Teknoloji Haberleri
T
Gönderiler
Hakkında
271 T
7 yıl
|
Merhabalar, Tam olarak nasil google da aratacagimi bulamadim. Normalde bu elektronik kapilar olur yanlarinda da kart falan okutulur. Iste bu karti nerede cogaltabiliriz? Izmir veya cevresi tavsiye ederseniz sevinirim. |
T
7 yıl
|
Merhabalar, Yeni bir sim karti + 15 gun kullanmak icin en uygun operator ve tarifesi nedir? Aradigim tek sey aslinda en az 5-6 GB internet olsun yeter. |
T
7 yıl
|
Selamlar 2011 de ben Mikanos'a gitmistim tekneyle. Ben gittigimde tabi Eyluldu, biraz sezon daha durgundu. Fakat tekneden iner inmez boyle insanlar otel lazim mi falan diye geliyolardi. Saka maka yanlis hatirlamiyosam geceligi 35-45 euro'ya bile otel vardi. Simdi Agustos'un baslari icin bakiyorum, en ucuz hostel var, onun bile geceligi 50 euro falan. Normal otellerin falan geceligi en dusuk 150 euro falan. Ki bunlar 2 yildizli dandik olanlar. Hani tamam anlarim sezon zamani 2 kat daha fazla fiyat artmis olsun, en kotu otellerin geceligi 80-100 euro'dan baslasin, fakat 150 euro cok yani. Bu iste garip birsey mi var? Yani bana asiri pahali geldi oteller. Hatta ibiza bile biraz daha ucuz yani :) |
T
8 yıl
|
Bu taslak sistemi forumdan ayrilsin lutfen. Anladigim kadariyla database e kadar ayni sistemi kullaniyor, e database de hata olunca bizim mesaj zaten taslaklarda kaydedilemiyor. Bi anlami kalmiyor. (cunku mesaji postlayamiyoruzda) Bence taslaklari ayri bir servis yapin; altinda da NoSQL olsun key value pairi olarakta userId -> taslakId ve taslakId -> taslak seklinde yaparsaniz sisteminiz daha verimli calisir. Daha sonra zaten forumun kendisi bu ayri servise direkt olarak useriD gonderip taslaklari cekebilir diye dusunuyorum. |
T
8 yıl
|
Slmlar, misal ben birsuru sey yazarsam bu cevap kismina ve sonra yanlislikla geriye basarsam (ozellikle backspace) yazdiklarim bosuna gidiyor. Taslak kaydedildi olayi da kurtarmiyor. Simdi bunun yerine bu mesaj yazilan yerin length i 0 dan buyukse onbeforeunload e bir warning atasaniz boylelikle yanlislikla bastigimizda eminmisiniz gibi bir soru gelse daha iyi olmaz mi? Ornek kod: http://www.w3schools.com/tags/tryit.asp?filename=tryhtml5_ev_onbeforeunload |
T
8 yıl
|
Merhaba, Daha once buna benzer bir konum vardi konu disinda fakat cok genis bir alani kapsiyordu bu bolumde de sadece egitim ile ilgili kapsayabildigim kadariyla kapsayacagim. Oncelikle nasil yapilir vs den once sistemi anlatip kendimce yorumlayacagim. Bunu egitim danismani olarak degil; Avustralya'da okuyup mezun olmus birisi olarak yapacagim. Simdi gelelim sisteme. Avustralya'da eyalet sistemi var. Toplam 6 eyalet ve 2 bolge (bolgeleri de eyalet gibi sayin) o yuzden her eyaletin egitim sistemi Liseyi bitirene kadar farkli. Ben zaten lise okumadigim icin Avustralya'da her yerin sistemini bilmiyorum. Liseden sonra universitelerde ise genelde hepsinde ayni sistem var. Universitelerin yaninda meslek yuksek okullarina benzeyen TAFE dedigimiz egitim kurumlari da var. TAFE'de de okumadigim icin cok bir bilgim yok. O yuzden genellikle universite egitiminden bahsedicegim. Universite'de egitim genellikle lisans seviyesi ve lisans ustu seviyesi olarak 2 ye ayriliyor. Birde yabancilar icin ek lisansin alt seviyesi olan lisansa hazirlik seviyesi var. Lisansa hazirlik seviyesi akademik/dil (ayri veya butunlesik olabiliyor) olarak ikiye ayriliyor. Sadece dil olanlar bildiginiz Turkiye'deki hazirlik. Bu ayni zamanda yuksek lisans okuyup dil yeterliligi getiremeyenler icin de vardir. Bu egitimin suresi tamamen kisinin kendi dil seviyesine ve dili ogrenme seviyesine bagli. Universiteler disinda ozel kurumlarda bu tarz programlar yapiyor fakat tavsiyem bu tarz yerlerden uzak durmaniz. Egitim alacaksaniz universitede alin, bunu sadece Avustralya'da egitim gormus olarak birisi olarak soylemiyor; ayni zamanda kiz arkadasi bu tarz yerlerde ingilizce ogretmenligi yapan birisi olarak soyluyorum. O tarz egitim yerierine gidenler genelde laylaylom icin gidiyor. Genellikle bu dil egitim kismini IELTS/TOEFL gibi sinavlardan gereken (genelde 6-7 arasi IELTS icin oluyor) notu aldiginiz takdirde dil egitiminden muaf olabiliyorsunuz. Akademik olanlar ise tamamen okuyacaginiz bolum ve universiteye gore degisiyor. Benim basvurdugum yilda (2010) Turk lise sistemini kabul eden universite yok gibiydi. Artik degismismidir bilemiycem. Fakat bu programlar genellikle lise veya universitedeki egitimi kapsayacak sekilde oluyor. Lise egitimini kapsayanlara Foundation deniyor; universitedekini kapsayanlara ise ya Diploma deniyor ya da Associate degree deniyor. Foundation genellikle 1 ila 2 donem arasinda suren bir egitim, her bir donem yaklasik 4 ay suruyor. Diploma ise 2 ila 4 somestr; Associate degree ise 2 ila 8 somestr arasinda degisiyor. Foundation okursaniz kagit parcasindan baska hic bir yarari olmuyor; diploma veya associate degree okursaniz ise aldigiiniz derslerin belli bir kismi veya hepsi universitede sayiliyor; o yuzden universiteyi daha kisa bitiriyorsunuz. Kisisel fikrim Turkiye'deyken olabildigince Foundation yilini atlamaya calisin bunun icin