Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
42
Cevap
1502
Tıklama
3
Öne Çıkarma
Cevap: Avustralya'nın %61'i eşcinsel evliliğe 'Evet' dedi (2. sayfa)
T
6 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: Brooklyn under Moon


quote:

Orijinalden alıntı: MolagBal

Umarım böyle bir rezillik bizim ülkemizde söz konusu bile edilmez. Eğitimsiz ve dindar kesimin faydalı bir yanı da bu. Hiç olmazsa toplum genelinde ahlak kurallarına sahip çıkabiliyorlar.

Ahlak kurallarına sahip çıkıyorlar derken Ensar vakfının tecavüzüne hiçbir, kelimenin tam anlamıyla hiçbir tepki vermemelerini mi diyorsunuz? Aile bakanının açıklamalarına iğneyle uyuşturulmuş gibi gık etmediklerini mi diyorsunuz? Tam anlayamadım da o kısmı.

Şehitler ölmez derler ama supheli asker olumunu arastiran onerge reddedilir ses etmezler



Demokrasiyi kurtardik derler zorla tehditle istifa ettirilen kendi baskanlarini korumazlar



En milliyetci biziz 90 yildir bir civi cakilmadi derler ama milliyetciligi ayaklar altina aldik denildigini duysalar da ses etmezler



Escinsellige karsilar ahlak bozuluyor Lut kavmi derler ama ensar a ses cikarmazlar



Ozetle kendi yanlislari yoktur baskasi yapar hep. Emir alip yapiyorlar her sey kendi iradeleri ile yaptiklari bir sey yok.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

W
6 yıl
Yarbay

Benim gördüğüm;

Eğer bir ülkede namus sadece kadının bacaklarının arasına sıkıştırılmışsa ve eşcinsellik dünyanın en büyük suçu sayılıyorsa, o ülkede yolsuzluk, gizli eşcinsellik, eşini aldatma, hırsızlık, yalan ve rüşvet gibi olaylar haddinden fazla yaşanıyor demektir.

Bunun örnekleri arasında tüm müslüman yoğunluklu nüfusa sahip ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer anti demokratik ülkeler sayılabilir.

Dünyanın en fazla yolsuzluk yapılan 3 ülkesinden birinin vatandaşları olarak siz hala başkalarının bacakları arasında olan olaylara odaklanmaya devam edin.



W
6 yıl
Binbaşı

dünyada 2 cinsiyet var kadın ve erkek,

bu 2 varlığın hayat, yaşam, fizik, biyolojik,mantıksal döngülerinde cinsel yaşamdaki doğrusal formu

kadın+erkektir.

Fanteziye kaçarsın, grup yaparsın 2 kadına tek erkek birlikteliği yaşarsın vs. o işin fantezi kısmıdır.

ama doğrusal formu bozan durumlar;

yani kadın+kadın veya erkek+erkek

Bu form ne biyolojik, ne mantıksal,ne fizyolojik, ne biyolojik mantığa sığar

Bu duygusal bir form olup kişinin DUYGUSAL RAHATSIZLIĞIDIR.

Duygusal anlamda rahatsız olan insan topluma zarar verir.

eşcinselliğin her türlüsüne karşı olmak gerekir.

Bunun din, inanç vs. ile bir alakası yok. Mantık çerçevesinden hareket ettiğinde durum ortaya çıkar zaten.

Cinsellik sadece insana özgü bir içgüdüsel duygu değil, hayvanlarda da var.

Bir hayvan bile içgüdüsel olarak hemcinsine yönelmiyorken, insanın böyle bir güdüye sahip olabilmesi ve buna da toplum olarak göz yumulması iğrenç bir durum.

Bu noktada tek istisnai durum fizyolojik olarak (bakın duygusal yada tercih edilme noktası demiyorum) fiziksel olarak çift cinsiyet doğanlar olabilir.

Ama onun dışındakiler için sorunu PSİKOLOJİK bir VAKA olarak görüp toplumdan soyutlamak gerekir.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
J
6 yıl
Yarbay

Evliligi ortadan kaldirsalar hic boyle sorunlarla ugrasilmaz



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

K
6 yıl
Yarbay

quote:

Orijinalden alıntı: winwin35

dünyada 2 cinsiyet var kadın ve erkek,

bu 2 varlığın hayat, yaşam, fizik, biyolojik,mantıksal döngülerinde cinsel yaşamdaki doğrusal formu

kadın+erkektir.

Fanteziye kaçarsın, grup yaparsın 2 kadına tek erkek birlikteliği yaşarsın vs. o işin fantezi kısmıdır.

ama doğrusal formu bozan durumlar;

yani kadın+kadın veya erkek+erkek

Bu form ne biyolojik, ne mantıksal,ne fizyolojik, ne biyolojik mantığa sığar

Bu duygusal bir form olup kişinin DUYGUSAL RAHATSIZLIĞIDIR.

Duygusal anlamda rahatsız olan insan topluma zarar verir.

eşcinselliğin her türlüsüne karşı olmak gerekir.

Bunun din, inanç vs. ile bir alakası yok. Mantık çerçevesinden hareket ettiğinde durum ortaya çıkar zaten.

Cinsellik sadece insana özgü bir içgüdüsel duygu değil, hayvanlarda da var.

Bir hayvan bile içgüdüsel olarak hemcinsine yönelmiyorken, insanın böyle bir güdüye sahip olabilmesi ve buna da toplum olarak göz yumulması iğrenç bir durum.

