Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
56
Cevap
791
Tıklama
0
Öne Çıkarma
Cevap: -----YA SİZİ TERK EDERSE---- (2. sayfa)
G
19 yıl
Yarbay

Alın size özel mesaj : İşleriniz hayırlı olsun , iyi bir gün geçirin


Bu mesaja 2 cevap geldi.
P
19 yıl
Yarbay

bu cok ozel oldu guıde bu kadar ozele gırme lutfen


Bu mesaja 1 cevap geldi.
D
19 yıl
Yarbay

bu mesaj bir işaret olmalı ...



G
19 yıl
Er
Konu Sahibi

quote:

Orjinalden alıntı: guide

Alın size özel mesaj : İşleriniz hayırlı olsun , iyi bir gün geçirin



teşekkürler.samimiyetin için



G
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

guide genede sevdıgın bır ınsanı bence degıstırmeye calısman lazımdı..ama hersey kader kısmet hayırlısı olsun ne dıyelım..

bu arada ben sevdıgım ınsan ıcın herseyı yaparım ve ınanıyorumkı oda yapar..ben ılerısı ıcın cok ıyı seyler dusunuorum.ınsallah hıc bı aksılık olmassa gerceklestırcem..SEVIYORUM ULEYNN


Canım arkadaşım doğru diyorsun , bu dediğini yaptım tabiki ... Onun için yaptığım şeyleri sayamam sana inan .ben ona farklı bir insan , onun yanından ayrıldığımda ise tamamen farklı insan oluyordum . Ama beni bazı konularda pek sallamadı , beni dinlemedi , sonuç olarak benim beklediğim şeyler çıktı . Herkesin bir sabır sınırı vardır


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
19 yıl
Yarbay

ozaman guıde kızın kafada bısıler varmıs..senın gosterdıgın sevgıyı haketmıomus.sımdı sana hak verdım kusura bakma pesın yargım ıcın


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

ozaman guıde kızın kafada bısıler varmıs..senın gosterdıgın sevgıyı haketmıomus.sımdı sana hak verdım kusura bakma pesın yargım ıcın


Açıkçası artık beni pek ilgilendirmiyor , ilk'im ve sonum olacaktı o kaybetti Bana bayan arkadaşmı yok dimi ama İşin şakası şöyle 1 sene filan kafa dinlemek istiyorum yoruldum vallaha . Bu arada estapitipiti ne kusuru arkadaşız


Bu mesaja 2 cevap geldi.
E
19 yıl
Binbaşı

valla ne desem yalan olur



P
19 yıl
Yarbay

valla bende ole ılk kız arkadasım ıcın cok sey dusunmustum ama salaklık ıste..kendısıne cok uyduk .1-2 ay sonra bıtırdım.kız ya cok salaktı yada benle kafa buluodu..


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
19 yıl
Yarbay

Sen profesyonel çapkınlardansın anlaşılan


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
19 yıl
Yarbay

ne alakesı var hocam..daha kız tavlamaktan anlamıorum capkınlık neyıme..benım ıkı tane kız arkadasım oldu..ama ıkıncısı bır omre bedel..asıgım ona asık.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
19 yıl
Binbaşı

insan sevdiğinin kıymetini ayrılınca daha fazla onlar yaklaşık 2 hafta önce bir arkadaş buraya bir yazı eklemişti bende tekrardan buraya koyuyorum okuyup okuyup ağlarız
AKLIMDASIN
Yüksel ŞAHİN