basvurdugunuz universiteye sormaniz gerekiyor. Misal bazilari SAT, AP, IB, A Level gibi Ingilizce yapilan mufredattaki sinavlari/egitim sistemini aldiginiz takdirde sizi direkt universiteye sokabiliyor (ya da universite 1. sinifi bitirdiginiz takdirde). Gelelim universite egitmine, lisans seviyesi genelde 3 ila 4 yil arasinda oluyor. Cogu bolum 3 yil olurken, ek 1 yillik honours dedigimiz ekstra bitirme tezi yazdiginiz yil oluyor. Avustralya'nin Ingiltere sistemine gore en buyuk farkliligi bu. Ingiliz sisteminde 3 yillik egitim sonunda honours ile mezun olurken Avustralya'da 3 yillik egitimin sonunda resmi olarak bitirme tezi yazip honours alamiyorsunuz. Bunun disinda bazi profesyonel dallarin ornegin hukuk, muhendislik gibi; egitimleri mutlaka 4 yil olup honours yili dedigimiz tez yazma 4 yillik lisans programina entegreli oluyor. Peki bu honours ne ise yariyor derseniz, yuksek lisans kisminda onu aciklayacagim. Fakat simdilik lisansa devam. Bu egitim surenizce baska universitelere gecis yapmak cok kolay, not ortalamaniz cok dusuk degilse cogu universite sizi yatay gecis kabul ediyor. Genel kural olaraksa eger bolum ayniysa ve programin yarisina kadar okuduysaniz tum dersler sayiliyor, ha bazisini secmeli ders olarak sayabilirler o tarz durumlar da olabiliyor ama bolumun yarisindan fazlasini okuduysaniz yarisindan fazlasini saymiyorlar. Genellikle her somestr 4 tane ders alirsiniz ve derslerin genellikle kredisi ayni olur. Her bir ders genellikle haftada 1 adet 2-3 saatlik ders (lecture) ve 1-2 saat arasinda lab (tutorial) seklinde olur. Tutorial da ne islendigi her ders ve bolume gore degisiyor. Kimi derste lecture da gordugunuzle alakali pekistirme/deney yaparken; kimisinde tamamen farkli birsey yapiyorsunuz. Avustralya'da diger bir degisiklik ise 2-3 tane degisik notlandirma sistemi var. Kimi universite 7 uzerinden not verirken kimisi 4 uzerinden veriyor; kimisi ise sadece % lik not veriyor; bazisi ise % lik olarak herseyi notlandirip diplomada 4 veya 7 li sistem uzerinden cevirip transkripte isliyor. Bir kac istisna disinda can egrisi yok; o yuzden gecen yil kolay olan ders bu yil zor veya tam tersi durumlar cok sikca karsilasiliniyor. Fakat Turkiye'deki gibi egosu tavanda olan akademisyende pek yok. Ha mutlaka karsilasirsiniz 1-2 tane sonuca cogu universitede cogu akademisyen Avustralya'da dogma buyume degil. Benim misal cogu akademisyenim Hintli ve Cinliydi. Simdi gelelim yuksek lisansa. Yuksek lisansta genellike 2 tane egitim vardir Master ve Doktora. Master genelde ders agirlikli olup ayni zamanda arastirma agirlikli olanida vardir. Genel olarak kural eger Master en az 66% icerigi ders ise ve ya en cok 33% u arastirmaysa o zaman o ders agirlikli master (coursework) oluyor. Digeri ise en az 66% si arastirma olup gerisi ders olursa arastirma agirlikli master oluyor (research). Genelde arastirma agirlikli master icin ustte bahsettigim Honours gerekiyor; ayni zamanda Doktora icinde en az 33% arastirma iceren Master veya Honours on kosulu var. Diger bir olay ise Honours misal cogu iyi ingiliz ve Amerikan universiteleri icin Master okumanizda on kosul olarak suruluyor. Fakat Turkiye'de buna gerek yok. Yani ilerde baska ulkeye giderim derseniz 3 yillik Bachelor okuyup birakmayin. Master in suresi 2 ila 6 somestr arasi degisiyor, Doktora ise genellikle minimum 3 yilda bitiyor. Simdi gelelim benim kisisel gorusume. Avustralya'da egitim ustte de bahsettigimden biraz anlayacaginiz uzere cokta iyi durumda degil; yani iyi durumda degil derken universitedeki lisans egitimi. Avustralya'daki universiteler genellikle arastirmaya onem verip egitim kismina cok onem vermez. Iste bu da ilk 500 de neden 15-20 tane Avustralya universitesinin oldugunu aciklar. Onun disinda genellikle yabanci ogrenciler icin lisans programlari yuksek lisanstan daha pahali olup burs nerdeyse imkansizdir. Yani lisans programi birazda Avustralya'nin ekonomisi canlansin diye yapilan birsey. Bence cok zora kalmadiktan sonra Avustralya'da lisans okumayin cunku buyuk ihtimalle ayni/daha uzun okuyacaksiniz (Turkiye'ye kiyasla) ve fiyat olarak sizi cok etkileyecek. Onun disinda Avustralya'nin egitimi dunyada cok iyi bir konumda degil. Dedigim gibi akademisyenlerin durumu cok iyi ve arastirma konusunda iyi noktada; fakat lisans konusunda verilen egitim olarak cok iyi degil. Zaten Avustralya'ya gelip okuyanlarin cogu Avustralya'da kalmak icin okuyor. Fakat son zamanlarda gocmenlik kurallari baya sikilasiyor ve mesleki liste azaliyor. Ornegin su anki mesleki liste bu: https://www.border.gov.au/Trav/Work/Work/Skills-assessment-and-assessing-authorities/skilled-occupations-lists/SOL Buna gore, Turkiye'de EE muhendisliginde lisansi olan bir kisi Avustralya'ya goc edebilirken; Avustralya'da Isletme dalinda doktora yapmis birisi Avustralya'ya goc edemiyor. Fakat gocmenlik kisminin diger iyi yani ise bazi meslek dallarinda (misal o listedeki muhendislikler buna dahil) Turkiye'den diplomayi alip mesleki denkligi kabul gorup, Avustralya'ya oturum iznine basvurabiliyorsunuz. Bence en mantiklisi boyle birsey yapmak. Bazi diger mesleklerde ise belli bir yil is deneyimi istiyorlar (genelde 1-2 yil arasi). Avustralya'da gocmenlik icin Avustralya'da okumanin tek avantaji 60 puanlik bir sistemde size ekstra verilen 5 puan. Puan hesaplamak icin buraya bakabilirsiniz: http://www.harriswake.com/skillselectpointscalculator Acikca fikrim Turkiye'de lisansa baslamak daha sonra Avustralya'ya yuksek lisans icin gelmeniz. Lisans okurken PTE denilen sinava hazirlanirsaniz; ayni zamanda minimum 80 alirsaniz (ki IELTS den 7 alamayan hintliler OSS ye kasar gibi buna kasip 80 alabiliyorken bence yapilmasi mumkun) 60 puana ulasabiliyorsunuz. 