E

Yarbay
14 Ocak 2005
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
63 üye
Görüntülenme (?)
747 (Bu ay: 12)
Gönderiler Hakkında
E
4 hafta
Maliyet farkı! Çin’de 2540 kilometre 2,5 milyar //// Türkiye’de 463 kilometre 8 milyar dolar
Maliyet farkı! Çin’de 2540 kilometre 2,5 milyar Türkiye’de 463 kilometre 8 milyar dolar
Yayın tarihi: 21 Mart 2024 Perşembe 12:28 pm - Güncelleme: 21 Mart 2024 Perşembe 12:37 pm


< Resime gitmek için tıklayın >




Çin’de dünyanın en uzun karayolu olan Pekin-Urumçi karayolunun maliyetinin Kuzey Marmara Otoyolu’nun maliyetinin yaklaşık üçte biri olduğu ortaya çıktı.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi internet sitesinde dün yayınladığı “Maliyet” isimli köşe yazısında Çin’in inşa ettiği dünyanın en uzun karayolu olan Pekin-Urumçi karayolu ile Türkiye’de yapılan Kuzey Marmara Otoyolu’nun maliyetlerini kıyasladı.
Fatih Altaylı, Pekin-Urumçi karayolunun iki buçuk milyar dolara, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ise sekiz milyar dolara yapıldığını söyleyerek kamu kaynaklarının israfına dikkat çekti.
Altaylı’nın yazısının ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı:
“Çin birkaç gün önce dünyanın en uzun otoyolunun son bölümünü de tamamlayıp hizmete açtı ve tüm dünya basınına haber oldu.
İngiliz basını otoyolun tamamlanmasını haber yaparken “İngiltere’nin kuzeyinden İspanya’nın güneyine kadar” diye tarif etti yolun uzunluğunu.
Çin’in başkenti Pekin’i Urumçi’ye bağlayan ve 6 bölgeden, 500 kilometresi Gobi Çölü’nden geçen yol aynı zamanda dünyanın en uzun karayolu tünelini de içeriyor.
Yer yer 4 yer yer 6 şeritli olan yolun toplam uzunluğu tam tamına 2540 kilometre. Bağlantı yolları ile birlikte yapılan imalatın toplamı 2 bin 800 kilometreyi aşıyor.
Yaklaşık 10 yıldır parça parça tamamlanarak açılan ve Çin’in hayli gurur duyduğu Beijing-Urumçi Ekspres Yolu’nun maliyeti de belli olmuş.
Tam tamına 2,5 milyar dolar.
İngiliz medyası bunu da duyuruyor.
2540 kilometre, 2,5 milyar dolar.
Peki bu ne demek!
Biliyorsunuz Türkiye de bir süreden beri kamu özel işbirliği ile yollar köprüler yapıyor.
Yani özel sektör yapıyor, halk üzerinden geçerken ödüyor, eksik kalırsa Hazine tamamlıyor ve hep eksik kaldığı için hep Hazine tamamlamak zorunda kalıyor yani halk bir daha ödüyor.
Peki Çin içinde pek çok tünel, viyadük ve dünyanın en uzun karayolu tünelini barındıran 2540 kilometre yolu 2,5 milyar dolara tamamlarken bizim KOİ projelerinde maliyet ne olmuş?
Mesela Kuzey Marmara Otoyolu.
Toplam uzunluk 463 km. Maliyeti 8 milyar dolar.
Beğenmediniz mi!
Peki başka bir örnek.
İstanbul-İzmir Otoyolu uyar mı?
Onun da otoyol uzunluğu 384 kilometre. Bağlantı yolları ile birlikte 426 kilometre. Maliyeti ise 11 milyar dolar.
Uydu mu!
Vallahi uydu mu, uymadı bilmem.
Ama o otoyolları yapanlar ve yaptıranlar “Uysa da” diyor, “Uymasa da” diyor.
Her türlü.”
E
4 hafta
Bagcilarda pedofili sapik
https://www.youtube.com/watch?si=GJSv5MV1-JPbMtNa&v=gbGZHIKMD2E&feature=youtu.be

››
Bakanlıktan mahalledeki çocukları yıllarca istismar eden sucuyla ilgili açıklama
Bakanlıktan mahalledeki çocukları yıllarca istismar eden sucuyla ilgili açıklama
Geniş Video İzle

