Gönderiler Hakkında
B
8 yıl
DÜNYAGÖZ LAZER AMELİYATI OLDUM
Merhaba Arkadaşlar. Hayırlı Ramazanlar.

uzun süredir düşündüğüm lazer ameliyatı hakkında yaşadıklarımı tecrübelerimi anlatmak istiyorum.

yaklaşık 10 yıldır gözlük kullandım. son 3 yıldır da lens kullanıyordum. şimdiye kadar açıkçası cesaret edemedim lazere. geçen ay ani bir kararla lazer ameliyatı olacağıma karar verdim.

bu konuda dünyagöz ü seçmemin nedeni internette olumlu çok yorumu var ve yurtdışında bile hastaneleri olan tecrübeli bir firma.

MUAYENE

geçen ay randevu için aradım. tam alacakken lens kullanıyor musunuz dedi evet dedim. lens i çıkarmanız ve belli bir süre geçmesi gerekiyor doğru ölçümler için dedi. bende lensi çıkardm 3 hafta sonra bugün (cumatesi) randevu ayarladım.

bugün 13:15 randevusuna (sakarya şubesi) gittim. içerisi gerçekten çok ferah ve temiz bir ortam. açıkçası bi rahatlamadım değil. içeri girene kadar tedirgindim (sanki hemen ameliyata alacaklar)

Girişte kayıt oldum. muayene ücreti olarak 100 TL dediler. çokmuş ya diye düünürken içerideki güler yüz, ilgili yaklaşımı görünce değer dedim.
kayıttan sonra göz ölçümlerim yapıldı. Fehmi Beyin odasına götürdüler. kendisi çok samimi ve güleryüzlü biriydi. o da gözlerimi ölçtü içeride. şikayetiniz nedir dedi. gözlükten kurtulmak istiyorum dedim.
beni ayrıntılı göz ölçümüne gönderdi. (gönderdi deken devlet hastanesindeki gibi değil, güleryüzlü bir hemşire buyrun diyor ve sizi o götürüyor)
üst kata çıktık. ayrıntılı göz ölçümlerim yapıldı. aşağı indim. gözüme bir damla damlattılar. gözbebeğini büyütüyormuş. 40 dk bekleyin dediler. zaman nasıl geçti anlamadım zaten.
40 dk sonra tekrar ölçüm yapıldı. sonra doktor bey çağırdı beni. gittim odasına ölçümlerimi incelemiş. en doğru lazer için i-lasik yöntemi olur dedi.
7-8 dk sürüyormuş bir göz toplam 15-20 dk da bitiriyoruz dedi. cumartesi olaabilir miyim hafta içi çalışıyorum dedim. normalde ameliyat ekibimiz çalışmıyor ama istisna yapabiliriz madem çalışıyrsanız dedi.
bende fiyat sordum o konuda beni ameliyat bilgilendirme uzmanı ece hanıma yönlendirdi. bana 3000 TL dedi önce ama ramazan kampanyamız oluğu için indirimli 2500 TL olur dedi. anlaşmalı kartlara taksit imkanı da varmış. ameliyat sonrası damlalar vs. eczaneden kendiniz alıyorsunuz dedi (benim kuzenim başka bir kurumda ameliyat oldu damlalar için 225 tl almışlar ameliyat ücreti hariç) ameliyattan sonra da doktorumuz sizi müsait olduğunuz zamanlarda periyodik olarak çağırığ ücretsiz muayene edecekmiş lazer hastası olduğum için.

bende kabul ettim. önümüzdeki cumartesi olcam. inş. cuma günü arayıp saati ve yapmam gerekenler hakkında bilgilendirme yapacaklarmış

ameliyata kadar olan ve ameliyat sonrası görüşlerimi tekrardan buraya yazarım.


AMELİYAT

bir hafta aradan sonra geldim.

dün aradılar ameliyat saatini vediler. gelirken parfüm sıkmayın güneş gözlüğü ile gelin dediler. bugün ailemle gittik. danışmadan kayıt yaptırdık. tekrar muayene ücreti ödemedim. sonra oturun yardımcı olacaklar dediler. bir beyefendi geldi. bizi üst katta muhasebe ofisine çıakrdı. bazı belgeler imzalattı. heyecandan okumak aklıma gelmedi. sonra ödemeyi yaptım. finansbank kredi kartına 2 taksit olarak ödemeyi yaptım. sonra o beni getiren kişi bizi bir hasta odasına çıkardı. burada bekleyin dediler. normal hastane odası gibiydi. biz orada beklerken hemşire geldi. elinde bir çift terlik, ameliyat önlüğü, bone, bir ilaç ve su vardı. ilacı içtim. sakinleştiriciymiş. sonra üstünüzdekileri çıkarın sadece alt çamaşırınız kalsın önlüğü giyin boneyi takın dedi. giydim bekledim. bileğime de hasta künyesi taktılar. sonra bir tekerlekli sandalye ile geldiler hadi gidiyoruz dediler. oturdum gittik ameliyathaneye. içeri girdik. masaya uzandım. gözüme damlalar damlattılar. ilk aşamada gözüme bir aparat otutturdular. birşeyler yaptılar ilk aşamada orada ne yaptılar bilmitorum. sonraki aşamada lazer kısmına geçildi. lazer yapılmadan önce bıçakla gözümün üst tabakasını kestiklerini gördüm. üst tabakayı kaldırınca bende görüntü gitti. sonra kırmızı ışığa dikkatlice bak dediler. lazer başladı tak tak tak ses çıkartarak. 20 saniye sürdü. hiçbirşey hissetmedim. sonra kestikleri üst tabakaları yerine yerleştirdiler. aynı şeyleri diğer gözüme de yaptılar. kalkabilirsiniz dediler. toplam 15 dk falan südü. kalktım sandalyeye oturdum odama götürdüler. gittim yatağa uzandım ilk 5-10 dk bişe olmadı ama sonra bir yanma oldu gözümü açamadım ağrıdan. 1 saat kadar yattım orda. ara ara gelip ilaç damlattı hemşireler. sonra biraz geçti ağrısı. üstümü giyindim aşağı doktora kontrole indim. odasında kontrol etti gözlerimi. çok güzel hatta mükemmel geçti dedi. sonra tekrar bir ağrı ve batma oldu. orada bir ilaç damlattı. çok iyi geldi. reçete yazdılar. onunla 3 damla 1 antibiyotik aldım. toplam 26 tl tuttu ilaçlar eczanede. sonra eve geldim. uzandım biraz. ağrı oldu tekrardan ama damlalar iyi geldi. şimdi biraz batma var ama ağrı yok. hafifçe bir bulanıklık var ama ameliyat sonrasına göre iyi. ameliyattan sonra çok bulanıktı herşey. gün geçtikçe daha iyi göreceksin demişti doktor.