60 puana ulastiktan sonra oturum izni daveti alip, oturum izni vizesine basvurabiliyorsunuz. Oturum iznini aldiktan sonra ise ders agirlikli master ucreti dusuyor; arastirma agirlikli Master ve Doktora ise bedava oluyor. Egitim ucretleri ise 3 e ayriliyor: 1) CSP denilen bir yerin karsiladigi ucret 2) Tam ucret 3) Yabanci ogrenci ucreti Bu verdigim sira ucretin azligindan cokluguna gore gidiyor ve her universitede ve bolumde degisiyor. Fakat genelde 1. olan kisim ders basina 800-1100 dolar civari oluyor; 2. olan kisim ise bazi yerde 2500 iken bazi yerde 3000 falan olabiliyor. 3. kisim ise 2 kisim ve yabanci ogrenciler icin verilen ek hizmetlerin parasini karsilayacak derecede oluyor. Hizmeti ve reklami cok olan universiteler daha cok para alirken; az olanlar ise daha az aliyor. Lisans icin genelde yerliler (AU vatandaslari ve oturum izni sahipleri) 1. olani oder; yabancilar ise 3. olani oder. 2. olan pek yoktur. Yuksek lisans icinse 1 ila 2 bolum ve universitesine gore degisir misal benim yasadigim sehirde ve okumak istedigim bolumde iyi universitelerin hepsi tam ucretli istiyor. Fakat ornegin ogretmenlik bolumu icin ise genelde 1. tarz fiyati yapiyorlar. Fakat baska bir sehire tasinsam mutlaka iyi bir universitenin 1. tarzdaki egitim ucret politikasina ait bolumumu okuyabilirim. Ayni zamanda online olarak uzaktan egitim veren universitelerin bazilari da 1. tarzdaki egitim politikasini uyguluyor. Ornek vermem gerekirse; 1. tarzdaki egitim ucreti okumak istedigim bolumde (Bilgisayar bilimleri) yillik 9 bin dolarken (8 dersten); 2. tarzdaki 22 bin dolar istiyor; 3. tarzdaki ise 33 bin dolar istiyor. Yani yerli ogrenciler her halukarda daha az ucret oduyor. Iste bu yuzden cok masraf olmadan okumak icin en iyi secenek oturum izni almaktan geciyor. Neyse ben yoruldum simdi. Bu bolumun sonuna gelelim. Sonraki bolumde hangi programa nasil basvurulur nasil yollar izlenirden bahsedicegim. Bu arada sorunuz varsa cekinmeden buraya sorun (cok ozel bir sorunuz yoksa ozel mesaj atmayin) |
T
8 yıl
|
Porsche 718 bu yil cikicak. 3 tane seri aciklandi Porsche 718 Cayman Porsche 718 Boxster Porsche 718 Boxster S Cayman ve Boxster 2.0L 4 silindir motorla gelirken Boxster S 2.5L 4 silindir motorla gelicek. Turkiye fiyatlari sitesinde yazmiyor, bayi ile gorusun diyor. Yakin olsun diye Alman fiyatlarini koydum: Cayman icin henuz aciklama cikmadi Boxster = 53.5 bin Euro (175 bin TL) Boxster S = 66 bin Euro (215 bin TL) Araclar bu yil nisan ayinda Ingiltere'de hazir olacak. Fiyatlara Alman KDV si (MwSt)dahil (baska vergisi var mi bilmiyorum) Diger ilginc yani ise Boxster 0-100 u 4.6 saniyede, Boxster S ise 0-100 u 4.2 saniyede yapabiliyor. Ustelik bu motor bi onceki 6 silindir motordan daha kucuk olmasina ragmen daha performansli. Eger Porsche Turkiye'yi didiklemezse Boxster rakiplerine gore uygun bir tercih olabilir. Ziya vergi haric SLK 300 125 bin TL iken vergiden sonra 277 bin TL oluyor. Aracin aynisi almanya'da 39 bin Euro (125 bin TL) ye vergi haric satin aliniyor. Ayni hesapla aracin vergi haric fiyati Boxster icin 45 bin euro yani 145 bin TL. Vergilerle yaklasik 320 bin TL falan eder. |
T
8 yıl
|
Slmlar, KYK yi master icin basvuranlar icin adam akilli bilgi yok hic bir yerde. Yapanlar bana sunlari soyleyebilir mi: 1) Burs icin basari diyor fakat bununla ilgili OSYM sinav sonucundan bahsediyor. E her master ogrencisi sinava girmiyor ki? 2) Kredi icin kefil gerekiyor diyor bazi yerler bazi yerler geremkiyor diyor. Isin asli nedir? 3) Basvurunun tarihi falan var mi? Bide kayit aldiktan sonra mi basvuru yapiliyor, yoksa universiteye baslandiktan sonra mi? 4) Uzaktan (online) okuyanlar faydalanamaz diye birsey gormedim hic bir yerde, dogrumudur? |
T
8 yıl
|
