarfetmektedir. Ne ekersen onu biçersin misali, yerli imkanlar geliştirilmektedir, yerli tedarikçiler oluşturulmaktadır. Ancak aynı durumu telekomünikasyon sektörüne uygulamak için artık çok geçtir. Unutmayın Türk Telekom, temelleri 1840 yılında atılmış bir kurumdur. 2001 yılında 70bin devlet memurunun çalıştığı bir kadrolaşma kapısıydı. Asıl peşkeş yandaşların devlete kapağı atıp semirmesi değil de nedir, siz söyleyin... Hangi hükümet böyle bir rant kapısından vazgeçer de satar? Gelen giden kadrolaşmış, sömürmüş... Gerçekten büyük yazık...
(2001 yılında 70bin olan bu sayı özelleştirilmeden önce kademeli olarak 55bine düşürülmüş, özelleştirilince de 30bine çekilmiştir.)

Bu arada ihalede Çalık Grubu ve yabancı ortağı 6.5milyara kadar Oger'i kovalamış, en sonunda pes etmiştir. Ortada bahsettiğiniz kadar ballı bir peşkeş olsa birkaç milyarın daha lafı mı olurdu?.. Üstelik onlarca şirket ihaleye girer ve bu ballı peşkeşi değerlendirirdi. Emperyalizmin bayraktarları olan İngiliz, Alman,Amerikan, Rus veya Fransız şirketleri bu ihaleye gözleri kapalı girer tozu dumana katarlardı. Demek ki ortada sandığınız gibi ballı kaymak bir durum yok...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
W
14 yıl
Yarbay
Konu Sahibi

quote:

Siz devletin telekomünikasyon alanında yıllık 1-2milyar tl yatırım yapacağını düşünüyorsanız birşey diyemem.
Devlet o kadar yatırım yapıyordu da biz neden bu kadar çağın gerisinde kaldık... Her alanda olduğu gibi telekomünikasyon alanında da Devletçilik(!) adı altında ülke karanlığa gömülmüştür, bu apaçık ortada...

Düşünmüyorum yapması gerek diyorum yazdığım gibi iletişimde bir kamu yatırımı köylere kasabalara yol elektirik nasıl gitmesi gerekiyorsa telefon internetde gitmeli. Yatırım yapılmıyorsa bu kurumu yönetenlerin ve denetleyenlerin suçudur.
quote:

Bende tekrar yazıyorum, Telekom ile kimse rekabet edemezdi, edemedi de. Arkasında devlet olan bir kuruluşu hiçbir rakip zerresi bile yokken nasıl rekabete açalım? "Açıl susam açıl" deyince sektör rekabete açılır mı? Bir hükümet, bu kadar kârlı bir sektörü neden başkasına kaptırsın ki? Hangi hükümet böyle bir gelir kapısından vazgeçerdi ki? Yarım asırdır kimse vazgeçmemiş ki rekabet gelişmemiş...

yani %55ini kaptırmadı diyorsun satmak daha kolay çözüm yani böyle gelir kapısı 6 yıllık gelirine çok karlı biçimde satıdı yani iyi öyle olsun. Rekabete açılmayınca böyle oluruz işde evde sabit telefon yerine cep telefonu kullanırız keza internet öyle diğer firmalar alt yapısını telekomdan alıyor bi uydunet var onunda kablosu heryerde yok. İranda Fransada iletişim kurumlarını özelleştirdi ama hiçbiri yabancılara satmadı bizim asıl derdimiz bu ülkenin kalesi konumundaki kuruluşlar bir bir yabancıların eline geçti.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
14 yıl
Yarbay

Sapla samanı birbirine karıştırıyorsunuz.

Türk Telekom 10-15 yıl önce 35M$ ediyordu. Yıllarca ha özelleşti ha özelleşecek haberlerini dinledik. Bu şirket devlet elinde yönetilmesine rağmen o zamanlar nasıl 35M$ ediyordu? Kaldı ki ihaleye çıkıldığı için illaki en çok para verene satmak zorunda da değildik. %55'i için 1M$ verilseydi yine satılacak mıydı? Düşük bir ücrete satıldı telekom.

Uzan gurubu şirketlerine el koyulduğunda Telsim, Vodafone'a satılana kadar devlet elindeydi ve Uzan gurubu yönetimi zamanında edilen kardan daha çok kar ediyordu Telsim.

Biz Telekom'u sattık ta kara mı geçtik sizce? Yeni sahip ADSL yatırımı yaptı. Peki başka? Başka hiçbirşey yapılmadı. Kaldı ki verilen ADSL hizmeti de dünyanın çok gerisinde ve kalitesiz bir hizmet. yurtdışı çıkışları yetersiz. Üstelik kota gibi saçma bir uygulama var ve sansür de uyguluyorlar.

Keza yapılan yatırımlar ve elde edilen kar da halkın sırtından kazanılıyor. Bunun adına sabit ücret diyoruz. Abone başına 10TL'den dünyanın parası. Yine cezayı halk çekiyor. Diğer ülkelerde de böyle demeyin, bu ülkenin alım gücü bellidir. Halkınızın yanında olmak yerine hükümetin yaptığı yanlış hareketi ve yabancı şirketin tarafını boşuna tutmayın.

Telekom 6 yıllık karına satılmıştır. İhale ücretini de yine sabit ücret adı altında halkımız ödemiştir. Yapılan yatırımlar ise hiçbir yeterlilik içermemekte. Hükümet piyasayı rekabete açmadan özelleştirme yapınca devlet tekeli özel tekel haline dönüşmüş oldu. Devlet tekelinden daha beter bir durum aldı. Hazineye giren parayı övmeyin, bunu halk ödüyor çünkü.

Piyasa rekabete açıldığında telekom nasıl indirimler yapacak göreceksiniz. Nasıl sömürüldüğümüzü o zaman anlayacaksınız.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
K
14 yıl
Yarbay

İnternet kullanıcılarını cahil yerine koyup ahlak bekçiliğine soyunarak internet sitelerini sansürleyen zinhiyetten başka türlü bir tanım beklenemezdi. Çok güldüm.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
14 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: kaotika

İnternet kullanıcılarını cahil yerine koyup ahlak bekçiliğine soyunarak internet sitelerini sansürleyen zinhiyetten başka türlü bir tanım beklenemezdi. Çok güldüm.


+

Aynı düşünüyoruz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.