2 gün su değdirmeyin yıkanmayın dedi. damlaları sürekli kullanacakmışım. güneş gözlüksüz dışarı çıkmak yasak.

1 ay boyunca ücretsiz muayene hakkım var ameliyat hastası olduğum için. pazartesi kontrolüm var. salı işe başlayabilirsin dediler ama ben 10 günlük rapor aldım ( ramazanda oruçlu oruçlu çalışmak zor ya) :)

şuan biraz batma ve ışığa hassasiyet var. uzağı görme olarak iyi ama yakın hala bulanık şuan.

sorunuz olursa sorabilirsiniz.



< Resime gitmek için tıklayın >



ÖNEMLİ EDİT: ARKADAŞLAR BAZI ARKADAŞLAR BANA DOKTORMUŞUM GİBİ GÖZÜM ŞU KADAR LAZER OLABİLİR MİYİM GİBİSİNDEN SORULAR SORUYOR. BEN ORASINI BİLEMEM ARKADAŞLAR. BEN SADECE KENDİS DENEYİMLERİMİ YAZDIM. MUAYENE OLMADAN DKTOR BİLE SİZE BİRŞEY DİYEMEZ
B
11 yıl
(YENİ - 08.10.2014)ERASMUS POLONYA MACERALARIM [EN BAŞTAN İTİBAREN]
ÖNSÖZ: evet arkadaşlar. buraya okuldan sınava girene dek en baştan maceralarımı yaşadığım şeyleri, yaşadıklarımı yazacağım. benim için bir blog gibi günlük gibi olacak. yazım sırasında imla kurallarına uymayı isterdim lakin anlatımın güzelliğini bozmaması açısından ikide bir durup büyük harf küçük harfle uğraşmayayım istedim. yazımı roman tarzında yazmaya gayret edeceğim. umarım beğenirsiniz..

BÖLÜM 1: BÖLÜMÜN PANOSUNDAKİ ERASMUS SINAVI DUYURUSU


Ders arasında bölümün panosuna asılan yazı dikkatimi çekti. çünkü her ders girmeden önce gördüğümüz bu panoda farkı bir duyuru dikkat çekerdi haliyle. yaklaştım ve erasmus sınavı ile ilgili bir yazı olduğunu farkettim. geçen sene girmek istediğimde başvuruyu kaçırmıştım ama bu sene başvuruyu erken gördüm. bu sevinçle şartlarını okumaya başladım. not ortalaması olarak 2.2 istiyordu. benimde not ortalamam olacak iş ya tam o dönem 2.2 idi. yani tanrı artık bu sene git dedi galiba bana :). daha sonra sınav tarihine baktım ve istenen belgeleri telefonuma not aldım.

dersten sonra öğrenci işlerinden transkriptimi ve öğrenci belgemi alarak üniversitenin dış ilişkiler birimine götürdüm. ne olacağını hiç bilmiyordum açıkçası. çünkü şimdiye kadar erasmus sınavının çok çeşitli olduğunu ve zor olduğunu söylemişlerdi. aslında gitmek gibi bir düşüncem yoktu sadece kendimi denemek istiyordum. dış ilişkiler birimine gittiğimde erasmus koordinatörlüğünü gördüm ve daldım içeri. içeride çalışan bayan ne için geldiğimi anlamış olacak ki bana erasmus sınavı başvuru formunu verdi ve onu bir çırpıda doldurdum. gerekli evreklarında teslim ettikten sonra dışarı çıktım. neden bilmiyorum ama dışarıya havalı bir çıkışım oldu. kim neremi kaldırdı bilmiyorum ama yapmayı bilsem moonwalk yaparak çıkabilirdim. bu saatten sonra sınav tarihini beklemeye koyuldum. peki sınava çalıştım mı? hayır hiç çalışmadım. kendi ingilizce bilgimle girmek istedim. ne de olsa bugüne bugün bi ton dizi izledik. birşeyler katmıştır heralde



BÖLÜM 2: SINAV GÜNÜ

sınav günü geldi çattı. yabancı diller bölümüne gittim. bölüm girişindeki panoda bir kalabalık var. mal değilseniz o panoda sınava gireceğiniz sınıfların yazdığını bilirsiniz. adabı muaşeret kanunları çevçevesinde kenarda kalabalığın dağılmasını bekledim. sınav öncesi yanlışlıkla fortlarsam kafam dağılır sınavım kötü geçer o yüzden yani. neyse abicim panoya yaklaştım baktım ki sınıf belli. diğer isimlere baktım tanıdık yoktu. diğer sınıflara baktım. yine tanıdık yok. iyi dedim kendi kendime çünkü tanıdık rakip olması iyi olmazdı.
sınıfa geçtim. sırama oturdum bekliyorum. o anda düşündüğüm tek şey son soruya ne yazacağımdı. geçen sene fenerbahçe - galatasaray maçı hakkında ingilizce bir metin yazılması istenmiş. bende hemen tuncay şanlı ingilizcesinden yola çıkarak "veri guud geym" gibi metinler tasarladım kafamda. sıralarda bu arada yavaş yavaş doluyordu.
sınav saati geldi çattı. her monoton sınav gibi formlar dağıtıldı karalamalar yapıldı. kitapçık dağıtıldı ve sınav başladı. ilk olarak listening bölümü geldi. bu ilk bölümde gözetmen teypten bir bölüm dinletti ve o konuşmalara göre soruları cevapladım. çok dizi izlemenin yararını burada gördüm. çünkü konuşulanı çok rahatlıkla anlayabiliyordum. daha sonraki bölüme geçtim. ilk sorular çok basit geldi. boşluk doldurma ve şıklı sorular çok kolaydı ( ya da bana öyle geldi) işaretleyip geçtim. cümle oluşturmaya geçtim ve karışık haldeki kelimeler ile zamanlı olumlu-olumsuz cümleleri de yazım. şaşırdım bu arada çünkü sınav hala çok kolaydı. dedim ki hızlı giden atın jokeyi yere düşermiş. inşallah düşmeyiz. ve sonra metin yazma bölümüne geldim kalbim küt küt attı çünkü 30 puanlık bir soru. bizden fenerbahçe-beşiktaş maçı için bir arkadaşımıza mail atmamız isteniyordu. mailde isimler saat mail adresleri nerede buluşacağımız gibi kıskasların belirtilmesi isteniyordu. e bunlar da istenmese ben direk şunu yazardım. "la salih maça gel" çat pat ingilizcemle bir metin yazmışım ki off. futboldan nefret eden kız arkadaşım olsa o maille holigan olurdu yemin ediyorum. çok uzatmıştım. dedim ki "salla ya. çok biliyor sansınlar :D" neyse sınavı bitirdim geriye dönük kontrolleri de yaptım ve çıktım. sınavım iyi geçmişti. ama diğer rakiplerim zorluydu. ingilizce eğitim gören tıpçılar vardı. kendimi de avutuyorum "olsun be kanka en azından denedin lan". artık herşey sınav sonuçlarının açıklanmasına kalmıştı. merakla o günü beklemeye koyuldum