Bu noktada tek istisnai durum fizyolojik olarak (bakın duygusal yada tercih edilme noktası demiyorum) fiziksel olarak çift cinsiyet doğanlar olabilir.

Ama onun dışındakiler için sorunu PSİKOLOJİK bir VAKA olarak görüp toplumdan soyutlamak gerekir.

Bununla ilgili kaynağınız var mı meraktan soruyorum



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
E
6 yıl
Teğmen

Ahlak kuralları mı

Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, gasp, tecavüz aldı başını gidiyor.

Ülkede iyi olan her şey azınlıkta, halkın çoğu dindar değil dinci.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eraglises -- 16 Kasım 2017; 12:32:13 >


Bu mesajda bahsedilenler: @MolagBal
W
6 yıl
Binbaşı

Umarım sıkılmadan ve bütün yazıyı okursun.

Bununla ilgili olarak genel bir kaynak sunabilir miyim? Hayır

Belirttiğim durumlar tamamen kendi şahsıma ait, gözlemlerim, tespitlerim okuduklarım, izlediklerim ve bunlar sonucu oluşmuş fikirlerdir.

Haa eğer kaynak olarak kabul edersen, ben bu düşüncede bir birey olarak düşüncelerimi belirtirken bir kurum tarafından benim bu fikirlerimi resmi dayanakla uygulayan var mı dersen var: Brezilya
http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41331342

Bence bunun için bir kaynağa veya bir akademik açıklamaya gerek olduğunu düşünmüyorum.

İlk mesejım da da belirtmiştim; Bunun din, inanç vs. ile bir alakası yok. şahsen ben deist olduğum için eşcinsellikle ilgili durumda olayın dini boyutunu sorgulamıyorum bile.

Ama 32 yaşında ve bir oğlan babası adayı olarak, ileride çocuğumla birlikte sokakta gezerken 2 hemcinsin el ele tutuşmasına, öpüşmesine şahit olmasını yada LGBT etkinliklerinde kadın görünümlü erkeklere, erkek gibi giyinen kadınları görüp, bana soru sormasını yada gördüklerinden etkilenip bir travma yaşamasını, veya eğitim ve sosyal hayatında bir gay'in kendisine ilgi duymasını istemem.

Düşüncelerim belki sizde benim karakterim veya genel yapı olarak LGBT'ye karşı eylemler yapan Alperen Ocakları mensubu tipler gibi bir yapıda olduğumu da düşündürebilir. Deist olduğumu belirtmiştim, böyle bir inanışa sahip olarak siyasi anlamda zaten din üzerinden siyaset yapan bir parti veya onun uzantılarına mensup olamayacağımı tahmin edebilirsiniz. Yaşadığım şehir ise İzmir. Bütün eğitimimi de bu şehrin kurumlarında aldım.

Ali Poyrazoğlu'nun oğlum çiçek açtı isimli tiyatrosunu da izledim, Sean Penn'e oscar kazandıran performansı ile Hervey Milk'in hayatını oynadığı 2009 yılı yapımı Milk filmini de. 2. dünya savaşının akışını Almanların Enigma sistemini kırarak değiştiren Alan Turing'in hayatını da okudum, sonrasında Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere Batılı medeniyetlerin eşcinsellik üzerine aldığı siyasi kararlar, uygulamalar ve yaptırımları da inceledim. ve bütün bunlar ışığında sizin kaynak sorduğunuz eşcinsellik üzerine olan düşüncelerim oluştu.

Faşist, diktatör yanlısı, anti demokratik, özgürlüklere karşı, bir adam değilim. ama özgürlüklerin de bir sınırı olması gerektiğine inanırım.

Bu noktada cinsellik gibi kişiye özel, gizli, ve bu özel ve gizlilikten ötürü mahrem sayılacak özel bir güdü de, özgürlüğün sınırı cinselliğin doğal formu olan karşı cinsle olan münasebettir. Tıpkı en basit ve temel fizik kuralı olan + ve- atomların birbirini çekmesi gibi.

Ancak, bir ülkede yetişkinler olduğu gibi çocuklardan oluşan bir nüfusta var. ve o nüfus ülkenin geleceğini oluşturmakta. İşte böyle bir neslin-ki bu nesil yasalar çerçevesinde ülkeden ülkeye değişen normlar çerçevesinde 15 ila 18 yaşına kadar ergen sayılır. İşte bu ergenlerin önünde eş cinselliği bir hak olarak serbest bırakırsan gelecek nesile ve dolayısıyla ülkenin geleceğine ihanet etmiş olursun. Çünkü o ergen cinselliği yeni keşfetme noktasında algılar açık, libido tavan bir şekilde dolaşırken üzerine kendi bildiği, araştırdığı ve gördüklerinin tamamen dışında olan bir cinsel eğilimle karşılaştığında bu durum bir travma yaşatabilir. Dahası o ergen hormonlarının esareti ile karar verme mekanizmasından yoksun bir şekilde sadece güdüleri yüzünden gördüğünü referans alıp, 'nede olsa yapılıyormuş bak' zihniyeti ile bu güdülerini hem cinsi ile giderebbilir, ancak ileride bundan pişmanlık duyabilir. Yaşayacağı travmalardan birisidir bu.

O yüzden eş cinsellik, demokrasi ve özgürlükler noktasında normal karşılanacak bir durum değil bence. eşcinsel Yetişkinlerin bile bu durumdan rahatsızlık duyup fikir ve tercih değiştirdiği noktada ergen; hiç bilmediği, görmediği bir tercih karşısında nasıl karar verebilsin?