21 Mart 2024 07:54
Güncelleme: 07:58




İstanbul Bağcılar'da bir mahalle sucusu Metin Şenay, işyerindeki süngerli odada mahallenin çocuklarına yıllarca tecavüz etti ve bu anları kayıt altına aldı. Yüzlerce yıl hapsi istenen şahsın istismar ettiği çocukların ifadeleri ise kan dondurdu. Kamuoyunda infial yaratan olayla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan açıklama gecikmedi. Haberde adı geçen 2 çocuğun 17 Kasım 2023'ten beri devlet korumasında olduğuna değinilen açıklamada istismara uğradığı öne sürülen diğer çocuklarla ilgili çalışmaların da sürdüğüne vurgu yapıldı.2009 YILINDA BERAAT ETTİHalk TV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre; Uzun yıllardır Bağcılar'da su satışı yapan 60 yaşındaki Metin Şenay, 2009 yılında Gaziosmanpaşa'da yaşayan bir çocuğa yönelik istismar suçlaması ile Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılanan Şenay, delil yetersizliği gerekçe gösterilerek beraat etmişti. Şenay 24 Mayıs 2023'te skandal bir olayın daha başrolü oldu."SENİ EVİNE BIRAKAYIM" DİYEREK KANDIRDIBağcılar'da henüz ilkokula giden 12 yaşındaki M.Y., ders saatleri sona ermesine rağmen evine dönmedi. Aile, saatlerce çocuklarını ararken, şikayet üzerine emniyet güçleri dakika dakika çevredeki kameraları incelemeye aldı. Saat 12.40 sıralarında okuldan çıkan M.Y.'nin, mahallenin sucusu Şenay'ın aracına bindiği tespit edildi. Şenay, 12 yaşındaki M.Y.'yi, "Seni evine bırakayım. Sen yorulma" diyerek aracına almıştı.ÇOCUĞU, SÜNGERLE KAPLI ODAYA KAPATTIŞenay, çocuğu evine bırakmak yerine işyerine götürdü. Önce bilgisayarda oyun oynattı, sonrasında ise çocuğa arka odaya geçmesini söyledi. Odanın duvarları çığlık seslerini yalıtması için süngerlerle kaplanmıştı. Odada pencere, cam ya da herhangi bir eşya bulunmuyordu. Şenay, çocuğa bir kap uzattı, "Artık buradasın. Tuvaletin gelirse buna yapacaksın" dedi. Daha sonrasında çocuğa tecavüz etti.


"SES ÇIKARIRSAN ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNA VERİLİRSİN"Yaşadığı olay nedeniyle karnı ağrıyan çocuk ağlamaya başladı. Şenay, bu kez telefonundan 'çocuk esirgeme yurdu' olduğunu iddia ettiği ve burada şiddete uğrayan çocukların videosunu açıp M.Y.'ye izletti: "Ses çıkarırsan ben tutuklanırım. Sen de çocuk esirgeme kurumuna verilirsin. Aileni bir daha göremezsin. Sus ve ağlama. Seni öldürürüm" dedi.KAN KAPLI ODADA BAYGIN HALDE BULUNDUSaatler sonra polisler, Şenay'ın işyerini bastı ve her tarafı kan kaplı bir odada M.Y. baygın halde bulundu. Dehşet odasında "Sus", "Seni öldürürüm", "Ağlama", "Seni kimse duymasın" gibi ifadelerin yer aldığı kağıt parçalarının yanı sıra, çok sayıda dijital materyal tespit edildi.10 YIL BOYUNCA TECAVÜZE UĞRAYAN ÇOCUK FELÇ GEÇİRDİGözaltına alınan ve tutuklanan Metin Şenay'ın soruşturmasını Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü. Ele geçirilen dijital materyaller, korkunç bir gerçekliği ortaya çıkardı. Şenay, mahalleden başka çocuklara da cinsel istismarda bulunmuş ve bunu kayıt altına almıştı. Korkunç görüntülerden bazıları, 2011 ve 2021 yılları arasında Şenay'ın istismarına maruz kalan R.Ş. isimli çocuğa aitti. R.Ş., Savcılığın çabasıyla dijitallerden tespit edildi. 10 yıl boyunca istismara maruz kalan R.Ş. felç geçirdi. Felç geçirene kadar ise yıllarca dehşeti yaşamaya devam etti."İLK OLAY 5 YAŞINDA YAŞANDI, 9. SINIFA KADAR DEVAM ETTİ"Şimdilerde 19 yaşında olan R.Ş., savcılıkta verdiği ifadesinde, "Metin Şenay'ı 4-5 yaşımdan beri tanırım. Beni dükkanına çağırıyordu. Gitmeyince kızıyordu. Öldürürüm diyerek tehdit ediyordu. Bana, 'Ben seninle evleneceğim. Çocuğumuz olsun. Sen 18 yaşına gelince imam nikahı kıyarız' diyordu. İlk olay 5 yaşında yaşandı. Son olay ise ben 9. sınıftayken. Cinsel ilişkiye girerken videoya çekiyordu. Felç geçirene kadar bu devam etti" dedi.