BÖLÜM 3: SONUÇLAR AÇIKLANDI

sınavdan sonraki her Allahın günü okulun sitesindeki dış ilişkiler sitesine girdim. donanımhaber e o kadar girmemiştim. çok merak ediyordum sınavımın sonucunu. evdeyken pc başında sürekli bakardım. okuldayken telefondan bakardım. telefonu kapatıp cebime koyduğumda 2 dk geçmeden "ulan ya açıklandıysa" diye paranoyak olmuştum resmen. "sonra dedim ki lan kafan mı güzel? sanki araba çekilişine katıldın." bende sonra içimdeki sese "haklısın panpa" dedim. ama yine de bilgisayarımın F5 tuşu ezilmekten kurtulamadı.
bir gün eve gelip tekrar pc yi açtım. açılış sayfamı google yerine dış ilişkiler biriminin sayfası yapmışım." ne ara yaptım lan bunu" dedim kendime. durumun vehametini anladınız umarım :) gittim yemek yedim, oturdum tv ye baktım falan ( ulan bunları da niye anlatıyorsam artık) sonra tekrar bilgisayara oturdum. duyurular bölümüne baktım ki bir ne de göreyim yeni bir duyuru var. omg. inanamıyorum. "elim ayağım titredi şerefsizim" resmindeki kedi gibi olmuştum resmen. hemen tıkladım. sonuçların yazdğı excel sayfasını indirdim ve sakince bakmaya başladım.
sonra kendimi gördüm orada. 97 almışım. inanamadım tekrar baktım 97. üniversite çapında bir tıpçı ile aynı puanı alarak zirve yapmışım. o an bi hava atma istediği geldi ki sorma. sanki ingiltere kraliyet ailesine seçilmişim gibi. dedim ki keşke tüm okul bunu duysa kızlar peşimden koşsa falan. :D (kabul ediyorum Forever Alone biriyim)
o malum zevkten sonra bir düşünme ve durgunlaşma aşaması olur ya. bende de öyle oldu. durgunlaştım. şimdi ne olacak dedim. sonuçta gideceğim hala garanti değil. erasmus puanı denen bir illet var. ingilizce sınavı notun ile genel not ortalamasının harmanlaması ile elde edilen bir not. malum benim genel not ortalamam da 2.2 bu şimdi aşağı çekmesin? al sana yeni bir endişe daha. geriçekemeyan gibi oldum. olur mu olmaz mı?
şimdi işin yoksa erasmus puanının hesaplanmasını bekle. bunun sonucunu ben bayağı bekledim ama sizi çok bekletmeyeyim. sonraki bölümde açıklarım dersem küfür gelir. erasmus puanım bir hafta sonra bölüm panosunda yayınlandı. 77 almışım. iyi fazla aşağıya çekmemiş. çünkü 60 tan aşağı alan gidemiyor. ve ben gidebilecektim. inanılmaz bir sevinç yaşadım. sonucu panoda gören arkadaşlar da tebrik etti beni. kızlardan ilgi bekledim ama yine yok. o okulun önünde bir araban cebinde de kabarık cüzdanın olmadıktan sonra o bölüme dekan yapsalar kızlara yaranamazsın. ama sonra dedim ki "lan mal gideceğin ülkede bunların yeni versiyonları var. bunlar nokia 5110 yurtdışında i5 s4 ler var. neyin derdindesin." sonra içimdeki sese tekrardan "haklısın panpa dedim". bu arada içinizdeki sesi dinleyin. mantıklı konuşuyor gerçekten :D
şimdi ki işim araştırma. hangi ülke hangi üniversite. ne yaparım ne ederim. bundan sonra yapmam lazım. sonraki bölümde :)


BÖLÜM 4: ARAŞTIRMA - SORUŞTURMA

erasmus koordinatörlüğüne gittim. kayıt oldum. sınavi kazandığm için gerekli bilgilerimi verdim. sonrası bana kalmıştı. bölümümüzün anlaşmalı olduğu 5 ülke vardı. polonya, ispanya, yunanistan,almanya,avusturya. bunlardan birini seçmem gerekiyordu. tek tek araştırmaya başladım. almanyaya gidenler oranın çok sakin ve sessiz olduğunu söylüyorlardı. yunanistanın durumu belli. ispanyada gideceğim yer katalanların mekanıymış. yani "her biji barça"cılar çok. (anladınızz siz) dağa çıkarırlar belli mi olur. avusturya belirsiz. hatta bunu size danışmak için konu açmıştım. çoğunluk polonya demişti. gerçektende araştırmalarımda baktım ki polonya tam bir öğrenci şehri. polonyanın komşu ülkelerini sayayım size: belarus, litvanya, rusya, ukrayna, çek cumhuriyeti ve almanya. bunların ismini okurken bile bende bir kıpırtı olmuştu. " bknz: uu beybi bende bir hareketlenme oldu". düşünün bu ülkenin komşuları bunlar. yani her milletten öğrenci var. dorse havada dolaşıcaz yani :D kararımı vermiştim. polonyaya varşovaya gidecektim. gerekli belgelerin çıktısını aldım doldurdum falan filan. çok sıkıcı işlemler. gerekli belgeleri doldurup gönderdikten sonra gideceğin üniversitenin seni kabul ettiği anlamına gelen kabul mekubunu beklemeye koyuldum. al işte karşıma bir engel daha. bir endişe daha. ya kabul etmezlerse. ya ispanyaya gitmek zorunda kalırsam. ama olsun lan orada messi ronaldo var diye mal mal düşncelere girmiştim. kabul mektubu posta ile okula geleceği için her gün dış ilişkiler birimini ziyaret ettim. buradan bana her gidişimde küfreden murat abiye selamlarımı iletiyorum :D kendisi bıkmıştı gerçekten de. aradan geçti 3 hafta. bir gün telefonum çaldı. murat abi arıyordu. (kendisi erasmustan sorumlu üniversite çalışanıdır söylemeyi unuttum) büyük bir sevinçle açtım. bana kabul mektubu geldi dedi. ayaklarım yerde kesildi adeta. ama sonra beni havada vurdu aşağıya düştüm. sebebi de şuydu. herkesin mektubu gelmiş benimki gelmemiş. şimdi selam söyleme sırası bende. "murat abi buradan senin gelmişine geçmişine selam gönderiyorum :D" daha feci yıkıldım bu sefer. kendimi içkiye kumara verdim. yok lan yok arkadaşlarla vakit geçsin diye okey attık bir kaç parti :D
sonra bir telefon daha geldi 2 gün sonra. arayan yine malum kişi. bu sefer seviinçle açmadım. beni okula çağırıyordu. gittim ve gördüm ki kabul mektubum gelmiş. yiihuu. işte bu bebek. çok sevindim. anasını satayım sanki o mektubu açar açmaz özel uçak beni alıp polonyaya götürecek. daha sonrasında ne olacağını bilmeden mantıksız bir sevinç yumağı haline dönüştüm. hay salak kafam. bilmiyorum ki bunlar daha buz dağının görünen tarafı. daha çok sürünecem.
biraz ara verdim. 1980 lerdeki gibi sevgilimden mektup gelmişçesine mektubu 3-4 kere okudum. ingilizce "seni kabul ettik lan kamil hadi yine iyisin" yazıyordu. sonra mektubu kapattım. murat abiye döndüm. sırada ne var. sıradaki iş pasaport vize cart curt. bunalr için murat abinin hem konsolosluğa hemde vergi dairesine mektup yazması gerekiyormuş. al yine 1 hafta daha bekle işin yoksa. bekleriz napalım. yurtdışına çıkmak kolay değil sonuçta. bir hafta sonra o yazıları da aldım. bu arada okul da bitmiş haberim yok. erasmusa gidicem diye finalleri nasıl verdim hala şaşırıyorum.