Başımdan geçen ilginç bir aşk öyküsünü anlatmak istiyorum.
Üniversite 2.sınıfa gidiyordum. Gençlik bu ya, başımda kavak
yelleri esiyor.
Zaman ise benim geleceğin en büyük gazetecilerinden biri olmam
için geçiyor gibime geliyordu. Geliyordu ama ben derslerden çok,
arkadaşlarla üniversite binamızın içerisindeki sahalarda ve ağaçların
arasında top oynamayı, gezmeyi ve arkadaşlarla sohbet etmeyi tercih
ediyordum.
Ama itiraf edeyim, özellikle bahar aylarında etraftaki değişimleri,
yeşillikleri geleceğin büyük gazetecisi gözüyle de izliyordum. Eh, gözleme
yeteneğin olacak ve tabiattaki güzellikleri –bayanları- göreceksin de
şairlik taslamayacaksın, aşık olmayacaksın olur mu?
“Öğrenci dediğin fotokopisinden belli olur”, “Fotokopisiz öğrenci
meyvasız ağaca benzer” öğrenci atasözleri uyarınca vize dönemlerinden bir ay
önce gördüğümüz derslerin notlarının fotokopilerini bulup almak için Azim
Fotokopi’ye gittim. Azim Fotokopi hemen hemen bizde ki bütün derslerin dönem
içindeki notlarının fotokopilerini çoğaltır ve satardı. Orada fotokopileri
alırken yanımda bizim birinci sınıfta gördüğümüz bir dersin fotokopisinin
olup olmadığını soran bir kız vardı. Fotokopiciden o dersin notlarının
olmadığını öğrenince oldukça üzüldüğünü gördüm. İçimdeki yardımseverlik
duyguları kabardı. Belirtmeliyim ki genellikle güzel bayanlara karşı her
zaman yardımseverimdir. Kıza dönerek:
- “Her halde İletişim Fakültesinde okuyorsunuz” dedim.
- “Evet” dedi.
- “Bizim geçen yıl gördüğümüz Gazete Yazı Türleri dersinin
fotokopileri
bende hala duruyor. İsterseniz onları size ben temin ederim”dedim.
- “Ah, size zahmet olmasın?” dedi.
- “Yok canım ne zahmeti” dedim.
Sonra oradan beraberce konuşarak çıktık. Yolda adını söyledi: Figen’miş.
Neyse biz böylece tanışmış olduk.
Ertesi gün ders notlarını ona verdim. Kız beni çok etkilemişti. Bir içim su
derler ya öyleydi. Tabii, beni çok etkilediği içinde bana öyle gelmiş
olabilir. Neyse... Bu yardım severliğimin karşılığında kız beni ne zaman
görse hemen yanıma gelmeye başladı. Diğer arkadaşlarımla da tanıştırdım onu.
Artık çok samimi olmuştuk. Olmuştuk olmasına ama kıza da tutulmuştum.
Ne yapmalıydım... Düşünüyordum ama bir türlü de karar veremiyordum. Şimdi
kıza arkadaşlık teklif etsem, yardım etmemin karşılığında ondan faydalanmak
istediğimi düşünebilirdi. Ayrıca arkadaşlık teklif etmemin diğer
arkadaşlarımın hele hele Osman’ın kulağına gitmesi... Aman aman ölsem daha
iyi. Çünkü bizim arkadaş gurubumuzun arasında şöyle bir beddua vardı: “Allah
seni Osman’ın medyatik diline düşürsün de, manşetlerden inme emi !”
Çok düşündüm bir karar veremedim. En sonunda ona aşkımı mektupla ilan etmeye
karar verdim. Bu amaçla oturdum ve usturuplu bir aşk mektubu yazdım.
“Bu mektubu kaldığım yerin soğuk duvarlarını ısıtmaya çalışan yüreğimin her
atışında ismini hatırlatan sıcaklığında yazıyorum. Bir melankoni içerisinde
yazmaya çalıştığım bu satırlar daha çok seven yüreğimin sevilme mutluluğunu
yakalaması için çabalaması ve belki de karşılıksız bir sevda bataklığına
nasıl gömüldüğünün ifadesi.
Acaba Figen; senin o melekler kadar güzel olarak tasavvur ettiğim hayalini
gönlümden silip atsam mı diyorum. Yazık olmaz mı sorusu aklıma geliyor.
Yazık olmaz mı aşkıma? Acaba unutsam sana karşı hissettiklerimi, hiçbir şey
yaşanmamış gibi acaba bir anda geçen onca zamanın ötesine gidebilir miyim?
Yakalanan bir kuşun esaretten kurtulmak için çırpınması gibi seni görünce
çırpınan kalbimin atışlarını, yüzümün her kızarışını, benim sana olan
tutkumu tavır ve yüz ifademden, heyecanımdan, titrememden anlamandan
duyduğum korkuları... unutsam mı?
Böyle bir şey mümkün olsa bile herhalde yaşadığım onca duyguyu bir anda
jiletle kazıyıp, söker gibi atamam, atmam.
Çevremde çok pişkin, yüzsüz, her şeyi çok rahat ifade edebilen biri olarak
görülmeme rağmen aslında sevdiğine karşı aşkını ve duygularını ifadeden bile
çekinen utangaç yapıda biri olarak sevgimi yazı ile belirtme ihtiyacı duydum