Merhaba herkese, Uzun zamandir boyle bir konu acmak istiyorum. Nedeni malum bir yerden gorenler bana ozel mesajla ayni sorulari soruyor. Bende hepsini buraya toplayayim, isteyen gorsun diye actim. Kacinci Avustralya konusu demeden once aslinda ben burda resimli hikaye anlatmayacagim. AMA (Ask me anything) yani bana istediginizi sorun tarzi bir konu olsun; insanlar yanlis bildigi varsa dogrusunu ogrensin istiyorum. Diger Avustralya ile ilgili konu acanlara gore farkim ne diye sorarsaniz: 1) 6 yila yakindir AU(Avustralya)'da yasiyorum 2) Sydney'de yasamiyorum 3) Burada okudum, mezun oldum ve su anda calisiyorum. 4) Avustralya'da vatandasligim var. Daha da uzatmak istemiyorum. Ilerde burayi editleyip cok sorulan sorular varsa eklerim buraya. ========================== EDIT: Oncelikle hayatim degisti biraz. Artik vatandas oldum. SS ile destekle diyenler cikacaktir buyrun  < Resime gitmek için tıklayın > Gelelim sikca sorulan sorulara: 1) Avustralya'ya nasil "kapagi atabilirim"? Cevap: Oncelikle Avustralya'ya garanti kapak atmanin yolu yok gibi birsey. Kapagi atmadan kastim, sistematik bir sekilde gocmenlik daha sonra da vatandasliga sahip olmak. Avustralya, Avrupa veya ABD gibi bir yer degil. Oturum izni alana kadar devlet yuzunuze bile bakmazken; oturum izni aldiginizda neredeyse bir vatandas kadar hakkiniz oluyor; oturum izninin vatandasliktan politik ve pasaport alma disinda hic bir farki yok. Oturum iznini de almanin 3 yolu var. a) Multecilik Bu konuda Avustralya cok siki. Turkiye gibi onune geleni almiyor. Oldu da bir sekilde Avustralya kitasina geldiniz, multeci olmak istiyorum dediginiz anda sizi Nauru denilen ufak bir adamsi ulkeye gonderiyorlar. Burda yaklasik 2 yil gibi hapishane hayati yasiyip bu esnada sizin belgelerinize ulasip cidden multeci olup olmadiginizi arastiriyorlar. b) Evlilik Bu konuda da Avustralya gittikce siki ve zor hale getirdi. 2015 ten sonra sanirim evlilik yoluyla oturum izni alma vizesi 7000 dolar civarina cikti. Bu sadece vize ucreti. Vize ucretinin yaninda, sagliktan tutun daha birsuru belge gibi seyler gerekiyor. Kaldi ki evlilik yoluyla basvursaniz bile, devlet size guvenmiyor. Evlilik vizesinin islenme suresi 18 ay gibi bir sey. Evlilik vizesinden sonra, 2 yil gecici bir vize veriyorlar. Daha sonra oturum iznine basvurabiliyorsunuz. Kisacasi, birisi sizinle nerden baksaniz 4 yil beraber yasamasi gerek ki, tanisir tanismaz evlenmeniz garip olacagi icin zaten bu isi rastgele yapmaniz tavsiye edilmez. c) Kalfiye gocmenlik Benim yaptigim yontem buydu. Bu surekli degisiyor, cunku Avustralya'ya asiri talep var. En son sistemde, artik belli bir puan almaniz gerekiyor. Bu puani alsaniz dahi garanti degil cunku her meslegin belli bir kotasi var; ayni zamanda aylik belli bir kota var, her ay en yuksek puan alanlar Avustralya'ya oturum iznine basvurma daveti aliyor. Bakin dogrudan oturum iznine basvuru yok, oturum iznine basvurma imkanina sahip olabilmek icin bir sisteme basvurmak var. Bu da, eger Avustralya'da iseniz, bu sisteme basvursaniz bile; bu daveti almadiginiz surece sizin o mevcut vizenizin durumuna bagli tutuyor. Yani mevcut vizenizin suresi dolarsa ulkeden gitmek zorundasiniz. Ha en onemli noktada her meslek burada yok, ve bu meslek listesi her yil 1 temmuzda degisiyor. Ona gore, XYZ okursam orda kalabilirmiyim? Gibi bir sorunun kesin cevabini kimse veremez. 2) Vatandaslik nasil aliniyor? Cevap: Bu da surekli degisiyor; benim bildigim son 10 yilda 3 kere degisti. Simdiki sistemle, oturum iznini aldiktan itibaren 4 yil sonra basvurabiliyorsunuz. Temiz bir sicil falan istiyorlar tabiki. 3) Orada okusam, goc edebilirmiyim? Cevap: Okuyup okumamaniz pek bir fark yaratmiyor, sadece puan sisteminde ek puan almanizi saglayabilir. Birde atiyorum bolumunuz sozel veya ulkeye spesifik (ornegin muhasebe, avukatlik vs) ise elbette ulkede birsey okumaniz zorunlu. Fakat bu bolumu okuduktan sonra goc etmeniz garanti degil, cunku eninde sonunda oturum iznine (1. sorunun cevabinin c sikki) basvurmaniz gerekicek. 4) Hayvanlar, bocekler var mi? Cevap: Bu tamamen nerde yasadiginiza gore degisiyor. Buyuk ihtimalle sehirde bir yerde yasayacaksiniz, o yuzden Anadolunun bir koyunden daha iyi olacagina garanti edebilirim. Ama yazin sivrisinek tarzi seylere alismaniz gerekiyor. Kangrular, koalalar sehirlere inmiyor. 5) Ortalama olarak Avustralya mi daha iyi Turkiye mi? Cevap: Avustralya ortalama daha iyi. Ortalama Avustralya'li bir Turk'e gore daha iyi hayati var. Ha ama dedigim gibi bu Avustralya'da dogmus bir John'un, Turkiye'de dogmus Hakan ile kiyaslamasi. Turkiye'de dogup buyuyen Hakan; Avustralya'ya gelirse buyuk ihtimalle John'dan daha az para kazanicaktir. 6) Avustralya kimler icin cazip? Cevap: Avustralya maalesef ekonomisi yerel kaynaklara dayanan ulke. Kaldi ki yerel kaynak satislari azaldigi icin is sayisinda da azaliyor. Eskiden olsa maden muhendisligi falan derdim, ama artik bu cevabi da veremiyorum. Avustralya kime cazip? Bu sorunun en iyi cevabi sudur, Turkiye'de asgari maas veya bu civarda geliri olan kisiler icin. Burda bahsettigim is, eger kalfiyeyse tabikide mezun olur olmazki degil; en az 3-5 yil deneyimden sonraki hali icin. Tabi birde meslegin Avustralya'da gecerli olmasi gerek. Ornegin Avustralya'da caycilik, benzin pompaciligi gibi meslekler yok. 7) Avustralya, Turkiye'ye deger mi? Cevap: Bu tamamen kisisine bagli. Benim icin deger, cunku Turkiye'nin birsuru ozelligini sevmiyorum. Benim icin sorun alim gucu degil; zira 6. sikta belirttigim gibi, Turkiye'de istesem kamuda 14 bin TL brut aylik maas ( ornekhttp://euygulama.dpb.gov.tr/dpb_web/menu/yeni_PDF.aspx?33cbb3d2-38a9-41a6-97f1-cc81d2a0c6ee ) mumkunken; boyle birseyi tercih etmiyorum. Zira gerek kultur, gerek yasam tarzi olarak Turkiye benim hosuma gitmiyor. Ha herkes benim gibi mi? Tabikide degil, buraya gelip cok ama cok az kisi Avustralya'yi Turkiye'ye tercih eder (eger finansal neden olmazsa). 