BÖLÜM 5: PASAPORT

pasaport için resim lazım. nasıl resim. biyometrik. "biyo neydi lan" diye düşünürken hücresel resim çekecekler heralde sivilcesi var mı falan diye düşündüm. (çok saçma düşüncelerim var farkındayım) gittim fotoğrafçıya. abi biyometrik lazım. pasaporta vericem. adam tamam dedi. oturdum iskemleye. sağa dön yukarı bak kafanı aşağı indir. omzunu kaldır falan adamın elinde lego oyuncağıyım sanki anasını satayım. çek gitsin ya. neyse ya sabır çektim. o da resmimi çekti. resimleri aldım koyuldum yola. şimdi sırada pasaport başvurusunu yapmaya geldi. okulun verdiği "bu öğrenci ha ona göre buna bi ücretsiz pasaport verin" yazısını vergi dairesine götürdüm. malum pasaport harcı vergi dairesine yatıyor. götürdüm yazıyı oraya. sora sora buldum. orada birine verdim işte. adam aldı yazıyı eline" sende mi gidiyon çahaaaal" gibisinden bir bakış attı. o yazıyı onayladı. bende o onaylı yazıyı emniyete götürdüm. emniyet girişinde pasaport çıkarmaya geldim dedim. nöbet tutan memur bey "geç lan, herkes gidiyor ben burada bekliyorum" dedi (ciddiyim). şaşırdım içeri geçtim. sıramatikten sıra aldım. orada oturdum bekliyorum. karşıda bir kız var. omg. o da ne. dehşetül vahşet. manyak. süper ötesi. pasaport almaya gelmiş belli. (yoksa pasaport bölümünde ne işi var) biraz baktım ona. ama o bana bakmadı. birazcık baksa ona bakışlarımla "ben polonyaya gidicem de pasaport çıkarmaya geldim. çok zenginim kahretsin. evime gidelim mi. sana pasaport koleksiyonumu göstereyim" diyecektim. ama bakmadı. "bakmazsa bakmasın kardeşim. türk kızı değil misiniz hepiniz aynısınız. kasıntı tipler. size mi kaldım lan" diye geçiriyordum ki o ara sıram gelmiş. görevli polis numaramı bağırıyormuş yeni farkettim. sonra gittim gişeye. adam dedi ki bağırıyorum numarayı niye gelmedin. abi .... (cevap yok) evrakları verdim sessizce. işlemleri yaptı. biz adresine göndericez dedi. iyi peki dedim çıktım. aradan geçti 3 gün adrese geldi. ankaradan yollamışlar. çok hızlı geldi şaşırdım açıkçası. sıradaki iş vize.
bunun için polonya konsolosluğuna gidilmiyormuş. vfs global diye bir aracı şirket varmış oradan başvuru yapılıyormuş. bende googla amcaya yazdım vfs global polonya vizesi alma diye. bir blog sitesinde elemanın teki gitmiş almış. iyi dedim. bende buradakilerin aynısını yaparak vizemi alırım dedim. buradan size bir tavsiyede bulunayım. tarihlere iyi bakın. yoksa benim gibi istanbulu dolaşır durursunuz. adam 2 yıl önce almış vizeyi. haliyle eksik belgeler var. vfs global in adresi de yanlışmış. yani taşınmışlar oradan. adamın dediği evrakları not aldım. vfs global sitesinden vize randevusuda aldım. vize günümün gelmesini beklemeye koyuldum.