2. konu ise bir cinsin hemcinsine karşı beslediği duyguların psikolojisi. Bir kadının başka bir kadına hissettiği duygularda saygı, hürmet, minnet, duyabilir, aşka meyil etmeyen sevgi besleyebilir. (bir kızın annesini sevmesi gibi)

ama bir kadının bir başka bir kadına duyduğu aşk, sevgi, hormonel güdüler ve bu güdülerin ortaya çıkardığı cinsel tercih bu kabul edilecek bir özgürlük olmamalı bence. hani terbiye ve ahlak sınırları ve forum kuralları daha ileriye gitmemi engelliyor ama 2 kadının aynı yatakta olmasını düşünmek çok iğrenç. Tabi aynı durum 2 erkek için de geçerli.

Kaldı ki bu çocuklar daha 4-6 yaş arasında daha ilk travması olan Oedipus veya Elektra Kompleksini yaşayacaklar yani daha gözü açılmamış sığırcık yavrusuyken, aşk, sevgi, öpüşme, cinsellik nedir bilmezken kız çocuk babasına olan sevgisinden annesini kıskanacak, erkek çocuk ise babasını, annesine duyduğu sevgide kendisine tehdit olarak görecek. yani özetle daha 4-6 yaş arasında tamamen içgüdüsel olarak karşı cinse duygusal bağın nasıl kurulduğunu keşfedecek ve doğru eğitim ve yönlendirme ile sadece bunu anne babaya yapılmayacağını öğrenip ilk travmayı atlattıktan 1-2 sene sonra okul yolunda, anne baba ile avm de gezerken karşısına da gay yada lezbiyen bir çift, yada bir transseksüel görerek daha büyük bir travma yaşayacak.

işte bence bu durum cinsel irade ve özgürlükten ziyade eşçcinselliğin bastırılmış duygulardan ortaya çıkan psikopatolojik bir vaka ve hastalık olduğunu düşünüyorum.

Mesela herkes doğayı ağacı sever ama bir insan Dendrofili ise bence bu psikolojik vakadır. Her insan hayvan sever ama hayvanla cinsel ilişkiye girmek te psikolojik vakadır.

bir erkek, babasını sevebilir, hem cinsi olan tarihten bir kişiye sevgi duyabilir,hem cinsi bir sanatçıyı sevebilir, ama bir erkekle aşk ve şevkle duygu besleyip, cinsel ilişkiye giriyorsa buda psikolojik vakadır.

Onun psikolojik sorunlarından dolayı cinsel tercih özgürlüğünden benim çocuğum da psikolojik zarar görsün istemem.

Brezilya'yı da bu konuda tebrik etmek gerekir.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi winwin35 -- 16 Kasım 2017; 14:18:13 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Kappa Face
winwin35 bu mesajı paylaştı
S
6 yıl
Çavuş

Dünyadaki hastalıklar, kötülükler bitti eşcinsellere geldiniz dünya mükemmel olmaktan çok uzak bir yer herkesi mutlu edemezsiniz,bırakın evlensinler kime zararı var çocuğunuz gay olursa kafasını taşla mı ezeceksin_?



P
6 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Periah

Üzülerek ifade etmeliyim ki size katılmam mümkün değil. Bu kadar basit bir konu değil bana göre.



Eşcinsellik kavramının kendisi ve insan psikolojisine , çocuk gibi kisiliğin oturduğu bir dönemdeki etkisine çok ama çok dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum.



Bir insanın küçük yaşta edindiği izlenimler ve telkinler sonucu aldıkları ilerde yanlış bir sonuc olarak karşımıza çıkabilir. Normalde eşcinsel olmayacak bir birey küçüklüğünde edindiği izlenim, rol modelinin davranışları sonucu bile eşcinsel olabilir. Aynı şekilde beğenilme duygularının tatmini veya kadınlar için güc kazanma yolu olarak bile eşcinsellik gelişebilir.



Dolayısıyla eşcinsellik normal bir durum olarak ele alınmamalı ve bu konuda azami dikkat gösterilmeli diye düşünüyorum.



Tabiji burada sözlerim yanlış anlaşılmasın. Bir insana eşcinsel olduğu için herhangi bir baskı veya başka birşey kesinlikle kabul edilemez ve insanlık suçu, insanlık ayıbıdır. Ama eşçinsellik kavramı ve bunun etkileri üzerinde ciddi bir biçimde düşünülmesi gereken insanlığın en önemli araştırma konularından biri olmalıdır bana göre. Ayrıca bunun normal bir durum olmadığını düşünüyorum ve doğuştan eşcinsellik yerine sonradan gelişmiş bir eşcinsellik olabileceğine inanıyorum.

sizin "xx şeklinde olduğuna inanmanız" veya "düşünmeniz" maalesef bilimin ortaya koyduğu bir gerçeği değiştiremez. bilimin güzel yanı siz kabul etsenizde etmesenizde gerçektir.
Uzun yıllar önce zaten eşcinsellik hastalık olmaktan dünya sağlık örgütü tarafından çıkarılmıştır. yani kısacası gayet basit bir mesela. Neden bilimin şu an sunduğu gerçeği kabul etmek yerine illa yanlış olduğu yönünde birşey bulma çabasındasınız?

ayrıca eşcinsel çocuklar hergün, televizyonda, ailesinde, okulda, günlük hayatında heteroseksuel çiftlere ve onların aşklarına şahit olmalarına rağmen heterosekseul olmuyorlar.
Kişi eşcinsel ise escinseldir, heteroseksuel ise heteroseksueldir. eşcinseller heteroları görünce hetero olmuyorsa, heterolarda eşcinselleri görünce eşscinsel olmaz.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
6 yıl
Yüzbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: winwin35

Umarım sıkılmadan ve bütün yazıyı okursun.