8) Avustralya'da omur boyu kalmayi dusunuyormusun? Cevap: Hayir, mumkunse bu yil Avustralya'dan gidecegim. Bunun en buyuk nedeni, Avustralya'yi sikici bulmam. Eger bir ailem olsaydi, geri donmeyi dusunurdum. Fakat bekar durumdayken, Avustralya'da kalmak pek mantikli degil. 9) Nasil bir yasamin var, nerede kaliyorsun, ne yapiyorsun vs? Cevap: Ben sehrin merkezinde yasiyorum, 2 odali bir residans dairesinde (yaklasik 80 metre karelik) tek basima 39. katta kaliyorum. Is yerim 2 bina otede diye boyle bir tercih yaptim. Yazilim muhendisiyim, ayni zamanda bilgisayar bilimlerinde master yapiyorum. Kismetse bu yil sonuna bitiyor masterim da. Su aralar masterim cok zorluyor onunla ugrasiyorum. Yemek falan bazen evde yapiyorum bazen disarida yiyorum. Genellikle asya mutfagi (tay, japon, kore, vietnam) yiyorum. Cunku batili(avrupali) olanlar ya asiri kalitesiz ya da cok pahali; Avustralyali ve Amerikan olanlar ise cok sagliksiz oluyor. Turk yemeklerine maalesef hasret kaliyoruz burda, cunku buranin Turk restorantlari asiri kalitesiz ve atiyorum 1 tane pideye 25 dolar fiyat cekebiliyorlar. Bunlar evin manzarasi, soldaki bina is yerimin oldugu yer. Bu balkonumdan gunduz manzarasi (bulutluyken) < Resime gitmek için tıklayın > Buda bulutsuz hali: < Resime gitmek için tıklayın > Buda gece manzarasi: < Resime gitmek için tıklayın > Buda yedigim yemeklerden bir tanesi. Salata ve pilav, sanirim toplamda 20 dolar gibi birsey tutmustu, salata thai ve vietnam karisimi birsey: < Resime gitmek için tıklayın > 10) Orda maas ve is olaylari nasil: Asgari ucret her meslek, ve calisma tipine gore ayri. Calisma tipi 2 tane oluyor: 1) Tam zamanli ve yari zamanli 2) Serbest Tam zamanli ve yari zamanli isler kontratta ne kadar saat calisacagini falan yazar. Ornek olarak hospitality yani servis endustrisini gosterirsek (yemek vs sektoru): http://awardviewer.fwo.gov.au/award/Summary/8871?title=PCG%20-%20AP783479%20Restaurant%20Industry%20Award%202010 16.5 dolar yapiyor saati. Normalde tam zamanli calisanlar; gunde 8 saat calisir bunun 30 dakikasi ucretsiz oglen yemegi molasidir. Yani haftada 37.5 saat calisirlar. Yari zamanli ise 2 veya 3 gun calisir. Serbestler ise; ne kadar calisacagin belli degildir isten heran kovulabilirsin. Normalde hospitality endustrisinde islerin cogu boyledir. Patronun 1-2 gun onceden gelme derse isten cikarsin. Bunun tam ve yari zamanlidan diger farki ise normalde tam zamanli iste yilda 20 gun iznin olur; yari zamanli ise bunun belli bir kismi kadardir. Serbest olanda ise boyle bir iznin yoktur. Iste bu izin olmadigindan dolayi maasi biraz daha fazla olur ki bu izin icinde olsun. Ayni sekilde ayni endustride bakarsak; serbest calismanin saati 20.5 dolardir. Diger bir husus ise bu maaslar 21 yas ve ustu icin. Bunun altindakiler daha az minimum maas alir. Ornegin 18 yasindaki serbest calisan icin ayni endustride bu 14.5 dolardir. Sunu da ekleyeyim bu maaslar brut. Net olarak (cebe gecen para) hesaplamak icin bu siteyi kullanabilirsinizhttp://www.paycalculator.com.au/ Muhendisin deneyimine ve ne muhendisi olduguna degisiyor. Surdan averaj olarak bakabilirsin: http://www.engineeringjobs.com.au/engineering-industry-salary-information?utm_campaign=DonanimHaber&utm_medium=referral&utm_source=DonanimHaber Bir isci saatine 25-30 dolar falan aliyo rahat, bu da aylik 3300-3800 dolar civari net ele gecen para oluyor. Is hayati olarak burasi gayet sosyal. Yani profesyonel is bakimindan. Serbest is olayi dedigim gibi tecrube ve yetenek gerektirmeyen isler icin genelde. Diger islerde cok nadir. Eger full time iste calisirsan haftada 5 gun, gunde 8 saat iste oluyorsun. Her yil 20 gun tatil, 10 gun hastalik iznin oluyor. Onun disinda full-time isteysen seni isten kovmalari cok zor. Yani ya pozisyonunun gerekmedigini kanitlamalari gerekiyor ya da senin sirkete iyi bi kazik atman gerekiyor. Yoksa isten cikarilman cok zor. Hani isinin gerekmedigini kanitlarlarsa o zaman tazminat odemeleri gerekiyor. Misal 2 yildan uzun sure calisiyorsan sana 6 haftalik tazminat + 2 haftalik bildirim + kontratinda belirtilen bildirim (genelde 4 hafta oluyor) vermesi gerekiyor. Eger bildirim suresi kadar iste kalmani istemiyorsa bunlarin da parasini veriyor. |
DH Mobil uygulaması ile devam edin.
Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin.
Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.
Hani derler ya kurbagayi yavasca isitirsiniz alisir, ama sicak suya atlarsaniz sicrayip kacar. Iste bu konunun amaci da bu.
EDIT: Mesaji uzun bulanlar olmus. Sikildiginiz anda, okumayi birakip en alttaki paragrafi okuyup bitirebilirsiniz.
Herseyden once sunu da belirtmek isterim. Benim gittigim yerler Istanbul (burda 12 saat falan kaldim) ve Ege sehirleri. Gelmeden once aklimda 3-5 beklenti, olmasini istedigim ve planladigim seyler vardi. Bu tatilin arasina hazir cifte vatandas olmusken, bide pasaportu kullanayim muhabbetine yunanistan'i da ekledim (nasilsa cikis harci yok, vize yok vs).
