Ç

Yüzbaşı
27 Temmuz 2014
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
0 üye
Görüntülenme (?)
3626 (Bu ay: 0)
Gönderiler Hakkında
Ç
2 yıl
İnsan Nedir?
Doğdumuzdan beri büyüdüğümüz çevre, beraber vakit geçirdiğimiz insanlar, okuduğumuz kitaplar ve yaşadığımız olaylar. Bizi biz yapan tüm bu şeylerin bize olan etkisi. Yani karakterimizi ve hayatımızı şekillendiren aslında burada saydığım örnekler. Kendi başımıza düşünüp bir şey oluşturmuyoruz veya kendimizi şekillendirmiyoruz. Yaptığımız her şey dış dünyanın bizde bıraktığı etkiler sayesinde gerçekleşti. Mesela bu yazıyı okuyup neyden bahsettiğimi araştıracaksınız. Veya resim kursuna gitmek istiyorsunuz ama buna vesile olan sizi etkileyen başka 1 şey. İnsanları tamamen dış dünya mı şekillendiriyor?
Ç
5 yıl
Günormanında sıradan bir gece
Gece hiç bu kadar sakin ve karanlık olmamıştı. Sanki burada olmamızı istemeyen Günormanıyla birlik olmuşlardı. İşin garip kısmı biz de onlarla aynı düşüncedeydik. Sabahı geçirdiğimiz köyde bu orman hakkında bir çok efsane anlatılıyordu. En ilginci ise yalnızca gece olunca görünen bir varlıktı. Her gittiğimiz yerde bunun gibi efsaneler duyduğumuz için anlatılanlar masallardan öteye gitmiyordu tabii. Fakat nedense bu defa masalların gerçek olabileceğinden şüphe duymuştum. Yanımda benimle birlikte yolculuk ederek yeni yerler görmek isteyen Tenir vardı. Her zaman olduğu gibi yalnızca babasından izin almak şartıyla benimle gelmesine izin vermiştim. Çoğunlukla verdiğim kararlardan şüphe duymazdım çünkü olabilecek her ihtimali düşünüp ondan sonra faaliyete geçerdim. Mesela ormanda geyik avlayacaksam vahşi hayvanları ormandan uzaklaştırmak için Solis bitkisini kullanırdım. Bu bitki etçil hayvanları uzaklaştırır otçul hayvanları ise kendisine çekerdi. Usta Vergheim'in Çeşitli Bitkiler kitabının son sayfalarında Solis'in niçin etçilleri uzaklaştırdığı, otçulları kendine çektiği yazsa da yine de bu bilgi aklımdan çıkmıştı. Bu sefer yanıma gece karanlığına kalma durumunda meşale sapı hazırlamıştım. Heybemdeki çakmaktaşıyla meşaleyi yakınca gözlerim kamaşmıştı. Şimdi yoldaşımı ve verdiğim kararı çok daha iyi görebiliyordum. Tenir'in gözlerine bakmamla birlikte onda ilk defa korkuyu seziyordum. Gözleri tıpkı tuzakta peynir gören bir fareyi andırıyordu. Vücudu ise çıngıraklı bir yılanın kuyruğundan farksızdı. Hasta olmadığından emin olmasam sıtma geçiriyor derdim. Fakat benden bile sağlıklı olduğunu biliyordum. Sakin bir sesle;
-Yarın köyümüze geri dönüyoruz. En son yaptığımız yarışı hatırlıyor musun? Nasıl fark atmıştım sana.
Dedim ve gözlerine baktım. Söylediğim şeyler onu pek etkilememiş gözüküyordu. Normalde hemen ikinci bir yarış yapacağımızı ve o yarışta beni geçeceğini söylemesine rağmen bu sefer titreyen bir sesle;
-Evet, hatırlıyorum. Bu ormandan nasıl geçeceğiz Tarel amca?
-Merak etme oğlum. Köyde anlatılanlar sadece insanların uydurduğu hikayeler. Kendi korkularını ancak bu şekilde bastırıyorlar. Ormanın sonunda bir han var. Sıcak ateşin önünde iki soğuk bira ve güzel bir yemekle dinlenmemize az kaldı.
Av olan bir tavşanın okun ucundan kaçması gibiydi Tenir'in yüzündeki gülümsemeyi yakalamam. Sonra yine eski haline döndü. Yavaş yavaş yol almaya devam ettik. Köylülerin dediğine göre burada 3 gündür yağmur yağmıyormuş. Bu yüzden bastığımız yerleri kontrol etmek zorunda kalmıyorduk. Ağaçlarsa tıpkı gözetleme kulelerini andırıyordu. Kuleler kadar sağlam ve seyreklerdi. Bir şeyler ters gidiyordu. Sadece kurt derisi botlarımızın toprakla temas edişindeki o ses vardı etrafta. Ne baykuş ne de bir kurt uluması. Cennet ile cehennem arasında şaşkınca yer değiştirenlerin sessizliği vardı hakimdi etrafa. Tenir adımlarını yavaşlatıp benimle aynı hizada yürümeye başladı. Yüzünü bana dönüp;
-Amca, Kaslon Adasında bizim köyden daha büyük bir köy var mı?
-Adanın doğu kıyısında bizimki kadar büyük bir köy daha var. Sen Köyü. Oraya birlikte gitmemiştik di mi?
-Evet! Babamdan izin almama rağmen sen tek başına gitmiştin ve geri döndüğünde köyümüz hiç olmadığı kadar sakin bir hafta geçirmişti. Hatta sen geldiğin gece pencereden bakarken köylülerin kapılarının önünde tuz serptiğini görmüştüm.
Ç
7 yıl
Bu Sistem Hakkında Fikirleriniz Nelerdir?
< Resime gitmek için tıklayın >
< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >< Resime gitmek için tıklayın >

Resimlerde 2 adet ekran kartı var. Hangisini tavsiye edersiniz?

