R

Onbaşı
28 Kasım 2014
Tarihinde Katıldı
Takip Ettikleri
1 üye
357947 Gün Cezalı
356324 gün 6 s. 4 dk.
Gönderiler Hakkında
R
4 yıl
cinsel olgunluğun 18 yaş olması saçmalığı
bildiğiniz gibi 18 yaş sınırı kişinin çocukluktan yetişkinliğe geçtiği yaş sınırı olarak bilinir. toplum içinde keskin bir 18 yaş algısı vardır. 18 yaşına 1 gün kalmış bir kıza elini sürmek 25 yıl hapis cezası gerektirirken, 1 gün sonra elinizi sürerseniz hiçbir problem olmaz. benim merak ettiğim bu 18 yaş sınırını kim ortaka attı ve nasıl olduda bu derece tabulaşabildi. bu tabu hepinizin beynine yerleşmiş vaziyette. o gün o yaş sınırı 18 değil de 20 olarak söylenseydi, 19 yaşındaki bir kıza iltifat eden birisini linç ederdik. peki ama 18 yaş nereden çıktı.
R
5 yıl
asit yağmuru kedileri öldürdü
arkadaşlar bugünkü asit yağmuru yüzünden sokaktaki 2 kedi çırpına çırpına öldü. yerde biriken suyu içmişler galiba. ağızlarından köpük geldi öldüler. aman dikkat edin.

konuyu ekşi sözlükte de yazmışlar. link eklemeyi bilmiyorum.

‪eksisozluk.com/entry/95590359
R
5 yıl
kazalı araba aldık. büyük sorun var
kamuoyuna itirafımdır