BALDIZININ ÇOCUKLARINI DA İSTİSMAR ETMİŞŞenay'ın dijitallerinden çıkan iki çocuk ise kardeşti. 13 yaşındaki M.Ö. ile 14 yaşındaki E.Ö., Şenay'ın baldızının çocuklarıydı. Şenay, bu çocuklarla altlı üstlü oturuyordu ve 2019 ile 2023 yılları arasında bu iki kardeşi aynı anda istismar etti. Çocuklar savcılık tespit edene kadar yaşadıklarını kimseye anlatamadı.YÜZ YILI AŞKIN HAPİS CEZASI TALEBİŞenay'ın çocuklara yaşattığı dehşet, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede detaylı bir şekilde yer aldı. Başsavcılık, Şenay'ın dört çocuğa karşın "Cebir, tehdit ve hile kullanarak, silahla ve cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "Müstehcen yayınların üretiminde çocukların kullanılması" suçlarından yüzyılı aşkın hapis cezası istedi.AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMAAile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, istismar haberlerine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklamada, "Dün bazı basın yayın organlarında 'Gizli Bölmede Nefessiz Bırakılan Çocuklar' başlığıyla yer alan haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür. Haberlere konu olan şahsın tutuklu olarak yargılandığı soruşturma sürecini en başından beri yakından takip ederek davanın açılması ile birlikte müdahillik talebinde bulunduk. Haberlerde ismi geçen 2 çocuğumuz 17.11.2023 tarihinden itibaren devlet korumasında bulunmakta, istismara uğradığı iddia edilen diğer çocuklarımızla ilgili mesleki çalışmalar ise sürdürülmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak tutuklu yargılanan şahsın en ağır cezayı alması için yargı sürecinin yakın takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: Haberler.com / Erdem Aksoy - 3.Sayfa
Bağcılar İstanbul 3.Sayfa Haberler
E
geçen ay
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt: İçki üreten, taşıyan, satan, servis eden lanetlendi!!
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt: İçki üreten, taşıyan, satan, servis eden lanetlendi

10 Mart 2024 16:28

-A+
Torpille işe giren ve kopyayla sınav kazananların maaşının "helal" olduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, alkollü içecek üreten, taşıyan, satan ve servis edenlere 'lanet' edildiğini savundu. Bozkurt alkollü yerde çalışan ancak alkolle ilgisi olmayan insanlara yeni iş aramalarını söyledi.

Daha önce torpille işe girmenin "helal kazanç" olduğunu savunarak "İşe nasıl girdiği ile elde ettiği kazancını farklı tutmamız lazım. Yani elde edilen kazanç helaldir" diyen Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, emeğiyle çalışarak içki servis edenleri hedef aldı.

İçkili yerde çalışanların gelirden istifade ettiğini söyleyen Bozkurt, kazanılan ücretin helal olsa da, yapılan işte vebal bulunduğunu söyledi.

Bozkurt, alkollü içecek satan ya da servis eden kişilere, “Helal kazancına vebal gelmesin diyorsan başka iş ara” dedi.

Diyanet TV’de “Diyanet’e Soralım’’ programına katılan Bozkurt’a bir seyirci “Alkol satışı olan bir otel ya da markette çalışsak, aldığımız maaşta sakınca olur mu?" diye sordu.

Sözcü'nün haberine Bozkurt “Sadece içene değil, üretene, ürettirene, taşıyana, sunana, kendisi için taşıtana, servis edilene, hatta bunun parasını değerlendirene ve parasından istifade edenin hepsini peygamberimiz lanetliyor. ‘Allah’ın rahmetinden uzak olsunlar’ diyor. Böyle bir müessesede çalışan insan da, bir şekilde alkol gelirinden istifade ediyor. İstemese de direkt olmasa da bu işin içerisinde” açıklaması yaptı.

Bozkurt alkollü yerde çalışan ancak alkolle ilgisi olmayan insanlara yeni iş aramaları önerisinde de bulunarak şu sözleri sarf etti: “Bu durumda olan insanın oraya verdiği emek veya mesaisinin karşılığında aldığı ücret kendisine helaldir. Ama yapılan işlerden mesuliyeti, vebali yoktur diyemeyiz. Alternatif iş bulana kadar orada çalışabilir. Ama ‘Helal kazancına dolaylı da olsa vebal olmasın istiyorum’ diyorsa alternatif işlere baksın.”
E
geçen ay
10 erkek öğrenciyi istismar eden eğitmen Hangi Yurtta Çalışabilir ANKET
10 erkek öğrenciyi istismar eden eğitmene 94 yıl hapis istemi

Alanya'da özel bir yurtta kalan 10 erkek öğrenciye yönelik taciz ve istismarda bulunduğu iddia edilen eğitmen hakkında toplam 94 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede mağdur öğrencilerin ifadeleri de yer aldı.
06.03.2024 11:21 Güncelleme: 11:48



Antalya
'nın 
Alanya ilçesinde özel bir yurtta eğitmen olarak görev yapan 21 yaşındaki G.R.U.'nun, 2023 yılında 14 yaş altındaki 5 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Şikayet sonrası ifadesi alınıp, serbest bırakılan G.R.U. hakkında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, suç duyurusunda bulundu. Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile şüpheli, 21 Kasım 2023'te yeniden gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen G.R.U., tutuklandı. Hakkında toplam 94 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan eğitmen hakkında mağdur çocukların verdiği ifade kan dondurdu. Eğitmenin, bazı çocukları 'karı-koca' şeklinde eşleştirdiği, 'gel seni karım yapayım' dediği ifade edildi.