BÖLÜM 6: VİZE

aaahh ah. yukarıdaki yazımda pişmanlığımı belirtmiştim değil mi? gerçekten de ne pişmanlık. sen gidip vfs nin orjinal sitesinde bakma da elemanın tekinin blog sitesine bak. oradaki adrese uyarak git. anlatıcam sakin olun. bu arada bölümleri hızlı yazmamı istemişsiniz. daha polonyaya gitmedim. yukarıda da belirttiğim gibi yaşayacaklarımı yazıcam demiştim. bir günlük gibi. o yüzden ağırdan alıyorum. neyse abijim. sabahın erkeninden yola koyuldum. vize randevum 11 de. sabah 7 istanbul arabası ile yola çıktım. oruçluyum. uykum da var. neyse indim otobüsten. istanbullu bir arkadaşım var. sağolsun o da olmasa mal gibi kalırdım. öncelikle mecidiyeköye gittik. zannediyorum ki orada. ah eşek kafam. aradık taradık bulamadık. sonra kafama bir ışık çaktı. telefondan vfs global in sitesine girip telefonlarını aldım aradım. dedim ki durum bu napıcam. bana yeni taşındıkları adresi tarif ettiler. randevuya var 15 dakika. mecidiyeköydeyim. taşındıkları adres ise harbiye. istanbullular bilir. metro ile fazla uzak değil allahtan. neyse atladık metroya gidiyoruz. benim aklımdan geçen şunlar " ulan 11 de randevum vardı. ya beni kabul etmzlerse ya yürü git geç kaldın derlerse" zannediyorum ki birebir görüşme olacak. ulan adamın işi gücü mü yok benle birebir görüşsün. neyse bir gittim ki orası ana baba günü. meğerse vfs global aralarında polonyanın da bulunduğu bir çok ülkenin vize işlerini yürütüyormuş. içeri girdik. girişte çok güzel bir bayan karşıladı bizi. hangi ülkeye vize randevunuz var dedi. ağzımdaki suyu silerek polonyaaaaa dedim. kadın sıramatikten sıra verdi. xray den de geçtik. içeriye yöneldiğimizde kalabalığı bir gördüm ki off. bu ne lan. ziraat bankasına emekli maaşını çekmeye gelenler dldurmuş gibi tıklım tıklım. oturdum sıra bekliyorum. o arada gözüme biri ilişti. aman tanrım. yok böyle biri. o da oturmuş sırasını bekliyor. çaktırmadan ( aslında çaktırarak yani bön bön) pasaportuna baktım. moldova yazıyor. hala unutamıyorum o yüzü. neyse sıra bana geldi. gittim vezneye. polonyalı sarışın bir bayan vardı. ismi maria ydı. belgelerimi verdim. eksik belge var dedi. türkçeyi iyi öğrenmiş. canım benim ne tatlı konuşuyordu öyle ( abazalık başıma vurmuş çaktırmayın) neymiş eksik belge. ikametgah belgesi yokmuş. eee ben şimdi sakaryaya mı dönücem dedim. şişli nüüfus müdürlüğünden alabilirsin dedi. tekrardan o sitedeki elemana güzel bir sövdüm. sonra farkettim ki geçmiş tarihli siteye bakan benim adamın ne suçu var. kendime sövdüm sonra. neyse bi daha geri çıktm. işin yoksa şişli nufüs müdürlüğünü ara. sora sora bağdat diyerekten sora sora gittim buldum. baktım orada da sıra var. bugün herkes sırada nedense. ya da istanbula özgü birşey mi bilmiyorum. altın dağıtılıyor sanki. belgeyi aldım ama öğle arasına geldi. işin yoksa bekle şimdi. saat 1 de tekrar gittim. girişteki bağyana durumu anlattım. tekrar sıra bekledim. orada başka bayan vardı. eksik belge mi var dedi. evet dedim (türk çıktı bu sefer) aldı belgeleri. paramı yatırdım. biz mesajla bilgilendiricez sizi dedi. çıktım. az biraz istanbul turundan sonra eve döndüm. aradan geçti 4 gün mesaj atmışlar. " gel lan allahın cezası vizen hazır gel al" gittim tekrar vizemi aldım. geldim. sonra o vizenin resmini okul istedi. vize yoksa hibe de yok diyorlar çünkü. resmini gönderdim. daha geçenlerde yatırmışlar paramı ayıptır söylemesi 1400 euro :P :D hepsini yemedim bekliyor. yurtdışına kalsın istedik. sonraki bölümde bana mentor (polonyaca da kanka demek) ayarlandı. hemde bir bağyan. onu anlatıcam size

BÖLÜM 7: YOLCULUK BAŞLIYOR

uzun bir ara oldu çünkü hem yazmaya üşendim hemde projeler dolayısı ile meşguldüm. özrümü kabul buyrun lütfen
herşeyi hazırladım. bavul da hazır. bir yandan oraya gidenlerle bağlantı halinde kalmaya çalışıyorum. ne lazım ne gerekli diye. gün geldi çattı. ilk iş istanbula gitmek. sabahın ilk ışıkları ile beraber otobüse atladım. bavulda maşallah dorseli tır gibi. bir yandan endişeliyim. kaç kilo acaba diye. uçağa alırlarken sorun yapmazlar umarım diye endişeliyim.bindim otobüse indim otogarda. sırtımda çanta elimde insan öldürmüşte parçalarını içine sıkıştırmışım gibi ağır bir bavul. tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de heyecan. gören diyecek uzaya çıkıyorum. avrupa lan altı üstü (gittiğimde de bu düşüncemde ne kadar haklı olduğumu görecektim). otogardan metroya bindim havaalanına doğru gidiyorum. metro da arap bir bayan turist olduğu belli. elinde kamerası var. bana bakıp gülüyor. bende güldüm. yanlış anlamayın. kıza değil. avrupaya sarışınların içine gidiyorum bana gülene bak. yok zamanında denk gelmiyo ki anasını satim :D daha fazla yüz vermeden son durağa geldik. o indi bende indim. ben arkadaşı bekler gibi bekledim. o da arkasına baktı endişeli gözlerle. bi an korktum ya benimsin ya kara toprağın diye AK47 çıkarırsa yandık diye. neyse sonra çıktım yukarıya. atatürk havaalanını bilen bilir. özellikle metro ile geldiyseniz yürü babam yürü. o kadar yürüyeceksem niye uçağa bineyim. zaten gelmişim polonyaya. onu da geçtim 50 tane Xray den geçiyoruz. uçağa mı binicez obama ile pes mi atıcaz belli değil. her defasında soyunuyrum. kemer cüzan. o yetmezmiş gibi bir de laptop ları çantadan çıkartma gibi bir saçma uygulama getirmişler. kaza bela geçtik oradan da şimdi bekleme zamanı. gişeye gidip biletimi alıp check in yaptırmam lazım. gişe için sıraya girdim. göz yan gişeye takıldı. bir adam karısı ve üç çocuğu ile beraber yurtdışına gidecek. ama 5 bavulla. gişedeki kadınla pazarlık yapmaya çalışıyor. içimden dedim ki amca herkesin 4 bavul hakkı var sen 5 getirmişsin :P 5 bavul nedir lan. bi de pazarlık yapmaya çalışıyor birşey olmaz diye. gişedeki görevli kadın sonunda ödetti parasını. ama adam hala homurdanıyor. sonra adamın aklına bir çakallık geldi. madem parasını ödedim gör bak sen der gibi baktı kadına ve çocuklarına dedi ki neyiniz varsa verin. o bavul yığınından bir bavulu indirdi aşağıya. üstlerinle ellerinde ne varsa yığdılar bavula. (erasmus polonya derken anlattığım şeye bak, okuyanlar taşlamasa bari) neyse benim sıram da geldi. kadına pasaportumu verdim bavulu koydum. içimde endişe. 27 kilo geldi. bagaj hakkı 20 kg. aha yandık dedim. kadın bu çok dedi. başka çarem yoktu. o an başkalaşım geçirdim. hemen seviyemi düşürdüm. apla allahanı sevem gurbanın olam polonyalara gidiyom öğrenciyim başga çarem yoh. idare ediver. kadın biraz süzdü ve dedi ki sırt çantan varsa içinden biraz al dedi. az önce dalga geçer gibi baktığım dayının durumuna düştüm. çantayı açtım içinden iki üç kazağı sırt çantama transfer ettm. kadın işlemleri yaptı ve biletimi kesti. çok uzattım farkındayım. uçağa bindim. en önden almıştım biletimi. nerden bileyim businness varmış. ben pilota yakın olurum sanıyordum. busines ların arkasına oturduk. o perde zaten ikide bir rahatsız etti durdu. yan sırada 3 lü kezban gurubu var. kezban diyorum çünkü yurtdışına ilk kez çıktıklarını duydum. onun havasındalar. kouşmalar giyimler falan. yemek dağıtımı sırasında o sıradaki kıza geldi ve hostes "duygu hanım siz özel yemek sipaiş etmişsiniz buyrun" dedi. o an uçak sallandı herkes tirbülans sanıyordu fakat değil. o kezbanın bi tarafı havaya kalktığı için uçağın dengesi değişti. şaka yapmıyorum kız çok artisçe etrafına falan baktı. normalde bıyıklı kızlarımıza kezban deriz ama bu davranışlarla akademi kezban ödülünü (OSBAN) bu kız alırdı. yemeği yedik ve her uçağa bindiğimde yaptığım şeyi yaptım. küçüklüğümden beri uçaklara hayranımdır ve her bindiğimde pilotlarlar sohbet etmek isterim çoğunda da çağırırlar beni zaten. neyse kabin amiri uğur beyi çağırdım. ona durumu anlattım. kaptan pilota sorayım dedi ve gitti. 5 dk sonra geldi. sesli bir şekilde Kaptan pilotumuz sizi bekliyor fatih bey dedi. o an tüm bakışlar üstüme yöneldi. şimdi uçağı tirbülansa sokma sırası bende :D podyuma çıkmış gibi ya da oscar ödülünü almaya gider gibi hissettim kendimi. kokpite girdim. pilotlarla konuştuk. 10 dk sonra çıktım yerime oturdum. sonra uçak indi. biz deindik. pasaport sırasına girdik. belgelerimi hazorladım. o meşhur soruyu sordu oradaki sarışın bayan. erasmus öğencisiyim dedim. sonra çıktım dışarı bavulu aldım. o ara telefonum çaldı mentor üm arıyordu where are you dedi. geldim kız çatlama dedim. devamı sonra ki bölümde :)