ben uzun yıllardır donanımhaber.com forumunda üyeliği bulunan ve gerek konulara yorum yazarak gerekse yeni konular açarak, sevgili forum arkadaşlarım ile bilgi alışverişinde bulunmaktayım. Bir süredir özel hayatımda yaşadığım çalkantılı olaylar sebebi ile kendimi kötü hissetmekteydim. 24 mart 2019 tarihinde, eğlenmek ve kafa dağıtmak amaçlı sözkonusu başlığı açtım. başlık tamamen doğaçlama ve absürt olaylar içermekteydi. sözde kazalı bir araba almıştım ve araba ölümlü kazaya karışmıştı. amacım gelecek yorumlara vereceğim absürt cevaplarla yüzlerimizde azda olsa tebessüm oluşturmaktı. şu üç günlük dünyada yüzümüzde oluşacak bir tebessüm herşeye değmezmiydi? mutlu olmak bu kadar zor değildi. belkide ben çok saftım. iyi niyetle yola çıkmıştım ancak olaylar kontrolümden çıktı. açtığım konunun sosyal medyaya ve eşki sözlüğe düşmesi çok uzun sürmedi. bir kar topundan, koca bir çığ oluşmuştu ve büyümeye devam ediyordu. ne yapacağımı bilemiyordum. mecburen olayı idare etmeye çalışıyordum. ufak bir şaka nerelere gelmişti. inanmakta zorlanıyordum. bu durum artık benim için gurur meselesi haline gelmişti. omuzlarımda donanımhaberin isminin ağırlığını taşıyordum. şakamda bulunan ölü espirisi, donanımhaber ölücüleri ile ilişkilendirlmişti. bu durumda vazgeçersem bütün forumu yüzüstü bırakmış olacaktım. amacım konuya fazla mesaj yazmayarak unutulmasını sağlamaktı. ancak hiç beklemediğim birşey oldu. posta kutuma bir mesaj geldi. yazan kişi show tv bünyesinde çalışıyordu ve benimle görüşmek istiyordu. ben olayı kapatmaya çalıştıkça işler dahada sarpa sarıyordu. olaya basında ilgi göstermeye başlamıştı. idare etmek için mesaja cevap verdim. karşı taraf numaramı istedi olayı görüşmek için. olaya basının bulaşmasının heyecanıyla bir anlık gafletle numaramı verdim. show tv nin sabit numarasından arandım ve olayla ilgili röportaj talep ettiler. ben kendimi ve forumun gururunu kurtarmak pahasına yalanlar söylerek sıyrılmaya çalıştım ve bilgi vericem diyerek görüşmeyi sonlandırdım. bir saat sonra başka bir sabit numaradan arandım ve show tv bünyesindeki bir avukat ile görüşmeye başldım. bana olayla ilgili hukuksal destek vereceklerini söylediler. bende ailemle görüşmem gerektiği söyledim. atlatmaya çalışıyordum ancak başaramıyordum. telefonu kapattığımda bir çıkmazın içinde olduğunu anladım. bundan kurtulmanın tek yolunun, olayı gerçek gibi göstermek olduğunu düşündüm. gidip bir sirocco kiralayacaktım. aracın belirli bölgelerine kan bulaştırıp kurutacaktım. kurumuş et parçalarını aracın kuytu köşelerine gizleyecektim. röportaj sırasında plakayıda kapatacaktım. bu şekilde hem basından kurtulacaktım hemde konuyu kapatabilecektim. basın benden kaza ile ilgili fotoğraflarda isteyecekti. bunlarıda photoshoptan anlayan bir arkadaşımla halledecektim. bir aracı kaza yapmış gibi gösterecekti. planım bu şekildeydi. ancak aileme durumu nasıl açıkayacaktım. benim bir arabam yoktu ve televizyona çıkacaktım. bende arkadaşımın arabası olduğunu ve onun borçların dolayı arabayı benim üstüme yaptığını söyleyecektim. bu şekilde olay tv ye yansıdığında inanacaklardı. planım hazırdı. rent a car lardan sirocco arıyordum. birtane buldum ancak manuel vitesliydi. ben manuel kullanamadığımdan otomatik vites aramaya devam ettim. mecidiyeköyde birtane buldum. ama en kısa 1 haftalık kiralama yapıyorlardı ve bütçem buna yetmiyordu. artık iyice çıkmaza girmiştim. ufacık bir olayın geldiği yere inanamıyordum. bu benmiydim? artık olayın nerede başladığını ve nerede biteceğini unursamıyordum. bir yandan televizyoncular arıyordu, bir yandan ailem araba konusunu irdeliyorlardı. diğer yandan donanımhaberin sorumluluğunu omuzlarımda hissediyordum. mesaj kutum dolup taşıyordu. arabayı ucuza almak isteyen ölücüler adeta yalvarıyordu. aman allahım. ben kendimi nasıl bir duruma sokmuştum. en sonunda itiraf etmeye karar verdim. bu bir kumardı ve ben kaybetmiştim. eğer mutlu olmak, yüzlerde bir tebessüm oluşturmak istemek bir suç ise. evet suçluyum. asın beni. bu ise insanları mutlu etmeye çalışmanın faturası. ödemeye hazırım. ama şunu unutmayın dostlar. bugün bana yönelen oklar, yargısız infazlar, yarın sizleride vurabilir. işte o gün sevginin ve hoşgörünün tükendiği gündür. bu olay sonunda tek sevindiğim konu ise, bir bebeğin hayatını kaybetmemesidir. çocuklar ölmesin. şekerde yiyebilsinler.........




konunun ilk hali aşağıdadır:

arkadaşlar ağır kazalı bi sirocco aldık. ama çok güzel onarılmış. hiç bi problem yok. sadece ağır bi koku geliyordu güneş altında kalınca. fiyatıda baya uyguna geldi. 8 aydır araç bizde. önceki kazasını merak ettim araştırdım. plaka değişmiş. önceki plakasını öğrendim. kaza ölümlü olmuş. araçta biri bebek 3 kişi ölmüş. sigorta firmasında çalışan bi tanıdığım öğrendi. kaza fotolarını gördüm. ceset parçaları arabanın döşemelerinin içine işlemiş. koltuklar falan değişmiş ama bazı parçalar kalmış galiba. güneşte koku yapıyor. ne yapmalıyım sizce. tiksindim çok fena. elden çıkarayım mı acaba


edit: arkadaşlar bugün arabayı sanayide detaylı temizliğe götürdüm erkenden. arabanın koltukları, alt döşemesi ve havalandırma kanalları söküldü. arka koltuk değişmemiş. alt tarafında kurumuş kanlar bulundu. ayrıca alt döşemenin altında da kurumuş kan ve dokular bulundu. en önemliside havalandırma deliklerinin içindede kurumuş kanlar ve bilmediğim oluşumlar var. ben bu arabayı bana satan şerefsizi bulup bunun hesabını sorucam. hava sıcakken havalandırmayı açınca, havalandırma içine akmış kanlar ve doku parçaları nemleniyormuş ve koku ondan oluyormuş. ama ben döşemedende şüpheleniyorum. o kadar zaman bunları ciğerlerimize çekmişiz. daha ön konsolu inceliyicekler. sadece ön koltuklar değişmiş. o da ön camdan giren demirler koltukları parçaladığı için. kokan parçaların çıkmalarını bulursak değiştiricez parçaları. tavanın döşemesinin de sökülmesini isteyicem. kesin onuda yüzeysel temizleyip bırakmışlardır.