Fiyat açısından en uygunlarını farklı sitelerden ayarlamaya çalıştım. Daha iyi tavsiyeniz varsa yardımlarınızı bekliyorum. Fiyatı fazla abartmamak koşuluyla biraz daha yukarı çekebiliriz.
Ç
7 yıl
...
.
Ç
7 yıl
Diller Niçin Yapılarına Ayrılmıştır?
Diller niçin tek heceli, eklemeli ve çekimli olmak üzere üçe ayrılmıştır? Mesela Türkçe, sondan eklemeli bir dildir. Peki Türklerin hangi özelliği Türkçe'yi sondan eklemeli bir dil haline getirmiştir?
Ç
8 yıl
Şeytan Korkmadı mı ?
Şeytan, Tanrı'nın varlığından şüphe etmiyor.Çünkü kendisini Tanrı'nın yarattığını insanlar gibi kitaplardan değil bizzat kendisinden öğrendi.Fakat buna rağmen ona karşı geliyor.
Bu olayı insanlara benzetenler olacaktır.Durum şu ki insan ve şeytanı aynı terazide tartamayız.Fakat biri Tanrı'nın yanında yer alırken diğeri bir ilüzyonda yaşıyor.
Gerçeği tam anlamıyla bilen bir varlık niçin ona aykırı hareket etsin ?

(Müslüman arkadaşların görüşleri dikkate alınacaktır.)
Ç
8 yıl
Devam etmemesi için sebep nedir ?
İslam'ı esas alalım.

Allah insanları tanınmak için yarattı.Hazinenin tek başına bir değeri olmaz,eğer var olduğu bilinirse o zaman hazinenin gerçek bir anlamı olur.
Çoğu İslam kaynakları ve alimleri bu şekilde açıklıyor.

Kıyamet koptuğunda insanlar cennet ve cehenneme gidip,sonsuza kadar mutlu veya mutsuz yaşayacaklar.
Peki ya sonra ?
Allah tekrar tanınmak isterse, yeni bir canlı mı yaratacak yoksa hafızalarımız silinip tekrar dünyaya mı gönderileceğiz ?
Sonuçta insanların yaratılma sebebi belli,bir kez olduysa bir kez daha olmaması için bir neden yok.
Ç
8 yıl
Neyi değiştirebildik ki ?
İlk Çağ:Savaşlar,insanları kontrol eden insanlar,fiziksel hastalıklar,aç ve tok insanlar...

Yakın Çağ:Savaş katliamları,insanları kontrol eden makineler,psikolojik hastalıklar,aç ve tok insanlar...

Aradan 3,5 milenyum geçmesine rağmen değişen hiçbir şey yok.Geliştik diyoruz fakat kendimizi tekrar etmekten başka bir şey yapmıyoruz.
Krallar şirketlere dönüştü.
Oy kullanarak,seçme hakkımız olduğunu düşündük,
savaşarak kendimizi koruduğumuzu.
Kendimize liderler seçtik,
Tekrar yönetilebilmek için.
Kağıt parçasına ihtiyaç duyduk,
birbirimize güvenmeden yaşayarak.
Daha zeki olduk,dünyada fakir insanların olmasını normal görerek.

Neyi değiştirebildik ki ?
Ç
8 yıl
Skolastik Düşünce ve Bilim arasındaki benzerlik
İnsanlar eskiden inandıkları şeylerde mantık aramazdı.Dünyayı öküzün boynuzları üstünde düşünürlerdi,sadece inandıkları için.Depremleri öküzün hareketlerine bağlarlardı.Fırtına,hortum ve selleri Tanrının kızgınlığına.Dini yasalar onlar için dogmatikdi.
Bu yargılara inanmayanlar ya cezalandırılırdı ya da toplumdan dışlanırdı.

Şimdiyse tam tersi olmuş durumda.Bilim sanki inanmamız gereken tek şey olarak gösteriliyor bize.Bilimin dediği her şey doğru ve zaman ilerledikçe bilimsel yasaların yerini tekrar bilimsel yasalar dolduruyor.Eğer bilimi reddersek toplum tarafından dışlanıyoruz ve cahil damgası yiyoruz.

Tıpkı eski insanlar gibi.

İkisi arasındaki bu benzerlik beni korkutuyor.Sanki bir distopyada yaşıyormuşuz gibi.
Ç
9 yıl
Siz koyun.
Yaşamak,bize seçenekler sunan bir yol.Nesillerdir insanoğlu bu yolu takip etmiştir.Nerede başladın sorusu onlar için nerede bitireceksin sorusundan farksızdır.Çünkü herkes cevapları bilemeyecek kadar uzaklaşmıştır.

Uçurum,aşağı bakmak çok kolay fakat tırmanması bir o kadar zor.Peki tüm bunlara son vermek istediğinde sadece gerekeni yapmak yeterli olacak mıdır ? İnsanlara bu kadar basit olduğunu düşündüren şey nedir ? Bir şeylere anlam yükleyince onların gerçekten de düşündüğümüz gibi olacağını sanarız.Ve bu kararlarımızı vermeyi sağlayan en önemli mekanizmayı oluşturur.Bu da doğru ve yanlışlarımızı oluşturur.

Yanılgı,hepimizin her gün yaşadığı şey. Devam etmemiz gerektiğini düşünürüz çünkü kimse farklı bir şey denememiştir.İlerlemeye çalışmak en büyük yanlışımız olur çünkü kimse yanılgının ne demek olduğunu bilmez.

Gerçekse hayattaki uçurumun sonuna geldiğinde her şeyin bir yanılgıdan ibaret olduğunu bilmektir.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.