BÖLÜM 8: POLONYAYA İLK ADIM

her defasında vazgeçtiğim yazıma ısrarlarınız sonucu devam etme kararı aldım. (hep aynı şeyi yapıyorum. ilginiz için teşekkürler arkadaşlar)
polonyaya indim. bavulum elimde. ben polonyayı avrupa ülkesidir büyük bir yerdir buna bağlı olaraktan havaalanı da büyüktür gibi düşünürken indiğimde gördüğüm kahramanmaraş hava alanı (yalan değil aynı neredeyse) ama suç bende. atatürk havaalanı gibi bir yerden bindiğim için beklentim yükseklerde tabi. şunu da belirtmek isterim arkadaşlar ülkemiz birçok avrupa ülkesinden gelişmiş durumda. bunu yurtdışına çıkınca daha iyi anlıyorsunuz.
mentorümün aradığını çat pat ingilizce ile neredesin dediğini söylemiştim. kız türkiye hattımı aramıştı. aha girdi şimdi kıza dedim. ama kıza helal olsun beni beklemiş 3 saat. saat farkını hesap edemediğim için kız fazladan beklemiş. neyse kapıdan bavulum ile çıktım baktım orada beni bekliyo şırfıntı. (itiraf edin havlum diye okudunuz :D ) geldim kusura bakma uçak geç kalktı falan gibi şeyler söyledim. kız önemli değil dedi hemen sarıldı bana. vay anasını bu ne samimiyet bu ne içtenlik. ulan 3 yıllık ilişkimde bile kız 2. yılda sarılmıştı ban. çok içten insanlar dedim. bu ilk günden sarılıyorsa oho ben bunu.. neyse. bir arkadaşı ile gelmiş beni almaya. sağolsun biri bavulu aldı diğeri el çantamı. otobüse bindik. benim içinde kart bastı. yolda giderken dışarıya baktım. başka bir ülke başka insanlar çok garipsedim o an. kızla da konuşmaya espri yapmaya çalışıyorum. kızı güldürmenin iyi bir başlangıç olduğunu zannediyorum (vermedi sonra zaten). neyse otobüsten indik başka bir otobüse bindik. kampüse geldik. kampüs bizim kampüsler gibi kapalı değil açık. herkes girip çıkabiliyor. içinde yurtlar var. beni yurttaki görevliye götürdü. sonra tekrar sarıldık teşekkür ettim. ben kaydoldum. odama geçtim. eşyaları yerleştirdim. sonra uyudum. erkenden yollara dşmüştüm çünkü. öyle uyumuşum ki ertesi günün sabah 8 inde uyandım. dış dünya ile iletişimi sağlaması açısından interneti hallettim hemen. gelmeden önce polonyaya benden önce gelen bir arkadaşla iletişime geçtim. dedim ki o nasılsa buraya bir ay önce gelmiş bende bir hafta 10 gün ona kapak atayım. ondan bişeler kaparım. odasına gittim. dışarı çıktık. dış ortamı tanıma manasında. pizza aldım. yurtta yedim. yaşadığım enteresan bir olayı da anlatmak istiyorum. benim bir mentorüm daha vardı. beni havaalanında alanın dışında. o gelemeceğim işim var demişti. önemli değil demiştim. ismi paulina. facebook a varşovada diye yer bildirimi yapmıştım. mesaj atttı geldin mi diye. bende geldim yazdım. sonra yurda yerleştin mi dedi evet dedim. hangi yurt dedi ismini söyledim. şaka mı yapıyorsun dedi hayır dedim. bende o yurttayım şimdi dedi. peki hangi oda dedi. 13/2 dedim. yok artık dedi neden dedim bende 14/2 deyim şuan dedi. gelebilir myim dedi müsait misin dedi. tabi ki gel dedim. (resmi burada. soldan ikinci) odama geldi. oturduk sohbet ettik biraz. (fesat düşünmeyin) bu arada yurtlar karışık. ileriki bölümde şahit olduğum bir çok konuyu anlatmayı düşünüyorum. muhabbet ettik. kıza içecek şeyler ikram ettim. sonra ben odama gidicem dedi var mı bir istediğin dedi. hayır dedim. odasına döndü. mesaj attı sonra ilginç oldu dedi yan odamda çıktın falan dedi :) sonra muhabbet ortak kullandığımız tuvalet banyodan açıldı. temiz tutalım falan tabi ki dedim. bu arada tek duş var o da perdeli. neyse ben duşa giricem dedi. banyoda görüşürüz dedi gülücük attı. o an sakin davrandım ne demek istedi lan bu diye sonra da dedim ki iki muhabbete verecek değil ya, banyo ortak illa ki karşı karşıya geliriz manasında demiştir dedim içimden. gerçekten de öyle oldu. ben dişerimi fırçalamaya çıktığımda o da havluya sarılmış şelkilde banyoya giriyordu. göz göze geldik. davet etti beni parmağıya. şaka lan şaka yok öyle bişe :D güldük geçtik. şaka bir yana avrupalılar bu konuda çok genişler. mesela lavabodaki peteklere iç çamaşırlarını yıkayıp asarlardı. odamıza muhabbete gelirken dar şortlarla gelirlerdi. mekanlarda nelere şahit oldum. iyi ki türkyiede olmuyor bunlar dedim. devamı gelecek..
B
11 yıl
LAZER AMELİYATI ÖNERİLERİ [TECRÜBELİLER GELEBİLİR Mİ?]
bu yaz istanbulda lazer ameliyatı olmak istiyorum. iki gözümde 3.0 miyop
hangi hastaneler bu konuda iyidir?
fiyatları nedir?
çizdirenlerden yardım bekliyorum. teşekkürler
B
11 yıl
ERASMUSLA POLONYAYA GİDİYORUM
yerim belli oldu arkadaşlar. polonyaya gidiyorum. gelişmeleri her gün buraya yazarak sizi bilgilendirmek istiyorum
B
11 yıl
YAZ SONUNA KADAR KİLO VERME PROGRAMIM (SİZDE KATILABİLİRSİNİZ) [BAŞARANLAR VAR]
merhaba arkadaşlar.