Sana olan sevgimi hoş karşılaman dileğiyle...”
“Yakın çevrenden biri”
Mektubu daktilo ile yazdıktan sonra bir zarfa yerleştirdim.
Figen’in de aralarında bulunduğu arkadaşlarla okulun önünde sohbet ederken
lavaboya gitme bahanesiyle gidip sınıfta Figen’in ders notlarını tuttuğu
ajandanın içine koydum ve sonucu beklemeye başladım.
Ertesi gün üniversitenin ana binasında bulunan yemekhaneye giderken Figen
bir ara yanıma yaklaştı ve:
- “Yükselciğim san bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalsın. Aramızdaki
samimiyetten bir tek sana söylüyorum” dedi ve devam etti “Yahu dangalağın
bir bana bir mektup göndermiş” dedi.
- “Şaka mı yapmış mektupta?” diye sordum.
- “Şaka mı bilmiyorum ama mektupta bana tutulduğunu, aşık olduğunu...

falan filan yazmış işte. Yani oldukça duygulu bir dille bana ilan-ı aşk
ediyor herif” dedi. Ben de:
- “Peki kim bu herif”dedim.
- “Ne bileyim, ismini yazmamış ki! Ama yazdıklarından
bir şeyler çıkarmaya çalışıyorum. Bir iki tahminim de var” deyince
heyecanlanarak;
- “Peki kim olabilir” diye sordum.
- “Tahminime göre bizim gruptakilerden biri ve... Neyse
ismini de sonra öğrenirsin Yüksel” dediği sırada diğer arkadaşların da
yanımıza gelmesiyle sözünü keserek onlarla konuşmaya başladı.
Beni bir merak sarmaya başlamıştı. Acaba tahmini ben miydim de
tavırlarımdan öğrenmek için konuyu bana açmıştı. Anlamış mıydı acaba...
İçim içimi kemiriyordu; mektup yazmasa mıydım. Eğer gerçekten benim
yazdığımı anlamışsa ve benimle bir daha konuşmazsa ne yapardım. Belki hem
bir arkadaşı yitirecektim, hem de sevdiğim kızı.
Bu arada şeytan da dürtüyordu beni bir mektup daha yaz diye. Bu
sefer duygularımı daha açık belirtecektim. Bu düşüncelerle tekrar daktilonun
başına geçerek yazmaya başladım:
“Figen; şu an sana söylemek istediğim ama söyleyemediğim
duygular var ya, o duyguları sana bir sahilde hafif bir yağmur çisiltisi
altında ıslanırken ve deniz dalgalarının, martı sesleriyle birleşerek
oluşturduğu o nefis fon müziği eşliğinde dans ederken söylemek isterdim.
Bilmem sen hiç birşeyi, pek çok şeyi kaybetme pahasına daha doğrusu
yüreğin pahasına satın almak ister misin? Bil ki ben yüreğimi sana, senin
için satmaya hazırım.
Keşke sana olan aşkımı, seni görünce hissettiğim duyguları gözlerinin
derinliklerinde köşe kapmaca oynarken anlatsaydım. Acaba anlatabilir miydim?

İnsanlar madde ve mana arasında, denizde salınan tekneler misali
gelip giderken; ben kendimi sevdama kucak açmış, senin gönül limanında
demirlemiş olarak bulmak isterdim. Sana bağlanmak sarılmak ve ...
Hayali bile yaşadığım hayatın sahte yaşantısından daha gerçek ve daha güzel.

Mektubuma çok sevdiğim, güzel bir söz ile son vermek istiyorum:
“Sevsen, sevilsen ve sevilebilir olsan”
Beni sevilebilir biri olarak görmen dileğimle...
“Yakın Çevrenden Biri”
Mektubuma ek olarak da “Figen’e” diye ithaf ederek yazdığım:
AKLIMDASIN
Papatya açmış kırlardan
Peygamber çiçeklerinin sarısından
Kekik otlarının kokusundan
Doyasıya içime çektiğim sen!

Belki değilsin, belki farkındasın
Sen benim hep aklımdasın

Turnalarla gönderdim sana
Gönlümde yetiştirdiğim gülleri
Yalancı gönüllerde
Karanlık tünellerde
Aşkı aramaya çalışırken sen
Senin aşkını hayat gibi yaşardım ben

Belki aşkıma uzaksın, belki yakındasın
Sen bilmesen de hep benim aklımdasın !