hayatımda ilk defa pertten çıkma araba aldım. resmen tekerlekli tabut almışım. bir daha tövbe. sizde hiç bulaşmayın.



edit 2: konu ekşi sözlükte yazıldığından dolayı show tv den bir arkadaş pm yoluyla iletişime geçti benimle. röportaj talep ettiler. numaramı verdim show tv nin numarasından arandım. böyle bir eöportaj verirsem bi daha bu arabayı satamam. bizimkiler hiç bulaşma diyor. kafam karıştı.


edit 3: röportaj talebini kabul ettim. arabanın temizliği bittiğinde kanlı ve kirli araba parçaları söküldükten sonra onların çekimi yapılacakmış. plakayı kapatıcam çekim sırasında. satın aldığım kişinin ofisine gidicez çekim ekibiyle. show tv hukuksal konularda da destek vereceklerini söylediler. gelişmeleri bildireceğim. ayrıca ekrana çıktığımda donanımhaber in adını söyleyeceğim. buradaki arkadaşlarımızın çok yardımcı olduğunu anlatacağım.


EDİT 4: 27 mart öğleden sonra açıklama ve fotoğraflar paylaşacağım konuyla ilgili.
R
5 yıl
kızlar neden trip atar
kızlar ilişki sırasında, flört sırasında bazen arkadaşlık yaparken bile trip atıyorlar. bunun çekici olduğunu falan mı düşünüyorlar acaba? yoksa bilinçaltından kaynaklanan bi davranış biçimi mi? o kadar havadan sudan konularda trip atıp küsebiliyorlar ki insan dayanamıyor. uzun yıllar süren bi ilişkim bitti. ilişki süreci boyunca o kadar trip yedim ki anlatamam. birkaç aydır ayrıyım ve kafam çok rahat. geçenlerde bi kızla mesajlaşıyordum. kız daha sohbet sırasında bile trip atarak çekici göründüğünü düşünüyor. aranızda kız varsa bize bi açıklamasını yapsında aydınlanalım.
R
5 yıl
hayatın hakkını vererek yaşamak nedir sizce
herkes çok güzel hayatı olsun istiyor. kimisi dünyayı gezmek istiyor, kimisi çok zengin olmak iyi arabalara binmek, kimisi hemen evlenip çocuk yapmak, kimisi hiç evlenmeyip bekar yaşamak, kimisi adrenalin sporlar yapıp eğlenmek. hangisi doğru olan.
R
5 yıl
sizce durumum iyi mi kötü mü?
hayatımı sorguluyorum bir süredir. iyi bir hayatmı sürüyorum yoksa bazı şeylere geç mi kaldım bilemiyorum. sizden fikir almak istiyorum. yaşım 35. varlıklı bir ailede büyüdüm. 30 yaşına kadar hiç çalışmadım. rahat bir hayat sürdüm. farklı kız arkadaşlarım oldu. en son 7 sene süren ilişkim bitti. ilişki bitince kendimi sorgulamaya başladım. ilişkim varken asıl olsa evlenicem diye kafa rahat takılıyordum. ayrılınca boşluğa düştüm. çevremdeki herkes evlendi çoluk çocuğa karıştı. şu anda kendi işim var. kendi evim, arabam, atv, motorsiklet ve teknem var. bunun yanında çok borcum var ama ödüyoruz yavaş yavaş. yani standartlarım yüksek. cevremdeki yaşıtlarıma bakıyorum. evlenmişler, çocukları var, hayatları tek düze olmuş. eğlenmek için avm ye gidip akşam olmasını bekliyorlar. ben bi gün paraşütle atlayıp, diğer gün yurtdışına çıkıyorum. bir gün uçakla adanaya kebap yemeye gidiyorum, bir gün tekne ile boğaza gidebiliyorum. ama hayatımı erteliyorum acaba? evlensem, ayaklarıma prangalar mı bağlanacak. çocuk olunca birden kendimi 45 yaşında mı bulucam. düğün dernek, saçma gelenekler, ailelerin nazı ve yaşlı bir hayatmı doğru olan. geç mi kalıyorum hayata.