G.R.U.
10 ÖĞRENCİNİN TACİZ VE İSTİSMARA UĞRADIĞI BELİRLENDİ
Olayla ilgili yürütülen soruşturma ve alınan ifadeler kapsamında taciz ve istismara uğrayan öğrenci sayısının 10 olduğu tespit edildi. G.R.U. hakkında 9 öğrenciye yönelik 'sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel istismar', 'çocuğa karşı cinsel taciz', 'çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri vermek ya da bunların içeriğini göstermek', 1 öğrenciye yönelik ise 'nitelikli cinsel istismar' suçlamasıyla toplam 94 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianame, Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
"GEL SENİ KARIM YAPAYIM"
İddianamede öğrencilerin ifadeleri de yer aldı. Öğrenciler, G.R.U.'nun özel bölgelerine dokunduğunu, müstehcen tekliflerde bulunduğunu, cinsel çağrışım uyandırabilecek oyun oynattığını, kendisine karşı konulduğunda fiziksel şiddet uyguladığını, müstehcen içerikli videolar izletip, o konularda konuştuğunu, bazı çocukları 'karı-koca' şeklinde eşleştirdiğini, 'gel seni karım yapayım' dediğini beyan etti.
İSTİSMAR EDERKEN KİMSE DUYMASIN DİYE ELEKTRİKLİ SÜPÜRGE AÇTI
Bir başka öğrenci ise ifadesinde, G.R.U.'nun kendisini yatakhaneye götürdüğünü, kimse duymasın diye elektrik süpürgesini açıp istismarda bulunduğunu söyledi. Aynı öğrenci, G.R.U.'nun diğer öğrencilere yönelik de müstehcen sözler söylediğini duyduğunu ifade etti.
"KARIM LAFINI CİNSEL AMAÇLA SÖYLEMEDİM"
G.R.U. ise ifadesinde, "Zaman zaman çocuklarla şakalaşmaktayım. Şakalaşma esnasında 'karım' şeklinde söylemde bulunmuştum. Bunu cinsel bir amaçla yapmadım, özel bölgelerine dokunmadım" dedi.
TELEFONUNDAN ONLARCA MÜSTEHCEN VİDEO ÇIKTI
G.R.U.'nun cep telefonu incelemesinde, müstehcen internet sitelerine girildiği, müstehcen sosyal medya siteleri ve gruplarına üye olunduğu, cihaz içerisinde müstehcen görüntülerin kayıtlı olduğu, ifşa videolarının paylaşıldığı internet sitelerine girildiği, erkek erkeğe müstehcen görüntülerin kayıtlı olduğu, sosyal medya üzerinden erkeklerle cinsel içerikli yazışmalar ve fotoğraf paylaşımları olduğu, çocukların beyanına ilişkin başkalarıyla küfürlü mesajlaşmalar olduğu ve sosyal medyada 4 farklı kullanıcı hesabı bulunduğu tespit edildi.
ŞÜPHELİ HAKKINDA HIRSIZLIK, DARP, ATATÜRK'E HAKARET İDDİALARI
Ek olarak alınan bazı ifadelerde de G.R.U.'nun çocuklara zorla hırsızlık yaptırdığı, birbirlerinin çantalarından eşya aldırıp, kendisine getirttiği, kantinden çocukların parasıyla kendisine bir şeyler aldırttığı, telefondan oynadığı oyuna çocukların parasıyla eşya almak için para yüklettiği, oyunda yenildiği zaman da sinirlenip, çocuklara vurduğu, Atatürk'e hakaret ettiği iddiaları da yer aldı.
Şüphelinin öğrencilere uyguladığı şiddet, bir öğrencinin cep telefonu kaydı ile ortaya çıktı. Görüntülerde G.R.U.'nun öğrencilere bağırdığı ve vurduğu anlar yer aldı.

"OĞLUMA CİNSEL İLİŞKİ TEKLİF ETMİŞ"
Adının açıklanmasını istemeyen bir öğrenci velisi olayla ilgili 
DHA'ya açıklamada bulundu. Veli, "Oğlum, taciz olayını yeğenlerime anlatmış. Biz de o gün öğrendik. Beni binanın arka tarafına çektiler. 'Teyze bir şey söyleyeceğiz' dediler ve söylediler. O anda beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Çocuklardan isimleri aldım. Gerçekliğini öğrenmeye çalıştım. O anda sinirlenerek G.R.U.'yu aradım. Hoca, 'Öyle bir şey yok' dedi. 5 dakika sonra yurda gittik. G.R.U. kaçmıştı. Oğlum bize olayların çok defa yaşandığını anlattı. Oğlum, G.R.U.'nun kendisine de cinsel ilişki teklif ettiğini ve kabul etmeyince çok kötü davrandığını söyledi. Dayak olayları da çıktı. Bir videoda dayak anı görülüyor. Normalde de geldiği günden beri bütün çocuklara dayak atıyormuş. Herkes dayak yiyormuş" dedi.