Şiirimi de zarfa koyarak bu sefer postaladım.
Ertesi günde dedemin vefat ettiği haberi geldi. Alel acele
Gümüşhane’ye gitmek zorunda kaldım. Bir hafta sonra döndüm ve okula gittim.
Figen beni görünce hemen gülerek yanıma geldi ve:
- “Yüksel hani bana biri aşk mektubu yazıyor demiştim ya işte ondan
ikinci bir mektup daha geldi. Bir de bana ithaf ederek yazdığı şiirini
koymuş. Çok etkilendim.”
- “Peki kim olduğunu bulabildin mi?” diye sordum. O da:
- “Sana bir iki tahminim var diyordum ya... Artık emin oldum.”
- “Emin mi oldun, peki kim?” diye heyecanla sordum
- “Hiç tahmin edemezsin... Osman!” dedi.
- “Osman mı?” dedim şaşırarak
- “Tabii... Yakın çevremden biri, çok pişkin, yüzsüz,
her şeyi çok rahat ifade edebilen biri olarak görünen başka kim
olabilir?” deyince şaşkın, yıkılmış bir ifade ile:
- “Çok şaşırdım” dedim.
- “Şaşır, şaşır ... Dahası var. Emin olunca ben gittim
ona ondan hoşlandığımı belirttim. Yazdıkları beni çok etkilemişti.
Ayrıca çok utangaç, ona kalırsa bana hiç açılamayacak ve beni sevdiğini
söyleyemeyecek... Bu sebeple ona ben açıldım. O da benden hoşlandığını fakat
benim seninle olan diyalogumuzdan ve samimiyetimizden dolayı ikimizin
arasında bir şey olduğunu sandığından bana açılamadığını söyledi.
Düşünebiliyor musun ayrıca ikimizin arasında bir şey var sanıyormuş” dedi.

Çok şaşırmıştım. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Sonunda;
- “Senin adına sevindim. Nihayetinde sana mektupları yazanı da
bulmuş oldun böylece” dedim ve yanından ayrıldım.
Bir yanda sevdiğim kız Figen diğer yanda en yakın arkadaşlarımdan Osman
vardı. Ve ikisi de benim aşk mektuplarım sonucu... Tam bir çöküntü
içerisindeydim, ne yapacağımı bilemiyordum. Bu hal içinde iki hafta okula
gitmedim, hatta gidemedim.
İki hafta kadar sonra okula gidince bu sefer Figen ve Osman bir ara
yanıma geldiler. Osman bana:
- “Yüksel seni yemeğe götürüyoruz. Orada sana bir de süprizimiz var”
dedi. Ben de:
- “Osmancığım bugün olmasa” deyince, Figen:
- “İtiraz etme hakkın yok. Çünkü seni son zamanlarda hiç
göremiyoruz. Okula uğramıyorsun bile” dedi ve kolumdan çekerek dışarı doğru
sürükledi.
Benim isteğim üzerine Karadeniz Pidecisine gittik. Yemek siparişini
verdik. Bu arada ben sohbet esnasında elimden geldiğince espiri yapmaya,
güleç olmaya çalışıyordum.
Konuşma esnasında Figen bir ara bana dönerek:
- “Sana bir srprizimiz var demişti ya Osman; şimdi onu söyleyeceğim
sana. Biz Osman’la nişanlandık. Osman’ın romantik, duygusal mektuplarına
dayanamadım. Ben de ona duygusal olarak karşılık verdim ve...” derken Osman
söze girerek:
- “Ne saçmalıyorsun, ne romantik, duygusal mektupları...” diye
Figen’in sözünü kesince ben de Osman’ın sözünün devamını getirmesine fırsat
vermeden hemen sözünü kesmek ihtiyacını hissettim:
- “Demek ki Figen sendeki romantik, duygusal yönleri
keşfetmiş ve sana tutulmuş. Çok şanslısın Osman; Figen’in kıymetini bil”
dedim.
Yemekten sonra Osman’ın ellerini yıkamak için lavaboya gittiği
sırada masadaki peçeteyi aldım ve Figen’e dönerek sessizce:
- “Bu günün anısına bu peçeteye duygularımı yazıyorum.
Çıktıktan
sonra yazdıklarımı oku ve sonra da yırt tamam mı?” dedim. Figen meraklı
bakışlarla başını evet manasına salladı.
Ben peçeteye O’na ithaf ederek yazdığım şiirin nakarat bölümü olan:
Belki aşkıma uzaksın, belki yakındasın
Bilmesen de, sen benim hep aklımdasın
Ve altına da: “Allah’tan Osman’a ve sana mutlu bir yuva ve mutlu yarınlar
diliyorum.”

“Yakın Çevrenden

“Yüksel”
notunu yazdım. Notu yazdığım peçeteyi katlayarak Figen’in eline tutuşturdum.