öncelikle 87 kiloyum. yapılı bir formum olduğu için obez hastası gibi görünmüyorum fakat göbek ve basenler biraz fazla. bu konuda yaza kadar azimle 75 e ve daha altına inmeyi planlıyorum. buraya yaptıklarımı yazarak sizlere de örnek olmak istiyorum.

ilk olarak diyetle falan uğraşmak istemiyorum. çünkü çoğumuz bilgisayar karşısında oturmaktan metabolizmamız yavaş çalışıyor haliyle kilo alıyoruz. öncelikli hedefimiz vücudumuzun metabolizmasını hızlandırmak. bunun için çok hareketli olmalıyız.
yaza kadar 4 ayımız var. bu yaza formda girmeyi kim istemez.

yapacaklarımı maddeler halinde yazacak olursam

1) spor çok önemli. 2 ya da 3 günde bir halı saha maçlarına çıkmayı planlıyorum. olmazsa stadta düz koşu yapabilirim. yapptığınız koşuların bilgisini edinmek istiyorsanız telefonunuza pedometre programı yükleyebilirsiniz.
2) günde en azından 3-4 litre su içmeliyiz. su içmek iç organları çalıştırır ve yağı söker.
3) bilgisayar karşısında çok oturmamaya çalışalım. hareketli olalım. okula bakkala işe giderken hafif koşu tarzında bile gitsek bizim için çok iyi olur.
4) akşam 7 den sonra yemek yememeye çalışalım. çünkü akşamları yenilen yemekler zor sindirilir. yarına bırakılır bu da yağa çevrilir.
5) öğünlerde ekmek kullanmadan az yiyerek kalkmaya çalışalım. arada gelen açlık hissini eti form gibi yiyecekler bastırabilir.
6) yağlı yiyeceklerden şekerden özellikle hamur işi ve çikolatadan uzak durmaya çalışalım ( amedra çikolataları tam yollayacak zamanı buldun sende )

aklıma gelen maddeleri yazdım. eklemek isteyen olursa söyleyebilir. aşağıya haftalık kilo programımı ekliyorum. ve her hafta kilomu buraya yazarak kendimi motive etmek istiyorum. isteyen başlayabilir ve kilosunu buraya yazdırabilir.


ama istekli ve inatçı olun. şimdi başlayıp vazgeçecekseniz hiç girmeyin. burası inananların yeri

her türlü sorunuzu sorabilirsiniz.


kilosunu güncellemeyenler neredesiniz. bıraktınız mı? pes mi ettiniz? isterseniz isminizi silerim listeden.


BAŞARANLAR

quote:

Orijinalden alıntı: Can_vtec

Yaklaşık 3 ay önce başlayan rejim programımda bugün itibarıyla hedefime ulaşmış ideal kilom olan 74 kiloya inmiş bulunmaktayım. 3 ay süresince 85,2 kilodan 11,2 kilo vererek bu yolculugu tamamladım. Tüm rejimdeki arkadaslara kolay gelsin.


quote:

Orijinalden alıntı: Besiktasli9

Beyler ben iptalım 77,5 artık kendimi çok iyi hissediyorm ve diyeti bugün bu akşam itibariyle bırakıyorum en kısa zamanda birazdaha vucüdu toparlayıp buraya eski yeni fotoları koymak içi n sabırsızlarnıyorum 2 arkadaş gibi inşallah sizde fazla kilolarınızdan kurtulursunuz emin olun kendinizi çok daha rahat hissedeceksiniz dar kesim t-shirtler bile artık bol geliyor pantolonlarım kemersiz belimden düşüyor,, inanırsanız olur derler ya ben 2.kez başardım bundan sonrada kendime sonuna kadar dikkat edip bir daha geri almayacagım herkese kolay gelsin arkadaşlar