Degisimi 3 ana konuda el alacagim; bunlar yemek, insan yasami-politik, ve ekonomik alanda olacak. Yazdigim seyler tamamen objektif gozle degerlendiriyorum, katilmadiginiz veya yanlis gordugunuz seyi duzeltebilirsiniz.
1) Yemek-icmek:
Ustte bahsettigim, gelmeden once 3-5 beklentimin arasinda olan seylerden biriside buydu. Bekledigim seyler:
a) Iyi bir doner/kebap yemek
b) Iyi bir pide/lahmacun yemek
c) Iyi bir baklava yemek
d) Iyi bir kunefe yemek
e) Kavun, seftali, visne, kayisi ve dut yemek
Ilk Izmir'de inince, hemen solugu Baklavaci Cemil Baba'da aldim. Karisik 1 kilo baklava yaptirdim ve gullac aldim eve gittim. Evde baklavalari yerken, hem cok serbetli oldugunu farkettim hemde fistiginin cok az oldugunu tattim. Ayrica cokta guzel bir tazeligi yoktu. Acikcasi yurtdisinda bundan daha iyi baklava yemistim. Daha sonraki duragim Altinkapi oldu. Izmir'de yasarken cok sevdigim bu yere gectim, oncelikle sokaklari kazip mahfettiklerini gordum, garip bir kultur soku tabi
Altinkapi'da oturdum, bir porsiyon iskender soyledim. Yanlis hatirlamiyorsam fiyati 26 lira falandi, hmm dedim fiyati biraz artmis eskiden 15 lira falandi, yinede dolara gore pek artmamis dedim. Donerim geldi ve kalitesine inanamadim! Asiri derecede kalitesi dusmus. Kendi kendime sordum, acaba kaliteyi eskisi gibi yuksek tutsaydilar, fiyati da 45 lira yapsaydilar, insanlar gelip yiyebilirmiydi diye.
Daha sonra kusadasina gittim, annem cok iyi pide yapiyorlar dedigi bir kac yere pide yaptirdi, hamurun kalitesi berbatti (ki malzemesini annem yapip verdigi icin orda bi sikinti yoktu) Bu arada malzeme demisken, annem malzemeyi arabayla giderken, bir yerden aldi. Burasi en iyi et satan yer dedi, mangal yapariz dedi. Tamam dedim. Iceri girdik, et reyonunu gorunce, saka yapiyor zannettim. Cunku ortada en fazla 4-5 tane dana et cesidi vardi.
Bak dedi bunlar antrikot, en iyisi dedi. Anne almayalim dedim, bunlarin kalitesi cok kotu cunku. Bizim Avustralya'da o kalitede et, bozulmaya yakin diye indirimle satilirdi, zaten kalite olarak kotu bir et oldugundan, en fazla kilosu 15 bilemedin 25 dolar olurdu. Annem 1 kilo o etten aldi, 1 kilo baska bir et aldi (hatirlamiyorum) 1 kiloda kiyma mi ne aldi. Borcumuz ne kadar dedi, ve adam 170 tl dedi. Ben cus dedim. Topu topu 3 kilo ete 170 lira mi verilir? Millet 1 ay calisarak 1700 lira para kazaniyor, bu para nerdeyse bir kisinin 3 gunluk kazanmasina esit! Ustelik etin kalitesi cok dusuktu. 5 yil once et kesinlikle bu kadar pahali degildi onu hatirliyorum. Bizim burda en kaliteli kiymanin kilosu 10 dolar, oteki aldigi dandik 2 tane eti de kilosu 20 dolar olsa 50 dolara 3 kilo et almis olacak. Ki bu para asgari maasli birinin yarim gun calismasina esit. 3 gun calisma nere yarim gun calisma nere.
Daha sonra antepli ve konyali restorantlarina gittim. Once sigara icilmez posterinin yaninda sigara icen insanlar vardi, dedim icilmiyor sigara burda, garsonlar icilir sorun yok diyor. O zaman sigara icilmeyen yer yok mu diyorum, yok diyorlar. Boyle garip bir durum, neyse, garsonlar cok laubali falan takiliyor ayni zamanda, pek hosuma gitmedi. Anteplide 3 kisi yemek yedik, kunefe geldi, fakat pek peynirli degildi, cok sevmedim, benzerini yurtdisinda da yiyebiliyoruz zaten. Bunun fiyatini ben odedim. Fiyati istedigimde 150-160 lira falan gelmisti, eskiden hatirliyordum da 4 kisi falan gidip daha fazla yedigimizde max 100-110 falan gelirdi. Neyse ben yabanci kredi kartimla odedim, bu arada geri donup baktigimda bunun sadece 55 AUD civari tuttugunu gordum, bizim burda o kadar yesen en az 120-130 AUD gelirdi, yani benim kazandigim paraya gore yine uygun; fakat Turkiye'de yasayana gore hic uygun degil. Konyalida'da etli ekmekle lahmacun denedim. Lahmacunu guzeldi ama Thailand'da bile o kalitede lahmacun yiyebiliyordum ben (hatta biraz durust olmak gerekirse Thailand'daki daha iyiydi). Bu arada lahmacun+doner yedigim baska bir yerde kircicegiydi, lahmacunu guzel ama doneri berbatti. Neyse konyali nin etli ekmegide o kadar guzel degildi; eskiden daha iyi yaparlardi (hamurun kalitesi baya dusmus).
Gelelim meyveye, annem en iyi bildigi yerlerden 3-4 farkli kaynaktan seftali aldi. Maalesef hicbirinin ne tadi ne de kokusu yok! Bi kac yerde kayisi yedim, farkli tiplerdi farkli yerlerden gelmis, vallahi kayisi o kadar kotuydu ki, acaba elmayla falan mi karistirmislar diye baktim. 5 yil once adim gibi hatirliyorum seftalinin tadi daha mayhos daha iyiydi. Neyse, kavun denedim, ayni, tadi madi bitmis! Bir karpuz kalmis onlarda, eskisi gibi sulu degil, sulu olanda tatli degil. Eskiden buyuk karpuz alirdik Turkiye'de hem tatli olurdu hemde sulu! Bana cok guzel uzumum var vs diye davet edenlerin uzumunu bi denedim, bizim Avustralya'da bozuk uzumler gibi bir tadi vardi, aromasi sifirdi. Visnenin sezonu bitiyor diye zor bulduk, ama yiyebildim. Visne eskisi gibi guzel. Karadutcu vardi bizim orda, zorda olsa onu bulduk. Ondan da karadut aldik, guzeldi.