Osman da yanımıza gelince;
- “Sizin bu mutlu haberinize çok sevindim İnşallah Allah tamamına
erdirir” dedim ve devamla “Bu gün de aslında çok işim vardı. Sizinle buraya
gelince unuttum hepsini. Şimdi gitmem lazım; anlayışla karşılayacağınızı
umuyorum” dedim.
Birlikte dışarı çıktık ve tokalaşarak yanlarından ayrıldım. Bir
süre sonra dönerek arkama baktım Figen peçeteyi yırtıyordu ve gözleri yaş
doluydu. Benim onlara baktığımı görünce gözlerini silerek bana el sallamaya
başladı.
Bir daha arkama bakmaya cesaret edemeden gözlerimde beliren yaşlarla oradan
uzaklaştım.



G
19 yıl
Yarbay

quote:

ne kadar kendinize güveniyor ve kesin konuşuyosunuz
Valla ben kesin konuşuyorum çünki fizik kurallarına ve psikolojime aykırı bi durum anlaan anladı şimdiye ah yıl başı ah


Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
19 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orjinalden alıntı: guide


quote:

Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

ben guıde da sunu soruorum.sevmısmıydın?eger sevdıysen o kadar cabuk nasıl sılebıldın?? bana cok mantıklı bı acıklama lutfen..ben suan o kadar cok sevıorumkı ayrı bıle duramıorum..



Güzel kardeşim 3 sene bu 3 Sene ne işim var sevmediğim bir insanla , ne mutlu sana 1 dk bile ayrı duramıyormuşsunuz ... İnşallah kız arkadaşın sana uygun birisidir , sonunuz güzel olur Evlilik , hayat arkadaşlığı çok ince bir hadise diye düşünüyorum , ben bazı şeyleri onda eksik görür gibi oldum , haa bunlar değişmezmi ? değişir elbet ama ya değişmezse ... Ben ayağımı sağlam basarım , benim yaptığım işlerde hata olmaz , bugün yaptğım bir işten yarın pişman olmadım ... bir bu gönül işlerinde yumuşak davranıyordum , ama bu konuda taviz vermeyeceğim artık


sevgi bazı olumsuzlukları gördürmez insana. mantık fazla işlemez. eğer bu kadar katı düşünebiliyorsan zaten sevmiyorsundur. Aşık olduğun zaman dünyada sadece karşındaki insan varmış gibi gürürsün. başka hiçbir şey önemli değildir. maddiyat, kariyer hiç önemli değildir bu safhada. sadece sevdiğin aşık olduğun insanı düşünürsün. diğerleri bir araçtır sadece. tabiki onlarda olmadan olmaz. bence eğer çok sevmiyorsan vede seni seven birisi yoksa bu dünyada diğer herşey boş. neden mi böyle konuşuyorum. çünkü 1,5 yıl öncesine kadar sayamadığım kadar ilişkim oldu. hiçbirisine önem vermemiştim. hepsinde yeterince katıydım. olmasalarda bir önemi yoktu benim için. nasılsa yerine birisi gelirdi. ama şimdi 1,5 yıldır süren bir ilişkim var. ve gerçekten çok seviyorum. şuan nişanlıyız. ve gözüm kimseyi görmüyor ondan başka. kimse mükemmel değildir dünyada ama o mükemmel benim için.

tabi ben kendi fikirlerimi yazdım. yaşadıklarım doğrultusunda.


Bu mesaja 2 cevap geldi.
S
19 yıl
Onbaşı

İlginç soru, terk edilmeden cevap vermek zor...


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
19 yıl
Yarbay

terk edıorum ozaman senı shadow.sımdı cevabını ver nasıl bı duygu


Bu mesaja 1 cevap geldi.
G
19 yıl
Yarbay

S
19 yıl
Onbaşı

quote:

Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

terk edıorum ozaman senı shadow.sımdı cevabını ver nasıl bı duygu


Ohhh be bi ferahlama ve rahatlama hissettim sanki karanlık dünyama güneş doğdu boyum uZADI


Bu mesaja 2 cevap geldi.
P
19 yıl
Yarbay

baksana avatara ısık vurmaya basladı



G
19 yıl
Yarbay

quote:

Orjinalden alıntı: S h à D Ø w ®


quote:

Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

terk edıorum ozaman senı shadow.sımdı cevabını ver nasıl bı duygu


Ohhh be bi ferahlama ve rahatlama hissettim sanki karanlık dünyama güneş doğdu boyum uZADI