Bununla ilgili olarak genel bir kaynak sunabilir miyim? Hayır

Belirttiğim durumlar tamamen kendi şahsıma ait, gözlemlerim, tespitlerim okuduklarım, izlediklerim ve bunlar sonucu oluşmuş fikirlerdir.

Haa eğer kaynak olarak kabul edersen, ben bu düşüncede bir birey olarak düşüncelerimi belirtirken bir kurum tarafından benim bu fikirlerimi resmi dayanakla uygulayan var mı dersen var: Brezilya
http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41331342

Bence bunun için bir kaynağa veya bir akademik açıklamaya gerek olduğunu düşünmüyorum.

İlk mesejım da da belirtmiştim; Bunun din, inanç vs. ile bir alakası yok. şahsen ben deist olduğum için eşcinsellikle ilgili durumda olayın dini boyutunu sorgulamıyorum bile.

Ama 32 yaşında ve bir oğlan babası adayı olarak, ileride çocuğumla birlikte sokakta gezerken 2 hemcinsin el ele tutuşmasına, öpüşmesine şahit olmasını yada LGBT etkinliklerinde kadın görünümlü erkeklere, erkek gibi giyinen kadınları görüp, bana soru sormasını yada gördüklerinden etkilenip bir travma yaşamasını, veya eğitim ve sosyal hayatında bir gay'in kendisine ilgi duymasını istemem.

Düşüncelerim belki sizde benim karakterim veya genel yapı olarak LGBT'ye karşı eylemler yapan Alperen Ocakları mensubu tipler gibi bir yapıda olduğumu da düşündürebilir. Deist olduğumu belirtmiştim, böyle bir inanışa sahip olarak siyasi anlamda zaten din üzerinden siyaset yapan bir parti veya onun uzantılarına mensup olamayacağımı tahmin edebilirsiniz. Yaşadığım şehir ise İzmir. Bütün eğitimimi de bu şehrin kurumlarında aldım.

Ali Poyrazoğlu'nun oğlum çiçek açtı isimli tiyatrosunu da izledim, Sean Penn'e oscar kazandıran performansı ile Hervey Milk'in hayatını oynadığı 2009 yılı yapımı Milk filmini de. 2. dünya savaşının akışını Almanların Enigma sistemini kırarak değiştiren Alan Turing'in hayatını da okudum, sonrasında Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere Batılı medeniyetlerin eşcinsellik üzerine aldığı siyasi kararlar, uygulamalar ve yaptırımları da inceledim. ve bütün bunlar ışığında sizin kaynak sorduğunuz eşcinsellik üzerine olan düşüncelerim oluştu.

Faşist, diktatör yanlısı, anti demokratik, özgürlüklere karşı, bir adam değilim. ama özgürlüklerin de bir sınırı olması gerektiğine inanırım.

Bu noktada cinsellik gibi kişiye özel, gizli, ve bu özel ve gizlilikten ötürü mahrem sayılacak özel bir güdü de, özgürlüğün sınırı cinselliğin doğal formu olan karşı cinsle olan münasebettir. Tıpkı en basit ve temel fizik kuralı olan + ve- atomların birbirini çekmesi gibi.

Ancak, bir ülkede yetişkinler olduğu gibi çocuklardan oluşan bir nüfusta var. ve o nüfus ülkenin geleceğini oluşturmakta. İşte böyle bir neslin-ki bu nesil yasalar çerçevesinde ülkeden ülkeye değişen normlar çerçevesinde 15 ila 18 yaşına kadar ergen sayılır. İşte bu ergenlerin önünde eş cinselliği bir hak olarak serbest bırakırsan gelecek nesile ve dolayısıyla ülkenin geleceğine ihanet etmiş olursun. Çünkü o ergen cinselliği yeni keşfetme noktasında algılar açık, libido tavan bir şekilde dolaşırken üzerine kendi bildiği, araştırdığı ve gördüklerinin tamamen dışında olan bir cinsel eğilimle karşılaştığında bu durum bir travma yaşatabilir. Dahası o ergen hormonlarının esareti ile karar verme mekanizmasından yoksun bir şekilde sadece güdüleri yüzünden gördüğünü referans alıp, 'nede olsa yapılıyormuş bak' zihniyeti ile bu güdülerini hem cinsi ile giderebbilir, ancak ileride bundan pişmanlık duyabilir. Yaşayacağı travmalardan birisidir bu.

O yüzden eş cinsellik, demokrasi ve özgürlükler noktasında normal karşılanacak bir durum değil bence. eşcinsel Yetişkinlerin bile bu durumdan rahatsızlık duyup fikir ve tercih değiştirdiği noktada ergen; hiç bilmediği, görmediği bir tercih karşısında nasıl karar verebilsin?

2. konu ise bir cinsin hemcinsine karşı beslediği duyguların psikolojisi. Bir kadının başka bir kadına hissettiği duygularda saygı, hürmet, minnet, duyabilir, aşka meyil etmeyen sevgi besleyebilir. (bir kızın annesini sevmesi gibi)

ama bir kadının bir başka bir kadına duyduğu aşk, sevgi, hormonel güdüler ve bu güdülerin ortaya çıkardığı cinsel tercih bu kabul edilecek bir özgürlük olmamalı bence. hani terbiye ve ahlak sınırları ve forum kuralları daha ileriye gitmemi engelliyor ama 2 kadının aynı yatakta olmasını düşünmek çok iğrenç. Tabi aynı durum 2 erkek için de geçerli.