"NE KADAR KÖTÜ ŞEY VARSA ÇOCUKLARA YAPTIRMIŞ"
Çocukların parasal ihtiyaçlarına yetemez olduklarını anlatan veli, "G.R.U.'nun çocukların parasıyla kantinden istediğini aldığını, çocukların eşyalarını çaldığını biliyorum. Her türlü şiddet var. Psikolojik şiddet var. Dayak var, hırsızlık var. G.R.U. ne kadar kötü şey varsa çocuklara yapmış, yaptırmış. Oğlum ilk senesinde yurttan çok memnundu. Ben de memnundum ama ta ki bu G.R.U. gelene kadar. G.R.U. geldikten sonra çocuğumun psikolojisi bozuldu. Çocuğum öyle olunca benim de bozuldu. Gerçekten psikolojim altüst. Şu an yıkık bir enkaz gibiyim" diye konuştu.
KENDİ ÇOCUĞUNUN HAKKINI ARARKEN ONLARCA MAĞDUR OLDUĞUNU GÖRDÜ
Mağdur çocuklardan birinin yakını ise, "Bize geldi, yaşananları anlattı. Kaldığı yurtta tecavüz, taciz, hırsızlık, cinsel içerikli videolar izletildiğini, söyledi. Bunu 1 kişi yapıyormuş. Daha sonra yurda gittik, konuştuk ama şahsın orada olmadığını söylediler. Şikayette bulunduk ve soruşturma süreci başladı. Bu süreçte kendi çocuğumuzun arkasını ararken; bir sürü çocuğun mağdur olduğunu öğrendik." ifadelerini kullandı.
E
geçen ay
AKP Li Mollakendi Belediye Başkanı fuhuş operasyonunda tutuklandı
Elazığ'da 'bazı güzellik merkezleri ile otel ve pansiyonlarda fuhuş yapıldığı' iddiası üzerine Cemre Operasyonu düzenlendi. Operasyonda Mollakendi Belediye Başkanı Mehmet Enis Doğan'ında da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Tutuklama sonrası AK Parti Elazığ İl Başkanlığı, Doğan'ı kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.
'Bazı güzellik merkezleri ile otel ve pansiyonlarda fuhuş yapıldığı' iddiası üzerine Elazığ'da düzenlenen Cemre Operasyonu'nda Mollakendi Belediye Başkanı Mehmet Enis Doğan, 'bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek, aracılık etmek veya yer temin etmek' suçlarından tutuklandı. Tutuklamanın ardından AK Parti Elazığ İl Başkanlığı, Doğan'ı kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.
BAŞKANIN DA ARALARINDA BULUNDUĞU 5 KİŞİ TUTUKLANDIElazığ'da geçtiğimiz günlerde ''bazı güzellik merkezleri ile otel ve pansiyonlarda kadınların para karşılığı erkeklerle cinsel ilişkiye girdikleri'' ihbarı üzerine Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Ahlak Büro Amirliğine bağlı ekipler 4 gün önce ''Cemre Operasyonu'' adı altında eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi.Operasyonda, aralarında ''otel sahibi olan ve otelinde fuhuş yaptırdığı'' ileri sürülen AK Partili Mollakendi Belediye Başkanı Mehmet Enis Doğan'ın da aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltının ardından adliyeye sevk edilen 5 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.


AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI İHRAÇ TALEBİYLE DİSİPLİNE SEVK ETTİDoğan'ın tutuklanması kararı sonrasında AK Parti Elazığ il başkanlığının Doğan'ı kesin ihraç talebiyle disipline sevk ettiği alınan kararın ise Genel Merkeze gönderildiği öğrenildi.
Kaynak: ANKA / 3.Sayfa
Mollakendi Elazığ Yerel Haberler Hukuk 3.Sayfa Politika Haberler
E
2 ay
HIV vakaları, dünya genelinde azalma eğilimindeyken, Türkiye’de giderek artıyor!
HIV vakaları, dünya genelinde azalma eğilimindeyken, Türkiye’de giderek artıyor. 2023 verilerine göre, dünyada HIV ile yaşayan yaklaşık 39 milyon birey olduğu tahmin edilirken, resmi rakamlara göre Türkiye’de HIV ile yaşayan 40 bin kişi var. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistikleri ve bu alanda çalışan uzmanlar, 40 binin iki ile çarpılması gerektiğini söylüyor.

KLİMİK Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, "HIV bir pandemidir. HIV, 1981 yılından beri dünyayı etkiliyor. O günden bu güne 40 milyon kişi AIDS ve AIDS ile ilişkili komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti. Çok önemli bir rakam, tüm insanlığı ve dünyayı etkileyen bir salgın bu" dedi.


< Resime gitmek için tıklayın >

HIV dünyada azalıyor, Türkiye'de artıyor
Haberi Görüntüle
HIV/AIDS VAKALARI 2000’LERİN BAŞINDAN BERİ ARTIYOR
Ekonomisi güçlü batı ülkeleri ile Afrika’nın bazı ülkelerinde yeni HIV tanısı alanların sayısının azaldığını aktaran Prof. Dr. Akalın, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNAIDS istatistiklerine göre, Türkiye’de 2000’li yılların başından itibaren başlayarak devam eden ciddi bir artış söz konusu" diye konuştu.