not: hayat şartlarıma. akıp fake demeyin. bu şartları sağlamak için 1 milyondan fazla kredi borcum var. eşek gibi çalışıyorum.
R
5 yıl
ciddi ilişkinizde aldatılsanız tepkiniz ne olur
uzun yıllardır süren bir ilişkiniz var. sonra bir gün aldatıldığınızı öğreniyorsunuz. tepkiniz ne olur. sadece arkanızı dönüp çıkarmısınız, yoksa ortalığı cehenneme mi çevirirsiniz? peki böyle biri için ortalığı yakıp yıkmaya değer mi? kafasını kırsan eline ne geçicek. sabaha kadar dövsen yediğin kazığı unutacakmısın. böyle bi durumda sanki en mantıklısı kapıdan çıkıp bi daha arkana bakmamak gibi geliyor. sonra insanın içinde bi öfke patlıyor. zarar vermek istiyor. sonra aslında o zararı yine kendisinin göreceğini anlıyor. çekip vursan adamdan sayarlar. arkanı dönüp gitsen kazığı yediğinle kalırsın. zor iş
R
5 yıl
cinler kediye zarar verdi
merhabq arkadaşlar. sahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. bana çok garip geldi. bilirsiniz kediler gözle görülmeyen varlıkları görebilirler denir. boşluğa kitlenmeleri, bişeyleri kovalamaları bundan derler. iş yerimizde bir kedi vardı. uzun yıllardır beslediğimiz. bir gün kedinin çok yavqş bir şekilde yürüdüğünü ve acı şekilde miyavladığını gördük. veterinere götürdük. kuyruğunun kırıldığını söylediler. kortizon tedavisi uygulandı. bizde kameralardan olayı görmeye çalıştık ama göremedik. aradan bir süre geçti ve kedi iyileşti. üst katta müşteriler ile ilgilenirken kedinin dört nala bişeyden kaçarak alt kata indiğini gördüm. kedinin hali okadar gariptiki hemen tqkip ettim uzaktan izledim. kedi karanlık bir odaya girdi miyavlamaya benzer sesler çıkardı. pisi pisi diyordum ama dönüp bakmadı hiç. karanlığa kitlenmiş ses çıkarıyordu. bende bi cesaretle peşinden girdim. ben girdiğim an kedi bana bqkmadan dışarı koşmaya başladı. korktuğu her halinden belliydi. ortada onu korkuyucak hiçbirşey yoktu. bu olaydan sonra kedinin başına gelen olayın gözle görülmeyen varlıklar tarafından yapıldığına emin oldum.
R
6 yıl
maaşlara dolar oranında zam yapılsa ne olur
arkadaşlar cahilliğimden soruyorum. devlet asgari maaşı ve gider fiyatlandırmaları dolara entegre etse ne olur? mesela diyelim 1 sene önce dolar 1 tl iken ithal edilen a malı 100 tl. b marka telefon 1000 tl. c marka araba 10.000 tl. asgari ücret 1000 tl. benzin 1 tl. krizden sonra dolar 2 tl olunca a malı 200 tl, b telefonu 2000 tl, c marka araba 20.000 tl benzin ise 2 tl oluyor. ama asgari ücret 1000 tl de kalıyor. satın alım gücü yarıya iniyor. devlet dolar 1 tl iken 1000 tl lik telefondan %18 kdv alıyor. yani 180 tl. fiyatı 2000 tl ye çıkınca aldığı vergi 360 tl ye yükseliyor. yani devletin gelirleri dolaylı olarak artıyor. bu durumda asgari ücrete dolar bazında zam yapılsa halk zamlardan etkilenmez diye düşünüyorum. şimdi diyeceksiniz ki devlet o zam yapacağı ücreti nereden bulacak. devletin gelir kaynağı vergiler. vergilerde malın bedeli üzerinden hesaplanıyor. zamlı fiyatlardan alınan vergiler önceki oranlara göre daha yüksek olacaktır. ithal olmayan ürünlerde dolarla alınmamasına rağmen dolar oranında zamlanacak. bu şekilde özel sektörde çalışanların maaşını dolar bazında zam yapacak. sonuç şu. dolar arttı. ithal ürünler otomatikmen fiyatı arttı. yerli ürünlerde dolar oranında zam yapıldı. maaşlar dolar oranında zamlandı. bu olabilir mi acaba. mantıksız yönü varmıdır?