Kaldı ki bu çocuklar daha 4-6 yaş arasında daha ilk travması olan Oedipus veya Elektra Kompleksini yaşayacaklar yani daha gözü açılmamış sığırcık yavrusuyken, aşk, sevgi, öpüşme, cinsellik nedir bilmezken kız çocuk babasına olan sevgisinden annesini kıskanacak, erkek çocuk ise babasını, annesine duyduğu sevgide kendisine tehdit olarak görecek. yani özetle daha 4-6 yaş arasında tamamen içgüdüsel olarak karşı cinse duygusal bağın nasıl kurulduğunu keşfedecek ve doğru eğitim ve yönlendirme ile sadece bunu anne babaya yapılmayacağını öğrenip ilk travmayı atlattıktan 1-2 sene sonra okul yolunda, anne baba ile avm de gezerken karşısına da gay yada lezbiyen bir çift, yada bir transseksüel görerek daha büyük bir travma yaşayacak.

işte bence bu durum cinsel irade ve özgürlükten ziyade eşçcinselliğin bastırılmış duygulardan ortaya çıkan psikopatolojik bir vaka ve hastalık olduğunu düşünüyorum.

Mesela herkes doğayı ağacı sever ama bir insan Dendrofili ise bence bu psikolojik vakadır. Her insan hayvan sever ama hayvanla cinsel ilişkiye girmek te psikolojik vakadır.

bir erkek, babasını sevebilir, hem cinsi olan tarihten bir kişiye sevgi duyabilir,hem cinsi bir sanatçıyı sevebilir, ama bir erkekle aşk ve şevkle duygu besleyip, cinsel ilişkiye giriyorsa buda psikolojik vakadır.

Onun psikolojik sorunlarından dolayı cinsel tercih özgürlüğünden benim çocuğum da psikolojik zarar görsün istemem.

Brezilya'yı da bu konuda tebrik etmek gerekir.



sıkılmadan yorumunu okudum çünkü 2017 yılında hala böyle düşünen var mı diyerek dehşet ve şaşkınlık etkisi içinde okudum.

1. "Ama 32 yaşında ve bir oğlan babası adayı olarak, ileride çocuğumla birlikte sokakta gezerken 2 hemcinsin el ele tutuşmasına, öpüşmesine şahit olmasını yada LGBT etkinliklerinde kadın görünümlü erkeklere, erkek gibi giyinen kadınları görüp, bana soru sormasını istemem" tarzı bir cümle yazmışın.
Çocuğunla iletişim kurmak istememen yada toplumda var olan bireyler hakkında bilgi vermek istememen niye başkalarının sorunu olsun? sen çocuğunla oturup iki kelime konuşamyacaksın diye başkalarının özgür olmasını neden istemiyorsun?

2. "eşcinsel Yetişkinlerin bile bu durumdan rahatsızlık duyup fikir ve tercih değiştirdiği noktada "
bu tercih değil, nasıl değişitrsin ki? yönelimdir bu. gay bir adamın başka bir kadınla yatmayı tercih etmesi olabilir ama eşcinselliği veya heteroseksuelliği tercih etmesi gibi birşey olamaz. çünkü tercih değil. size tercihimi değiştirdim diyenler varsa demekki gerçek eşcinsel değillermiş. onların hayatı.

3."işte bence bu durum cinsel irade ve özgürlükten ziyade eşçcinselliğin bastırılmış duygulardan ortaya çıkan psikopatolojik bir vaka ve hastalık olduğunu düşünüyorum."
maalesef bilim senin düşüncen doğrultusunda ilerlemiyor ve bilimin güzel yanı sen kabul etsende etmesende bilimin gerçek olması. ayrıca dünya sağlık örgütü tarafından hastalık olmaktan uzuuun yıllar önce çıkarıldı. önünzde resmi kanıtta varken ne diye diretiyorsunuz ki?

4. "Onun psikolojik sorunlarından dolayı cinsel tercih özgürlüğünden benim çocuğum da psikolojik zarar görsün istemem. "
hastalık olan homofobidir. homofobi yüzünden psikolojisi bozulan eşcinsel bireylerin suçu ne? çocuğunu homofobik yetiştirmeyin, psikolojiside bozulmaz. sizin çocuğunuz "sizin fikrinize göre" rahat edecek diye, başkalarının psikolojisini bozmak anlamsız.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi pcdaly -- 18 Kasım 2017; 0:29:26 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
6 yıl
Yarbay

Psikolojide kesin sınırlar yoktur. Bu budur deyip kestirip atmak en temelde bilime hakarettir. Eşcinsellik diğer pekçok konu gibi araştırılmalı ve bu eğilim hakkında daha çok şey öğrenilmelidir.



Ayrıca eşcinsellere yönelik ağır ithamlarda bulunmadım ve bulunmak aklımın ucundan bilen geçmez.



Sadece benim kendi şahsi görüşüm eşcinselliğin pekçok şey gibi dış etkenlerden etkilenerek ortaya çıkabileceğidir. Buna hastalık denemez yoksa insanın dış kaynaklı tüm eğilimlerine hastalık dememiz gerekirdi ki bu saçmasapan birşey olurdu.