"RESMİ RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR"

Sağlık Bakanlığı Kasım 2023 rakamlarına göre, Türkiye’de yaklaşık olarak 40 bin HIV ile yaşayan birey olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akalın, “Ancak biz hekimler, DSÖ’nün yaptığı bazı hesaplamalardan da yola çıkarak, bunun çarpı 2 olduğunu düşünüyoruz. Resmi rakam 40 bin olsa da biz bunun yaklaşık 80 bin olduğunu düşünüyoruz; çünkü ülkemizde test yaptırma alışkanlığı, farkındalık gibi kavramlar ve risk altındaki kişilerin kolaylıkla gidip anonim olarak test yaptırabilecekleri gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin sayısı oldukça az. Bu nedenle resmi rakamların gerçek olgu sayısını yansıtmadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

COVID DÖNEMİNDE HIV VAKALARI AZALMADI, TEST YAPTIRANLARIN SAYISI AZALDI
Koronavirüs pandemisi döneminde yeni HIV/AIDS vakalarında azalma görünse de, bunun gerçeği yansıtmadığını belirten Prof. Dr. Akalın, “COVID-19’un getirdiği kısıtlamalarla hastanelerin çoğunlukla COVID hastalarıyla ilgilenmesi, kişilerin test yaptırmasını ve hastaneye başvurmasını engelledi. Bu durumda test yaptırma sayısı azalınca tanı alan olgular da azalmış gibi göründü ama yaptığımız hesaplara göre HIV/AIDS vakaları COVID dönemi sonrası yeniden artış eğilimine girdi.”

YENİ TANI ALAN SAYISI YILDA 3000 İLE 4000
Prof. Dr. Akalın, 2000 yılında HIV/AIDS tanısı alan kişilerin sayısının yaklaşık 200 olduğunu ancak vakaların hızla arttığını vurgulayarak, şunları söyledi: “2010’da bu sayı yaklaşık 1000’e çıktı. 2018’de yaklaşık 3.400’e ulaştı. Yılda 3000 ile 4000 arası yeni olgu olduğunu düşünüyoruz. Çok ciddi bir artış eğilimi söz konusu. Her yıl yeni tanı alan sayısı artıyor. Resmi rakamlara göre 14 yılda gelinen durum binlerden 40 binlere ulaşmak oldu.”

Ülkemizde verem hastalığının (tüberküloz) çok başarılı bir verem savaş programıyla kontrol altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akalın, “Ancak HIV enfeksiyonu kontrol altında değil. Birçok batı ülkesi bu artış eğilimini tam tersine çevirmişken bizde hala ciddi bir ivmeyle artış devam ediyor” ifadelerini kullandı.

"ORTAÖĞRETİMDE VERİLEN CİNSELLİK BİLGİLERİ YETERLİ DEĞİL"
Söz konusu artışın nedenlerini açıklayan Prof. Dr. Akalın, “HIV/AIDS ile ilgili ciddi bir farkındalık eksikliği ve bilgisizliğimiz var; bana bir şey olmaz düşüncesine yol açıyor. En önemli nokta bu. İkincisi; ortaöğretimde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önleme konusunda verdiğimiz eğitim yeterli değil. Bu eğitimlerin güçlendirilmesi lazım. Cinsellik dönemine gelmeden gençlerimizin bu bilgileri alması ve önlemleri bilmesi lazım. Yapılan bazı anketler cinsellik yaşının düşmüş olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla çocuklar 16 yaşına gelmeden bu eğitimleri vermemiz lazım. Bunun dışında gönüllü test ve danışmanlık merkezlerinin artırılması gerekiyor. Buralarda anonim test yapılıyor. Bir de anahtar popülasyon dediğimiz; erkek ile seks yapan erkekler, seks işçileri, transseksüel kadınlar, çok partnerli kişiler ve damar içi uyuşturucu kullananlar yüksek risk altındadır. Bu yüksek riskli anahtar popülasyonlara yeterince ulaşamamak da önemli bir problem” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Akalın, dünyanın HIV’e karşı 95-95-95 hedefini benimsediğini ve bu hedefi başardığını açıklayarak, "Bizim esas problemimiz birinci 95’te. Hesaplamalara ve tahminlere göre, ülkemizdeki HIV ile yaşayan bireylerin ancak yarısına tanı koymuş durumdayız. Burada da gerek farkındalık eksikliği gerekse de anonim test merkezlerinin az olması, bilgi eksikliği, damgalanma ve ayrımcılık gibi faktörler etki ediyor” dedi.

RİSKLİ CİNSEL TEMASTAN KAÇ GÜN SONRA TEST YAPTIRMAK GEREKİR?
Riskli bir cinsel birliktelikten sonra muhakkak test yapılması gerektiğini kaydeden Akalın, “Bu testler virüs vücuda girdikten sonra belli bir dönem negatif kalabiliyor, buna da pencere dönemi diyoruz. Yaklaşık 3 haftalık bir dönemi kapsar. Dolayısıyla riskli cinsel ilişkiden iki gün sonra test yapıldığında sonuç negatif çıktığında, bu sizin virüsü almadığınız anlamına gelmiyor. 2’inci hafta ile 45’inci gün arasında yaptırılabilir. Erken dönemde test yaptırılmasını istemiyoruz. Kesinlikle negatif diyebilmek için 45’inci gün yapılan testin negatif olması gerekir. Riskli cinsellik sonrası bu kişilerin muhakkak bir hekime başvurmasını öneririm. Riskli ise ilk 72 saat içinde profilaksi yapılır yani kişiye 4 hafta boyunca ilaç tedavisi uygulanır. Bu kişilerde 90’ıncı günde yapılan testin sonucu negatif gelirse o kişi HIV almamış kabul edilir. Süreler burada önemlidir” diye konuştu.

HIV/AIDS’TEN KORUNMANIN YOLLARI
HIV/AIDS’ten korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Akalın, “Rastgele cinsel temastan kaçınılmalı. Çok partnerli olunmamalı. Kondom kullanılmalı” dedi.

