Löseminin baş aktörü olarak görülen bir protein üzerine yapılan çalışmalar umut verici sonuçlar doğurdu. Fareler üzerinde yapılan testler neticesinde hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabildi. Araştırmacılar, iki muhtemel tedavinin bir süper ilaç çatısı altında birleştirilebileceğini ve ilacın insanlar üzerinde denenebileceğini belirtiyorlar.
Araştırma, MLL geninin translokasyonu (yer değiştirme) ile ilerleyen bir lösemi türü üzerine odaklanmış. MLL translokasyonları, özellikle çocuk yaştaki hastalarda görülen akut myeloid ve lenfoid lösemilerinde çok sık gözlemleniyor. Bu lösemi türlerinden birine teşhis konan hastaların hayatta kalma şansı ise ne yazık ki %30’lar seviyesinde.
MLL, SET1 ile İlişkilendirilmiş Karmaşık Proteinler (Complex Proteins Associated with Set1-COMPASS) ailesine mensup bir protein. COMPASS ailesinde bulunan mutasyonlar da uzun bir süredir farklı kanser türlerinde tanımlanmış durumdalar.
Northwestern Üniversitesinde görevli araştırmacı Ali Shilatifard ve ekibi, lösemiye neden olan MLL geninin translokasyon sürecini bozarak bu geni dengede tutmanın bir yolunu bulmuşlar. Söz konusu çalışma, aynı ekibin kanserli dokuların oluşmasına neden olan gen transkripsiyonunu bozan bileşikleri ortaya çıkarmalarının devamı niteliğinde gelişmiş.
Ekip, deneysel nitelikte olan bu iki yöntemin birleştirilerek bir süper ilaca dönüştürebileceğini ve devam eden birkaç yıl içinde de insanlar üzerinde denemelere başlanabileceğini umuyor.
Yaşam süresini büyük oranda uzatmak mümkün
Son 20 yıllık mesaisini bu iş için harcayan Shilatifard, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde çocuklarda etkili olacak bir ilaç geliştirebileceklerini vurguluyor. Araştırmacı, hayatta kalma şansını %85’ler seviyesine çekmenin büyük bir başarı olacağının da altını çiziyor.
Farklı kanser türleri için de umut olabilecek tedavi yöntemi dileriz ki en kısa sürede olumlu sonuçlarıyla karşımıza çıkar.
ilk önce milleti zehirleyin, sonra anasını ağlatıp, ölüm orda diyerek sıtmaya razı edin,
kökenindeki sorunu yani kansere neden olan meseleyi araştırmazlar, yada ortadan kaldırmazlar, yandım yandım olmuşa çare aratırlar, adam zaten bitmiş yılana sarılıyor.
Ne kadar başarılı olur, yan etkileri neler olur uzun vadede muamma,
bir ilacın 1 faydası varsa, 100 tane yan etkisi var.
burası değil mesele, tüm basım yayımda ilaçlar o kadar masum, o kadar süper über birşey miş gibi gösteriliyor ki,
derdim o benim.
hastanelerin vasfı bile adıyla müstesna, ismi hastaları toplama kampını çağrıştırıyor.
şifa dağıtsaydı adı şifahane olurdu mesela.. ne ilaçları, ne aşıları, ne hastaneyi, ne doktorları sevmiyorum hiçbirini.
en iyi yöntem kendi kendinizin doktoru olmak ve hasta olmamaya çalışmak, iyi bakın dikkat edin, Oşçakalın..
Ne yazık ki haklısın... Lakin çocuklar için güzel bir gelişme zira onlar daha çocuk, önlerinde yaşayacak güzel günler var. Bu sebepten bu umut verici gelişmelerde insanı mutlu ediyor...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-DBB76B0A9 -- 26 Aralık 2018; 17:47:15 >
Tıp alanında 2 olayın tedavisini çok merak ediyorum. İlki, doğuştan görme engelli insanların görmesini sağlamak. Diğeri ise sinirleri tedavi edebilmek. Umarım o günleri en kısa sürede görürüz.
Tıp alanında 2 olayın tedavisini çok merak ediyorum. İlki, doğuştan görme engelli insanların görmesini sağlamak. Diğeri ise sinirleri tedavi edebilmek. Umarım o günleri en kısa sürede görürüz.
İki konu için de kök hücre çalışmaları yapılıyor bildiğim kadarıyla. Gelecekte başarıya ulaşılması çok olası.
Araştırma, MLL geninin translokasyonu (yer değiştirme) ile ilerleyen bir lösemi türü üzerine odaklanmış. MLL translokasyonları, özellikle çocuk yaştaki hastalarda görülen akut myeloid ve lenfoid lösemilerinde çok sık gözlemleniyor. Bu lösemi türlerinden birine teşhis konan hastaların hayatta kalma şansı ise ne yazık ki %30’lar seviyesinde.
MLL, SET1 ile İlişkilendirilmiş Karmaşık Proteinler (Complex Proteins Associated with Set1-COMPASS) ailesine mensup bir protein. COMPASS ailesinde bulunan mutasyonlar da uzun bir süredir farklı kanser türlerinde tanımlanmış durumdalar.
Northwestern Üniversitesinde görevli araştırmacı Ali Shilatifard ve ekibi, lösemiye neden olan MLL geninin translokasyon sürecini bozarak bu geni dengede tutmanın bir yolunu bulmuşlar. Söz konusu çalışma, aynı ekibin kanserli dokuların oluşmasına neden olan gen transkripsiyonunu bozan bileşikleri ortaya çıkarmalarının devamı niteliğinde gelişmiş.
Ekip, deneysel nitelikte olan bu iki yöntemin birleştirilerek bir süper ilaca dönüştürebileceğini ve devam eden birkaç yıl içinde de insanlar üzerinde denemelere başlanabileceğini umuyor.
Yaşam süresini büyük oranda uzatmak mümkün
Son 20 yıllık mesaisini bu iş için harcayan Shilatifard, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde çocuklarda etkili olacak bir ilaç geliştirebileceklerini vurguluyor. Araştırmacı, hayatta kalma şansını %85’ler seviyesine çekmenin büyük bir başarı olacağının da altını çiziyor.
Farklı kanser türleri için de umut olabilecek tedavi yöntemi dileriz ki en kısa sürede olumlu sonuçlarıyla karşımıza çıkar.
Haberi Portalda Gör