Eşcinsellik eğer bir insanda doğal olarak ortaya çıkıyorsa bu insana sen neden eşcinselsin diye müdahalede bulunmak insanlık ayıbıdır büyük kötülüktür ben bunu asla kabul edemem. Benim gözümde eşcinsel olmayan bir insana yapılan baskı ile tamamen aynı şeydir ve bu durum bunu yapanın cehaletini gösterir.



Bu konuyu aştığımıza göre dediğim gibi benim değinmek istediğim dış etkiler veya farklı psikolojik etkenler nedeniyle çıkabilecek eşcinsel eğilimlerin engellenmesini kapsıyor sadece. Eşcinsel bir bireyin benim dünya görüşüme göre doğru bir örnek olması mümkün değil. Ama ben burda eşçinsel olan bir bireyi eleştirmiyorum eşcinsellik kavramını ve bu kavramın varsa psikolojik etkilerinin insanlara yayılmasına karşıyım. Sadece bu kadar sölemek istediklerim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @pcdaly
K
6 yıl
Yüzbaşı

Taraflardan biri ben değilsem,ki değilim,bana ne:)

Hem nikahta keramet vardır derler



U
6 yıl
Binbaşı

Yil 2007, universitedeyim, siniftaki elemanlar toplanmis kizlari kesiyor, off suna ne kayarim bunu nasil hoplatirim diye kendi aralarinda konusuyor..

Daha sonra konu evlilikten aciliyor ve ayni elemanlar benim evlenecegim kizin elinden baskasi tutmamis olacak, koyden alacam ben filan diye konusmaya basliyorlar...

Evet arkadaslar burasi bir universitenin muhendislik bolumu... Dusunun bu insanlar egitimli insanlar olacak. Turkiyenin buyuk bir bolumu boyle malesef kendiler(erkekler) herseyi yapabilirler ve gururla anlatabilirler ancak kizlar yapamaz yaparlarsada orospu damgasi yerler...

Malesef boyle kafalarin cogunlukta oldugu bir ulkede birakin escinsellerin evliligini, insan haklarindan bile bahsetmeniz tam anlamiyla mumkun olmaz, bu insanlar bosandigi esini 72 yerinden bicaklamayi kendilerine hak gorurler.

Ha escinsellik bir secimmidir yoksa psikolojik/hormonel bir bozukluk mudur? Bunun tartismasida cok yapilir ancak, cocukken cinsel istismara ugradigi icin escinsel olan insanlar gibi hormonel bozukluktan dolayi bu egilimde olan insanlarda olabilir. Kimiside tatminsizlikten dolayi kendi secimi olarak escinsel yada biseksuel olabilir. O nedenle tek bir nedene dayandiramayiz.

Benim ozgurlugume karismadiklari surece istediklerini yapabilirler tabiki, ancak bazi arkadaslarinda dedigi gibi escinsellik ozendirilecek birsey degildir. Birseyin serbest olmasi farklidir ozendirilmesi farklidir.



G
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Periah

Hocam özendurilmemesi gerek diye düşünüyorum. Eşcinseller özgür bireyler tamam ama eşcinsellik normal bir durum değil. Insan psikolojisi çok farklı bir alan küçükler gençler eşcinsellik kavramından mümkün olduğunca uzak turulmalılar karakterleri tam oturana kadar.



Bu şekilde çok uluorta sanki çok iyi bir durummuş gibi lanse edilmemeli.

Escinselligin hastalik olmadigi zaten kanitlanmis durumda. Tamamen hormonlarla alakali bir sey ve duzeltilme yolu yok. Sen istedigin egitimi ver yine de ise yaramaz.

Insan olarak yapman gereken sey, bireyin secimine saygi duymak bu kadar basit. Sevip sevmemen onemli degil, sadece saygi duy.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
6 yıl
Yarbay

Bu kadar basit bi konu değil.



Evet dediğiniz gibi belki doğuştan eşcinseller bulunuyor. Bu insanlara baskı yapmak insanlık suçudur.



Benim bahsetmeye çalıştıgım konu psikolojik nedenlerle , dış etkenlerle ortaya çıkabilecek eşcinsellik eğilimleridir. Bildiğiniz gibi ensest küçük yaşta taciz vb... ulkemiz dahil bu tarz rezil olaylar kapali kapilar ardinda cok yasaniyor ve bazen bu tarz travmalar escinsellik gibi bir egilimidd dogurabiliyor. Yani bu gibi psikolojik temelleri var mi, cocukken belli etkiler sonucu gelisen bir durum mu , begenilme veya erkeklik gucu ile iliskili bir escinsellik mi mevcut. Bunlar cok ciddi bir bicimde bireylerde arastirilmali.



Ayrica escinselligin özendirilmemesi gerektigini dusunuyorum kesinlikle inanın özellikle kucuk yastaki cocuklar aykiri gorunen insanlara cok cabuk hayranlik duyarak farkli egilimler ortaya koyabiliyorlar.



Demek istediğim escinsel olmayan bireylerde oldugu gibi escinsel bireylerinde tumu birbirinin aynisi degil , hepsinin dogustan escinsel oldugunuda sanmiyorum ve iste dogustan olmayan escinselligin kaynaklari konusunda iyice dusunmek durumundayiz diye dusunuyorum.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Baelros
G
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Periah

Bu kadar basit bi konu değil.



Evet dediğiniz gibi belki doğuştan eşcinseller bulunuyor. Bu insanlara baskı yapmak insanlık suçudur.