Bu arada yunanistan'a gittim. Oradayken seftali aldim, bizim Avustralya'daki gibi guzel, sulu ve tatliydi. Kesinlikle Turkiye'deki seftaliden daha iyiydi. Bir restorant bana kavun ikram etti, ben o kavunu cok begendim, zannediyodum ki Turkiye'ye gelince illa bulurum oyle bir kavun, ondan daha istemedim. Fakat o kavun 5 yil once turkiye'de yedigim kavunun ta kendisiydi!
Neyse egede devam ediyoruz, datcada babam bilmemkim efendinin kendi bahcesinde yetistirdigi kavundan verdi, yunanistandaki kadar guzel bir kavun olmasada Turkiye'de yedigim en iyi kavun bu oldu. Bu arada kahvaltilarda surekli domates falan geliyor onume. Hepsini tadiyordum, bir kere bile domates gibi tadi olan domates yiyemedim. Ne hikmetse domatesin tadi falan kalmamis, tatsiz birseye donmus. Zaten millet onun farkinda olacak ki domates e tuz atmadan yemeyen gormedim.
Tatlilardan devam edeyim, bu arada ozsut, bolulu hasan usta, mado gibi yerlere gittim. Ozsut hala guzel tavuk gogsu falan yapiyor, cok begendim; fakat tatlilari soyledikten sonra 45 lira hesap odemek garip geldi biraz, eskiden 20 bilemedin 25 lira oderdik o kadar seye. Bolulu hasan ustanin kalitesi yerlerdeydi. Madoda ise dondurma yedim, cok begendim sakizli ve antep fistikli olanini, fiyat olarak sanirim topu 4 lira falan ama kesinlikle degiyor.
Gelelim eglence hayatina. Turkiye'de pek disari cikamadim, cunku damsiz girilmez
Gezinin sonuna dogru Istanbul'a gittim. Ilk durak, gulluoglu. Burdan 1 kilo guzel begendigim bir baklava aldim, kilosu 85 liraydi ama degdi acikcasi. Gonul isterdi ki oteki baklavacilar da bu kalitede baklava yapsalar, kilosuna 100 lira da odenir yani. Ama iste insanlar o 100 lirayi kazanamiyor problemde orda. Ondan dolayi diger baklavacilarda genelde kilosu 50 lira falandi. Harbiden hatirliyorumda 5 yil once bunlarin kilosu 30, bilemedin 35 lira falandi, cok fazla artmis yani. Daha sonra, anadolu yakasinda bir donerciye gittim, oranin doneri en iyiydi, ama soslu falan degildi duz et doneriydi. Etinin kalitesini tek begendigim yer maalesef burasiydi. Istanbul'da bir sutlu tatliciya daha gittim orayi da sevdim. Bu arada istanbul'da birsey cok dikkatimi cekti. Cok araplasmis, yani eskiden disneyin falan cizgi filmlerinde araplasmis bir Istanbul gosterirlerdi, Istanbul artik aynen oraya benzer bir durum almis. Her restorantta, her tatlicida, sokakta her yerde Arapca sanki ana dil durumuna gelmis, sanki garson olmanin sarti arapca bilme falan durumuna gelmis. Egede bu durumu pek gormedim, hic bir yabanci yok egede.
Yemek-icme olayini ozetlersem. Kusura bakmayin ama tamamen benim icin hayal kirikligiydi, son 5 yildir o kadar cok Turk yemegi ozlemistim ki; artik anladim ozledigim o tatlar sadece bir hayal, cunku insanlar fiyat artisina ragmen kaliteyi yuksek tutamamis; kaliteli yer varsada cok az sayida kalmis, onlarda fiyatlari dogrudan yansitarak. Meyve sebze olayi tamamen bitmis. Arkadaslar kim Turkiye'de iyi meyve sebze yiyoruz diyorsa, kandiriyorsunuz kendinizi. Cok uzaga bakmayin, sadece yunanin meyve-sebzesine bakin anlarsiniz. Ben vallahi Avustralya'da yaz olmasini sabirsizlikla bekliyorum cunku Avustralya'da olan seftali maalesef Turkiye'de yetisme imkani yok, o kadar guzel ve tropik bir tada sahip. Kisacasi artik "memleketin yemeklerini ozluyorum" gibi bir laf sarfetmeyecegim. Ha Istanbullu olsam belki mekan fazlaligindan bunu soyleyebilirsin, ama onun disinda imkansiz gibi birsey. Bunlar disinda gece hayati bitmis, ege sahillerinde turist falan kalmamis.
Yemek icmek olayini burda bitiriyorum.
2) Insan yasami ve politika
Bu kismi biraz daha kisa tutacagim. Belki bunlar birazda benim ulkeyi gormememden kaynaklaniyor. Oncelikle Istanbul'a ilk inince yapmak istedigim sey, bir sim kart almakti. Vodafone a gittim, adam ben satis yapmiyorum; bir 15 dakika tur atin gelin demesi oldu. Ben sasirdim, cunku adamin ayagina musteri geliyor ve adam ilgilenmiyor. Turkcell e gittim onlarda 8 de aciliyoruz dedi, saat 8 oldu 10 dakika sonra gelin dedi. Ben ic hatlara gittim, turkcell bu sefer acik ama icinde adam yoktu. 5 dakikaya gelir dedi yandaki adam, 10 dakika sonra geldi adam, sistem bozuk deyip gitti. Kisaca olan benim bosa gecmis vaktime oldu. Turkiye eskidende boyleydi, insanlar aciz diye soyleniyor ama is yapmak isteyen kimse yok. Avustralya'da boyle calisan birisi olsa hepsi isten kovulurdu. Tamam is sartlarimiz iyi ama, insanlarda o sartlara gore calisiyor.
Neyse havaalanindan annem arabayla almaya geldi beni. Arabaya bi bindim, yemin ediyorum uzak doguda bile bu kadar kotu arac kullanan ulke yoktur. Kimse sinyal vermiyor, hadi sinyal vermemeyi gectim, seridi takip eden insan yok! Sinyal vermeme olayini eskidende hatirliyorum ama serit takip etmeme olayi eskiden yoktu. Bu arada babam arabasini verdi gece kullandim, yollar duble olmasina olmus ama, gece yollar cok karanlik oluyor, seridi bile goremiyorsun! Avustralya'daki yollar, Turkiye'nin duble yollarina gore havaalani pisti kalir. Bu resim her 60 saniyede bir guncelleniyor ama aksam saatine denk gelirseniz farki gorun:https://webcams.qldtraffic.qld.gov.au/Gold_Coast/MRSCHD-311.jpg
Bi kere seritler silik degil, silindigi anda geceleyin mutlaka ustunden tekrar gecerler ki insanlar seridi gorsun. Tabela, isiklandirma vs olaylarina girmeyecegim bile. Insan hayati maalesef yollarda cok ucuz.