HIV’İ VÜCUTTAN TAMAMEN ATMA ÇALIŞMALARI HALA DEVAM EDİYOR
HIV’i vücuttan tamamen atmaya yönelik tedavi çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Akalın, “Aşı çalışmaları istediğimiz başarı oranlarıyla gitmiyor ama umutsuz olmaya gerek yok. Tedavi çalışmaları konusunda ben umutluyum, öyle bir noktaya geleceğiz ki bir süre sonra belli bir dönem ilaç kullandıktan sonra virüsü vücuttan tamamen atabileceğiz” şeklinde konuştu.

Virüse karşı şu an kullanılan ilaçların da geçmişe kıyasla bir devrim niteliğinde olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Akalın, “Bu ilaçlar, düzenli kullanıldığında ve uzman bir hekim denetiminde olunduğunda virüsü kanda tamamen baskılayarak bağışıklık sisteminin hasar görmesini önlüyor. HIV ile yaşayan bireylerin yaşam beklentisi, HIV ile yaşamayan bir bireye yaklaşıyor böylece. Öte yandan şu an kullandığımız tedaviler virüsü vücuttan tamamen atamıyor, yani kişi ilacını kullanmaz veya kullanımına ara verirse virüs eski haline geri dönüyor" dedi.

HIV’Lİ BİREY DOĞRU TEDAVİYİ ALDIĞINDA ENFEKSİYONU BULAŞTIRMIYOR
Akalın, “Tedaviyle kanındaki viral yükü baskılanmış kişi, virüsü başkasına geçiremez. Böylece tedaviden korunmaya gitmiş oluyoruz. Yani bir kişiyi tedavi ettiğiniz zaman başka bir kişinin enfeksiyonu almasını önlemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
E
2 ay
Türk vatandaşlığı satan belediye başkan adayı!!
Türk vatandaşlığı satan belediye başkan adayı! Savunması da olay kadar vahim


< Resime gitmek için tıklayın >

MİT, Türk vatandaşlığı satan şebekeyi çökertti, sanıklar arasında AK Parti Karakeçili Belediye Başkan adayı Hüseyin Özçelik de var. Özçelik, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında "Siyasetçiyiz, vatandaş yardım istediğinde ilgili kurumları arıyoruz. Bunlar normal şeyler" dedi.

Kırıkkale'nin Karakeçili Belediye Başkanı adayı AK Partili Hüseyin Özçelik'in, aralarında devlet memurlarının da olduğu suç örgütüne açılan davada yargılandığı ortaya çıktı.
Sözcü'den Can Bursalı'nın haberine göre; MİT 2020'de İstanbul, Ankara, İzmir, Kırşehir ve Kırıkkale Göç İdaresi Müdürlüğü personelinin, vatandaşlık işlemlerinde sahtecilik yaptığını tespit etti. Şüpheliler fiziki ve teknik takibe alındı. Ülkeye giriş yapmak isteyen yabancı uyruklu kişilere Türkiye Cumhuriyeti istisnai vatandaşlık işlemi, oturma ve çalışma izni işlemlerinin usulsüz bir şekilde yapıldığı, rüşvet ve haksız menfaat sağlandığı belirlendi. Hazırlanan iddianamede, grubun liderinin C.A. ve S.T. olduğu belirtildi.
SANIKLAR ARASINDA BAŞKAN ADAYI DA VAR
AK Parti'nin Karakeçili Belediye Başkan adayı Hüseyin Özçelik ve 57 kişi de davanın sanıkları arasında yer aldı. Nüfuz ticareti, suç örgütü kurma, resmi belgede sahtecilik, kamu kurumlarının araç olarak kullanılması yoluyla dolandırıcılık suçlamalarıyla yargılanan Özçelik, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
"BUNLAR NORMAL ŞEYLER" DİYEREK KENDİNİ SAVUNDU
Yargılama sürecinde 25 kişi tutuklanırken Özçelik'in de 4 ayrı suçtan 29 yıla kadar hapsi isteniyor. Özçelik, 2014'ten 2019'a kadar Karakeçili Belediyesi'ni yönetti. 2019'da da aday olan Özçelik seçimi Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin adayına 19 oy farkla kaybetti. Özçelik suçlamalar hakkında "Siyasetçiyiz, vatandaş yardım istediğinde ilgili kurumları arıyoruz. Bunlar normal şeyler" dedi.
E
2 ay
Badem Bıyıklı Konya\u0027lı Muhtarın Maceraları
Mahalle muhtarının skandallar zinciri! Swinger partilerine katılıp 17 yaşındaki kızı da istismar etmiş