Conquérant' ------------------87,7----------------86---------------84,5------------------79
MrCnR06----------------------93------------------89
BrockLyn----------------------90------------------93---------------91.5-------------------87
Smartly-----------------------82-------------------79---------------77,5
Gky159-----------------------85-------------------76
jasonn123--------------------82-------------------78,4--------------74
Heaven&Hell------------------79
Zipperhoff---------------------71-------------------67,2--------------66-------------------63
Nape--------------------------80
WestCoast043----------------83
Muhammet--------------------75
siriusblack2051--------------105
zbstr--------------------------90
Hayalbaz93-------------------94-----------------89,2
Norvexses---------------------75
can kırıkları.-------------------81----------------78
ösym*ye ----------------------95
mırmırcann--------------------80
ceqqu-------------------------75.5----------------73,3--------------72,5-------------------70,5----------------68
tzadkiel----------------------103.9---------------101---------------100,4------------------98,6----------------97,5--------------95,5-----------92,7
Glaber-------------------------73
pilot32-------------------------97
marmix------------------------97------------------91
Rodin---------------------------68
sunturlu1-----------------------92-----------------90,5--------------89,4-------------------88,7----------------87,5--------------86-------------81
-AltaiR- ------------------------89-----------------86-----------------85--------------------83,5-----------------82,5--------------81
Sebastian Bach----------------70
SpyderS------------------------84
ygultekin82------------------81,5
fberen-------------------------112
kanakattak---------------------84
Bey Amca----------------------128,8-------------125,2--------------122,3-----------------120
ToMa46------------------------83,7----------------82-----------------79,5------------------77
kimliksiz47----------------------83
Lyndra---------------------------80----------------76
Risk Budur----------------------89,5--------------88,2---------------87,3
marcowarner--------------------81
Besiktasli9-----------------------90,7--------------86,3--------------84----------------------83-----------------79-----------------77,5
Ebüyubiiii------------------------104
gorko15--------------------------77
youngboy------------------------89
Le0-------------------------------86
batu2012------------------------105,5---------------99----------------97,5------------------96
Chorumluum--------------------77
aimrevivo-----------------------88-------------------87,5-------------84,5-------------------83
Metal Milita----------------------84-------------------80
emrktas-------------------------78
Can_vtec------------------------82,8----------------80,2--------------77--------------------74
tugayadıgüzel-------------------87
Erwin Rommel------------------80
Kubilay S.-----------------------80
Allah Diyen Tirbüşon-----------87
oBLoOd--------------------------85
Red- ----------------------------75-------------------73,8
hærun---------------------------92
bregovic-------------------------96------------------88
grafiker--------------------------90,5----------------88----------------83
hakanc521----------------------91
j4cksp4row58-------------------91,8
w.sneijder-----------------------91-----------------89,2
Silencebeach--------------------89
erectus--------------------------95
erceylan-------------------------120
musa_emir_2008--------------116,6---------------112----------------110,5
Silent Guardian-----------------108,8--------------104,6--------------96,8-----------------94
jonywayt------------------------140
Leeu-----------------------------102
Deep~DarkNeSs---------------76-------------------70
ottmn----------------------------84
pRo.-----------------------------70
hestell---------------------------73
FlexTR--------------------------143----------------137-----------------134-----------------130
Umutterol-----------------------127----------------122----------------115
caiz2005-------------------------75,7
Mmertkk-------------------------83
CoAtr----------------------------85
ReGNuM's-----------------------83
inFiniTyDark--------------------79----------------77,7
bf-------------------------------104,5
hyuga kojiro--------------------93----------------87,8-----------------84,7----------------82,3-------------------80
Lothlórien-----------------------104---------------89
sinistrad------------------------106
berkebasar---------------------73
wolfman44----------------------90
Autobus2010-------------------96,4---------------85
sinmu---------------------------99-----------------94
DKaNTr-------------------------138----------------134----------------128,7---------------124,6------------------115
Naruto45------------------------70
cag_a_tay-----------------------119
Rampage------------------------103---------------100----------------94
Call Of Murat-------------------99-----------------96
The Ugly-------------------------110---------------104----------------100
mgnydn------------------------89,6----------------83,5
Evrenye------------------------89,6
ByPich--------------------------84,7
Math.---------------------------
mak74-------------------------115-----------------113,5----------------111----------------108-------------------105
musty2121--------------------96-------------------92
Pozitron~----------------------107
SimeqoL2012-----------------107
Kreus--------------------------81
denizaya----------------------122
mkeshnda---------------------85
lazukan------------------------79
Trustuer-----------------------94
B
12 yıl
İKİNCİ EL 5800 ımı SATMAK İSTİYORUM? KAÇ PARA EDER?
telefon 2.5 yıl önce almıştım. haliyle garantisi yok

KÖTÜ YANLARI
telefonun alt kısmında hafif bir çatlak var
arka kapağın kenarlarında çizikler mevcut
kırmızı arama kapatma tuşunda hafif bir çizilme var

İYİ YANLARI
ekranında ilk aldığımda jelatin kullanmıştım. çizilme yok diyebilirim
kalemini çok nadir kullandım hala yerinde çıkarıp takarken çıt edip yerine oturuyor.
arka kapağı sağlam. yerinde oynamadan duruyor
tüm parçaları orjinal. değişen parça yok
hiçbir donanımsal arızası yok
bataryası sürekli kullanımda bir gün dayanıyor


bu telefonu bir davada avukatlık olduğum için ihtiyaçtan satmak istiyorum. faturası üstümedir. forum ikinci elinde kaç para eder? telefoncular tahmini ne kadar verir? daha karlı nasıl satabilirim?


yardımlarınız için teşekkür ederim.....
B
12 yıl
GALAXY SII mi GALAXY WONDER mi?
arkadaşlar, önceleri galaxy s2 almayı planlıyorudum fakat bugün arkadaşta wonder gördüm. inceleme fırsatım oldu. ekran yoğunluğu daha yüksek geldi. küçük ve kullanışlı. s2 de biraz büyük ve ekran yoğunluğu düşük. sizce hangisini almalıyım? kararsız kaldım
B
12 yıl
DH SAKARYA İFTAR BULUŞMASI (CİTİZEN\u0027İ ANDIK [SS] li )


KATILAN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİYORUM
GÜZEL BİR GÜN GEÇİRDİK YEDİK İÇTİK EĞLENDİK
UMARIM YİNE BÖYLE TOPLANIRIZ.




İFTAR MASASI
< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

BİME HACI OLMAYA GİTTİK
< Resime gitmek için tıklayın >

CİTİZEN'E İTHAFEN
< Resime gitmek için tıklayın >

NE ALACAĞIMIZA KARAR VEREMEDİK
< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

LE'COLA
< Resime gitmek için tıklayın >

GAR MEYDANI
< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

< Resime gitmek için tıklayın >

B
12 yıl
BLUETOOTH SORUNU
arkadaşlar benim bilgisayarımda bluetooth sorunu var. normalde sürücüsü yüklü ve güncel daha önce de kaldırıp yükledim. sorun şu bt u açıyorum. sağ altta simgesi görünüyor. ama telefonlarla bağlanmak istendiğinde telefonlar görmüyor. simgesine tıklıyorum ayarları seçiyorum pencere açılmıyor. bt paylaşım klasörünü aç diyorum yukarıdaki yeşil çubuk geçte olsa doluyor. sonra takılıyor.
yardımcı olursanız sevinirim....
B
13 yıl
Mark Zuckerberg\u0027in bile ID\u0027si 4 Sizinki kaç?
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.