Benim bahsetmeye çalıştıgım konu psikolojik nedenlerle , dış etkenlerle ortaya çıkabilecek eşcinsellik eğilimleridir. Bildiğiniz gibi ensest küçük yaşta taciz vb... ulkemiz dahil bu tarz rezil olaylar kapali kapilar ardinda cok yasaniyor ve bazen bu tarz travmalar escinsellik gibi bir egilimidd dogurabiliyor. Yani bu gibi psikolojik temelleri var mi, cocukken belli etkiler sonucu gelisen bir durum mu , begenilme veya erkeklik gucu ile iliskili bir escinsellik mi mevcut. Bunlar cok ciddi bir bicimde bireylerde arastirilmali.



Ayrica escinselligin özendirilmemesi gerektigini dusunuyorum kesinlikle inanın özellikle kucuk yastaki cocuklar aykiri gorunen insanlara cok cabuk hayranlik duyarak farkli egilimler ortaya koyabiliyorlar.



Demek istediğim escinsel olmayan bireylerde oldugu gibi escinsel bireylerinde tumu birbirinin aynisi degil , hepsinin dogustan escinsel oldugunuda sanmiyorum ve iste dogustan olmayan escinselligin kaynaklari konusunda iyice dusunmek durumundayiz diye dusunuyorum.

Benim acimdan escinsellik ozendirilmesi gereken bir konu degil, hatta hic escinsel olmasin, sabit iki cins olsun bana daha uygun olur. Ancak bilim der ki escinsellik yoneltme yada yonlerdirme ile olan bir sey degil. Hastalik hic degil. Tamamen hormonsal bir olay ve boyle gidecek bir sey.

Su var, 74 tane cinsiyet oldugunu iddia edenler var, onlarin agzinin ortasina kurekle vurasim var, kusura bakmasinlar. Hormonsal dengesizlik yuzunden bir kadin erkek olabilir, yada bir erkek kadina donusebilir, yada erkek erkege veya kadin kadina bir his besleyebilir ama otesi yok. Hayvanlarda da olan bir durum.

https://www.wattpad.com/341462536-complete-list-of-genders-the-complete-list-of-all
boyle bir liste var, kimse kusura bakmasin da ben bunlara saygi gostermem.

Benim icin olan, erkek, kadin, escinsel ve trans. Bu kadar yani.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
6 yıl
Yarbay

Hocam benim bildigim bir erkege kadin hormonu verirseniz bu adam escinsel olmaz. Bu adam cinsel gücünü kaybeder sadece birde gorunumu kadinsilasir.



Yani butun escinsellerde kadin hormonunun yuksek olduguna benim inanmam mumkun degil ayrica. Bu konuyu Turkce ve zorlanarakda olsa ingilizce kaynaklarda arastirmak istiyorum ama zamanim mlsf yok.



Dusuncelerim bu yönde dediginiz gibi yanlista dushnuyor olabilirim. Ama baska bir insana mudahale etmedigim surece ve dogruyu sadece ben bilirim havasina girmedigim surece bu yondeki dusunvelerimi destekleyecek arguman ve kanit aramaya devam edecegim.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Baelros
G
6 yıl
Binbaşı

quote:

Orijinalden alıntı: Periah

Hocam benim bildigim bir erkege kadin hormonu verirseniz bu adam escinsel olmaz. Bu adam cinsel gücünü kaybeder sadece birde gorunumu kadinsilasir.



Yani butun escinsellerde kadin hormonunun yuksek olduguna benim inanmam mumkun degil ayrica. Bu konuyu Turkce ve zorlanarakda olsa ingilizce kaynaklarda arastirmak istiyorum ama zamanim mlsf yok.



Dusuncelerim bu yönde dediginiz gibi yanlista dushnuyor olabilirim. Ama baska bir insana mudahale etmedigim surece ve dogruyu sadece ben bilirim havasina girmedigim surece bu yondeki dusunvelerimi destekleyecek arguman ve kanit aramaya devam edecegim.

https://en.wikipedia.org/wiki/Homosexuality

Along with bisexuality and heterosexuality, homosexuality is one of the three main categories of sexual orientation within the heterosexual–homosexual continuum.[1] Scientists do not know exactly what determines an individual's sexual orientation, but they believe that it is caused by a complex interplay of genetic, hormonal, and environmental influences,[3][4][5] and do not view it as a choice.[3][4][6] They favor biologically-based theories,[3] which point to genetic factors, the early uterine environment, both, or the inclusion of genetic and social factors.[7][8] There is no substantive evidence which suggests parenting or early childhood experiences play a role when it comes to sexual orientation.[7] While some people believe that homosexual activity is unnatural,[9] scientific research has shown that homosexuality is a normal and natural variation in human sexuality and is not in and of itself a source of negative psychological effects.[1][10] There is insufficient evidence to support the use of psychological interventions to change sexual orientation.[11]

diyorlar.


Bu mesaja 1 cevap geldi.
P
6 yıl
Yarbay

Bunun bir secim olmadigi dusunulmuyormus.



Bilim adamları su an tam olarak escinsellige neyin neden oldugunu bilmemekle birlikte. Genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin, sosyal etkilerin etken olabilecegini savunuyorlar.



İste burada benim size anlatmaya çalıştığım şey çevresel ve sosyal faktörlerin engellenmesi gerektiği. Yani çevrenin ve medyanın etkinlikleri insanlarda eşcinsel yönelimler ortaya çıkarabilir. Bunun olmaması için eşcinsellik òzendirilmemeli.