Yollar demisken, sirf kusadasindan datcaya giderken 3 kere polis kontrolunden gectim. Neyseki yabanci ehliyeti verince, bu yabanci diye birakiyorlar. Fakat polisin bu kadar insanlari bloke etmesi cok kotu bir durum. Benzer durum Turkiye'den cikarken de oldu. Maalesef Turk vatandasi olarak Turkiye'ye giris-cikis yapmak, bir Avustralya vatandasi olup (Avrupa ulkesi degil) Yunanistan'a girmekten daha zor. Turkiye'ye girerken cikarken bi ton soru, sikinti; Yunanistan'a giriyorum, adam yuzume bakiyor guluyor, damgayi basiyor geciyorum. Cikarken ise tek sorum, damgayi su sayfaya basin diye sormam ve adamin bunu yapmasi. Turk memura soruyorum kadin yine istedigi sayfaya basiyor
Bunu sanirim Istanbul'da gormustum, Recep Tayyip Erdogan'in bazi posterleri vardi, altinda da garip garip propogandali seyler yaziyordu
Onun disinda insanlar mevcut iktidara karsit olsun olmasin, herkes bir sekilde Amerikan dusmani olmus. Turkiye'nin gelismesini engelleyen sey ABDymis, ABD olmasa Turkler daha iyi gelisecekmis. AKP yi sevmeyen, AKP'nin ABD sayesinde oy caldigini soyluyor; AKP'yi savunan ise AKP'nin gelismesine ABD'nin engel oldugunu soyluyor. Yani maalesef hala insanlar biz Turkler ne yapsak daha iyi ulkemiz kalkinir yerine, sucu hala baskasinda arayip, sorumluluk kabul etmiyoruz. Eskiden sucu ABD'ye atmazdik, ulke icinde arardik, artik isin kolayina kacip herkes ABD'ye sucu atip birakiyor.
Herseyden sonra, insanlar Turkiye'yi daha sevmeye baslamis, yani sahiplenmeye. Eskiden Turk insani Turkiye'yi bu kadar benimsemezdi. Ama bu sacmalik derecesinde artmis bence, tum dunyanin gozundeyiz, herkes kiskaniyor, topraklarimizi istiyor gibi paranoyaklasmis dereceye cikmis. Merak etmeyin, dunyada birsuru ulke gezdim, Turkiye'den cok daha iyi topraklara sahip yerler var
En son olarakta, insanimiz kafa yapisi olarak hala gelismemis, hala siraya girmiyor, hala baskasina saygi yok, giyecek donu olmaz; sana hayatinla ilgili tavsiye verir gibi birsuru sey var. Bunun disinda hala yalvarmacilik moda, bana gelirken bi karton sigara, bi viski vs. ci insan sayisi o kadar cok ki; vallahi 3-5 kurus icin insanlara cektirilen eziyete hic degmez bu davranis; ama insanlar anlamiyor iste.
3) Ekonomik:
Bu konuda diyecek cok sey var. Ulke maalesef batmis. Herkes parayi konusuyor, para derdinde, birsey yapicak olsa ilk dusundugu sey para. Arkadas dedi, bak vodka yaptim, nasil ya dedim, evine davet etti. Bildigin tarim/temizlik amacli olan alkolu suyla seyrelterek vodka yapmis! Diyor, yapicak baska birsey yok, oteki turlu cok pahali.
Benzin/mazot hala Turk lirasiyla pahali, ama dolara vurdugumuzda cokta artmamis gibi. Yanlis hatirlamiyorsam 2012 de benzinin litresi 4-4.5 lira falandi, USD ama cok daha ucuzdu 2 TL veya alti diye hatirliyorum. Eger dogru oran yapacak olursak, benzinin 7 TL falan olmasi gerekirdi, hala 5 kusur TL civarinda kalmis. Alim gucune gore hala pahali ama belki son 5 yildir zam gelmeyen tek sey benzin olmus gibi.
Fakat bunlar disinda ne olduysa, herseyin fiyati cok ama cok artmis. Et mesela, alkol mesela. Yani ben yanlis hatirlamiyorsam Turkiye'de enflasyon bitti falan deniyordu. Biz Avustralya'da enflasyonu 3% olarak falan kabul ediyoruz. Turkiye'de belli ki enflasyon var, bunlarin fiyati katlarca artmis. Elektronik aletler, araclar vs hepsi zaten dovizle. Arkadasla eskiden gittigimiz kumpirciye gittik, kumpiri yedik. Ee hesap kac, eskisi gibi 5 lira mi dedim? triple dedi
Ekonominin en kotu yanini ben kiyafet alis-verisinde gordum. Benim arkadaslarim surekli Turkiye'den kiyafet mutlaka al diyip durdu. Gittim Turkiye'ye her taraf 100 lira ve alti, kotu kalite kiyafet kayniyor. Adam akilli deri bir ayakkabi begeniyorsun, adam sinirli stokta getirmis, ayagina uygun boyu yok; cuzdan vs desen hak getire. Sonra her taraf LCW, De-facto vs tarzi 10-15 lira t-shirt satan yerlerle dolmus. Icinde insan dolu, ama t-shirtlerin falan kalitesi cok kotu; yani al-giy-at seklinde gunu kurtarcak cinsten. Bende dogru duzgun kiyafet vs alamadan Turkiye'den gittim. Maalesef kiyafet alisverisini Istanbul gibi yerlerden yapmak gerekiyor; cunku baska sehirlerde 300-500 liraya kaliteli giyim bulmak zor, insanlarin parasi olmadigindan, satacak yerde acamiyorlar dogal olarak.
Genel olarak ekonominin kotulugu insanlari kalitesiz mal ve yasam tarzina yoneltmis.
Evet, gozlemlerim bu kadar. Kisaca Turkiye tatilimin en iyi kismi maalesef, Yunanistan'da gecirdigim sure oldu. Neyse ki Istanbul'da guzel lokum alip(misir carsisindan, adam kilosu 80tl ye satiyodu, kaziklandim gibi geldi ama neyse, fazlasi bahsisim olsun) is yerine goturdum ki, insanlar aldigim lokumu cok begendi, belki bi kac tanesi lokum icin Turkiye'ye ziyarete gelir