R
6 yıl
devlet bahçeli ve kamikaze operasyonu
arkadaşlar bu söylediklerimi iyi dinleyin. 24 hazirana kadar çok farklı şeyler göreceksiniz. bu plan devlet bahçeli tarafından tek başına gerçekleştiriliyor. amaç tayyip erdoğanın başkanlığı kaybetmesi. bu uğurda kendi siyasi liderliğini kaybetmeyi göze aldı. gelin size hikayeyi en başından anlatayım. mhp ve chp, ortak cumhurbaşkanı adayı gösterip, akp ye karşı muhalif cepheyi oluşturduğu süreçte, akp, mhp nin tabanını elegeçirme amacı ile tuğrul türkeş i bakan olarak hükümete dahil etti. bu süreçte gerek mhp nin tabanının akp ye kayması, gerekse de mhp içindeki muhalefetin, devlet bahçeliyi indirme çabaları devam ederken devlet bahçeli ye bir çıkar yol kalmamıştı. en yakın adamları dağılmıştı. ek olarak geçmişte mhp milletvekillerine yapılan gizli kamera tuzağının başka versiyonlarıda bazı çevrelerin elinde mhp ye karşı kullanılıyordu. işte burada devlet bahçeli cesur bir karar verdi. kamikaze operasyonu. önce akp ye geçen tuğrul türkeş ile tekrar diyalog kurdu. ardından operasyonu için gerekli olan parti başkanlığını devam ettirebilmek için akp ye teslim olurmuş gibi yaptı. bu sayede parti liderliği devam etti. geçmişte akp ya karşı duruşunu aniden akp yandaşı olarak devam ettirdi. bu çok keskin bir dönüştü ancak zaman kısaydı ve bu dönüş gerekliydi. sonra operasyonun diğer adımı geldi. başkanlık sistemi. akp nin bile gündeminde yokken aniden gündeme getirdi. tuğrul türkeş duruma uyanmıştı. devlet bahçeli nin aklında başka şeyler olduğunu açıkladı ama kimse dinlemedi. akp bu fırsatı kaçırmadı. başkanlık sistemi onaylandı. ardından seçim tarihini ileri aldırmak için kolları sıvadı. çünkü zaman daralıyordu. ani bir açıklama ile seçim tarihini ileri almak gerektiğini açıkladı. cumhurbaşkanı bu durumdan rahatsız oldu. devlet bahçeli görüşmede bazı argumanlar ileri sürdü. mhp nin desteğini kaybetmekten korkan cumhurbaşkanı erken seçimi onayladı. operasyonun yapım aşamasının son bir adımı kalmıştı. akp ve mhp ittifakı. herkes devlet bahçelinin bu keskin dönüşünün sebebini merak ediyordu. ama onun amacı dışarıya karşı çok sağlam duvarları olan akp yi içeri sızıp içeriden yıkmaktı. gelinen moktada akp ve mhp bir arada. açıklamalar ortak, hedef ortak. artık yapım aşaması tamamlandı. ve geçtiğimiz hafta kamikaze operasyonunun yıkım aşaması başladı. ortada hiçbir sebep yokken af isteği ortaya çıktı. bu sadece bahaneydi. şu ana kadar 3 kez gündeme getirildi. amaç af falan değil. amaç akp cephesinden ters bir cevap alabilmek. çıkacak yangın için bir kıvılcım. sonrasında türk siyasal tarihinin hiç görmediği ittifak çöküşü ve ortaklar arası seçim öncesi kızılca kıyamet. yapılan tehditler şantajlar herşey açıklanacak. devlet bahçeli akp ile beraber siyasi kariyerinide feda edecek. sonuçlarını hep beraber göreceğiz.

bu olaylar olduğunda bu yazdıklarım haberlere çıkacak. benim nereden bildiğimi merak edecekler. o zaman tekrar yazarım.
DH Mobil uygulaması ile devam edin. Mobil tarayıcınız ile mümkün olanların yanı sıra, birçok yeni ve faydalı özelliğe erişin. Gizle ve güncelleme çıkana kadar tekrar gösterme.