Genetij ve hormonal eşcinsellik ise tamamen farklı bir yaklaşım gerektiriyor. Bu şekilde gerçek doğrudan eşcinsel bireylere kimsenin jarısmaya hakkı yoktur. Ama çevre ve sosyal ilişkilerden kaynaklı eşcinsellik yanlış bir eğilimdir fe toplumun bunun önüne geçmesi gerekir özellikle çocukların eşcinselliğe özenmesi riskine karşı uyanık olunmalı bence.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 18 Kasım 2017; 2:3:0 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Baelros
W
6 yıl
Binbaşı

1)Sohbeti keyifli hale getirmek için Şöyle bir fıkra ile başalayabilirim;

Adam ile çocuğu yolda yürürken çocuk 2 köpeğin yolda çiftleşmesini görmüş, babasına 'baba, baba bunlar ne yapıyor?' demiş, babası da biraz düşünüp, 'oğlum onlar şakalaşıyor' demiş ufaklıkta 'Şaka maka üstekki iyi geçiriyor ama' demiş

Ben çocuğumla tabi ki de iletişim kurabilirim, köpek çiftleşir bunu kendimce, anlatabilirim, doğanın yaşam formu, doğum yaşam ölüm döngüsünde ki, doğumun ne şekilde gerçekleştiği ve bu bağlamda cinselliği, cinselliğin sadece üremek için bir yapılan bir birleşim olmadığını, bunun ayrıca karşı cinse duyacağın sevgi, beslediğin saygı, eş olma kavramını, bir çocuğun sindirebileceği ve anlayabileceği şekilde anlatabilirim. peki ya eşcinsellikte? sadece 2 hem cinsin bir birine karşı da sevgi besleyeceği, ve bu sevginin cinsel boyutununda olabileceği ve insan hakları çerçevesinde buna saygı duyulacağını söylemek, bunu konuşmak, taze bir beyine bunu açıklamak zorunda kalmak. ileride bu gencin de bu durumda olabilme potansiyeli... geçiniz.

2) Mesleğimin turist rehberi olduğunu söylemiştim, bir çok ülkeden, pek çok insan tanıdım. genellikle kadınlar, özellikle genç yaşlarında, okul yurtlarında, ev arkadaşlarıyla lezbiyen ilişkide olduğunu ama sonrasında genç yaşta ve toplumun genelinde de bunun normal olduğu kabulü doğrultusunda yaşanmışlıkları olduğunu ancak yetişkin bir birey olup, içindeki durumu irdelidikten sonra bunun yanlış olduğunu kanaat getirdiğini söyleyen kadınlarla tanıştım, haa sayısı 100 lermidir, hayır, yada rehberlik yaptığım gruplarda hiç mi gay yada lezbiyen yoktu, hayır vardı. ama böyle bir durumda söz konusu.

3) 7 milyarlık dünya nufusunda benim gibi düşünen bir tek kişi bile var ise, yani ben bu fikirlerimde bu evrende aslında yalnız değilsem, demek ki bu düşünce normlaşabilir, Brezilya örneğini vermiştim, eğer siz WHO'yu resmi kanıt olarak alıyorsanız, bende Brezilya devletini kanıt olarak alabilirim. yada mantıksal ve fizyolojik formda 2 hemcinsin, birbiri ile ilgili cinsel birleşmesinden yeni bir form olmuyorsa, bu durum sadece bir cinsin hem cinsine duyduğu sevgi ise ve bu kişiler buna saygı beklenmesini bekliyorsa, bunun bir sapkınlık olduğu düşüncesini bende saygı gösterilmesini bekleyebilirim. Sonuç: toplum vicdanı ve demokrasi neye karar verdiyse o uygulanır ve bu iradeyle vicdana saygı duymak adına vazgeçmesi gereken vazgeçer, eğer Türk toplumunun genelinde bu kabul görecekse, ben düşüncemi kendi içinde yaşayıp, toplum vicdanına gölge düşürmemek adına, kendi fikrimi empoze etmek, yada karara muhalefet etmeyi bırakmaya razıyım, ama eğer tersi durum söz konusu olursa, bu ülkedeki travesti, transeksüel, biseksüel, homoseksüel, gay, lezbiyen vs. ne varsa, toplum vidanına saygı duymak adına kendi tercihlerini, kendilerine izin verilen, hoş görülen ülkelere gitmeye hazır mı?

4)Bu bir homofobi değildir. sen psikoloji yada insan hakkına saygı bekliyorsun, ben ise toplumun yaşadığı kültüre göre - ki biz Türkiye'de yaşıyoruz. toplumun genelinde toplum bu duruma hazır, değilse o zaman bende o kişinin kendi tercihi yerine toplumun genel formuna göre yaşamasını bekliyorum. Bu kadar basit. Bunun 2017 yılında olmamızla alakası yok.

o zaman ne yapalım, Brezilya'yı - ki Rio Karnavalı gibi bir şovları, bayan popo yarışması gibi etkinlikleri olan, cinsellik konusunda açık bir toplumda bile bu durum bu şekilde kabul görmediyse, Türk toplumunun M.S 700 lü yıllarda İslamiyete geçmesini baz alırsak, 1317 yıldır, bir başka değişle 1 milenyum 3 asırdır, bu şekilde yaşayan, 1923'te devrim le bir atılım ve batılılaşma sürecine geçmiş olmasına rağmen hala daha bu durum karşısında tavrı, fikri belliyken, bence Türkiye'de hakları savunulacak kurum LGBT değil, genel toplum vicdanıdır.

Saygılar


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @pcdaly