Konya'da birlikte yaşadığı kadınla 'swinger' partilere katılan mahalle muhtarı M.M., kadının 17 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulundu. Muhtarın cep telefonunda kızla cinsel içerikli fotoğraflar ve videolar bulundu. Anne M.A. ve muhtar M.M. tutuklandı. İstismara uğrayan S.A. devlet koruması altına alındı. Muhtarın ifadesinde, fotoğrafların çoğunu annenin çektiğini ve annenin bu durumdan haberdar olması gerektiğini belirtti.
Konya
'da birlikte yaşadığı M.A. (48) ile 'swinger' partilerine katılan mahalle muhtarı M.M.'nin (54), kadının şu an 17 yaşındaki olan kızı S.A.'ya 3 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Cep telefonunda da S. A. ile birlikte cinsel içerikli fotoğraf ve videolara rastlanan M.M. ve anne M.A. tutuklandı. S.A., devlet koruması altına alındı. Muhtar M.M. ifadesinde, "S.A. ile ilişki yaşadım. Telefonumda çıkan fotoğrafların birçoğunu annesi çekti. Fotoğraflardan bilgisinin olmamasının imkanı yok" dedi.
Konya
 Cumhuriyet Başsavcılığı'na Selçuklu ilçesindeki bir mahallenin muhtarı, evli ve 1 kız çocuk babası M.M.nin, S.A. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu yönünde şikayette bulunuldu. Şikayet üzerine başlatılan soruşturmada S.A.'nın anne ve babasının boşandığı, annesi M.A.'nın da muhtar M.M. ile birlikte yaşadıkları belirlendi. Muhtar M.M. ve anne M.A. geçen pazar günü gözaltına alındı. Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, M.M.'nin el koyulan telefonundaki incelemede, S.A. ile birlikte cinsel içerikli fotoğraf ve videolara rastladı.
"ÇIPLAK FOTOĞRAFLARIMI ÇEKTİ"
S.A.'nın Çocuk İzleme Merkezi'nde alınan ifadesinde, şu an 17 yaşında olduğunu, M.M.'nin cinsel istismarlarının 14 yaşındayken başladığını, 3 yıldır da aralıklarla devam ettiğini söyledi. S.A., ifadesinde, "Ben o dönemler sanırım 14 yaşındaydım. M.M., bana iyi ve yakın davranıyordu. Bir süre sonra bana dokunmaya, okşamaya, soyup, çıplak fotoğraflarımı çekmeye ve ters ilişkide bulunmaya başladı. Bu durumdan rahatsızdım ama annem üzülmesin ve araları bozulmasın diye bir şey söylemiyordum" dedi.
MUHTARDAN ŞİKAYETÇİ OLMADI
S.A., M.M.'nin annesiyle resmi nikahı var mı bilmediğini belirterek, "Bize maddi ve manevi yardımları oldu. Anneme bu olayları hiç anlatmadım. M.M.'den şikayetçi değilim" dedi.
"ARA ARA SWINGER PARTİLERİNE KATILIYORDUK"
M.A. ise ifadesinde "M.M. ile yaklaşık 2018 yılında tanıştık. Ara sıra swinger partilerine katılıyorduk. Çekilen fotoğraflardan herhangi bir bilgim yok" derken, muhtar M.M. de ifadesinde fotoğrafları M.A.'nın çektiğini belirterek, "S.A. ile ilişki yaşadım. Onu öpüp, okşadığım doğrudur. Telefonumda çıkan fotoğrafların birçoğunu annesi çekti. Fotoğraflardan bilgisinin olmamasının imkanı yok" dedi. Muhtar M.M. ve anne M.A. tutuklandı.


< Resime gitmek için tıklayın >
E
2 ay
Neden Türkiye hala kötüye gidiyor \"Why Turkey’s Economic Crisis is (Still) Getting Worse\"
https://www.youtube.com/watch?v=v6xAdaCBIe4


Artık yabancılarda Türk ekonomisi belgeseli yapmışş
E
2 ay
Hilmi Türkmen\u0027den 6 Şubat depreminin yıl dönümünde skandal afiş !!
50 binin üzerinde insanımızın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in ilçede bazı noktalara asmış olduğu "CHP'nin 'hayır' oyuna rağmen mahallemize ilave 1 kat imar getirdik" yazılı pankart hem ilçe halkının hem de sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekti.
'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen ve on binlerce canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depreminin üzerinden tam bir yıl geçti. Ülke olarak yaralarımızı sarmaya çalıştığımız bu süreçte uzmanlardan olası İstanbul depremi için her gün yeni bir uyarı geliyor. Hal böyleyken Üsküdar'da belediye başkanının adıyla asılan bir afiş sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.


"CHP'NİN 'HAYIR' OYUNA RAĞMEN..."
İki dönemdir Üsküdar Belediye Başkanlığı yapan ve bir dönem daha aday gösterilen Hilmi Türkmen, Mimar Sinan Mahallesi'ne +1 kat imar verdiklerini "Sevgili Mimar Sinanlılar CHP'nin 'hayır' oyuna rağmen mahallemize ilave 1 kat imar getirdik" yazılı pankartla duyurdu.

"YANINDA DA TABUT HEDİYE ETSİN"
Kısa sürede büyük yankı uyandıran pankartla ilgili "Olası İstanbul depremi yakınken artı bir kat getirdik demek", "Deprem olduğu zaman yıkılan binalarda sorumlusun demek ki", "Evlerin hepsi yerle bir olduğunda kullanılacak fotoğraf olur muhtemelen", "Yanında da tabut hediye etsin", "Bu beton sevdası başınızı yiyecek bir gün" şeklinde yorumlar yapıldı.




< Resime gitmek için tıklayın >
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.