Arama butonu
Bu konudaki kullanıcılar: 1 misafir
23
Cevap
976
Tıklama
4
Öne Çıkarma
HIV vakaları, dünya genelinde azalma eğilimindeyken, Türkiye’de giderek artıyor!
E
2 ay
Yarbay
Konu Sahibi

HIV vakaları, dünya genelinde azalma eğilimindeyken, Türkiye’de giderek artıyor. 2023 verilerine göre, dünyada HIV ile yaşayan yaklaşık 39 milyon birey olduğu tahmin edilirken, resmi rakamlara göre Türkiye’de HIV ile yaşayan 40 bin kişi var. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistikleri ve bu alanda çalışan uzmanlar, 40 binin iki ile çarpılması gerektiğini söylüyor.

KLİMİK Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, "HIV bir pandemidir. HIV, 1981 yılından beri dünyayı etkiliyor. O günden bu güne 40 milyon kişi AIDS ve AIDS ile ilişkili komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti. Çok önemli bir rakam, tüm insanlığı ve dünyayı etkileyen bir salgın bu" dedi.


< Resime gitmek için tıklayın >

HIV dünyada azalıyor, Türkiye'de artıyor
Haberi Görüntüle
HIV/AIDS VAKALARI 2000’LERİN BAŞINDAN BERİ ARTIYOR
Ekonomisi güçlü batı ülkeleri ile Afrika’nın bazı ülkelerinde yeni HIV tanısı alanların sayısının azaldığını aktaran Prof. Dr. Akalın, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNAIDS istatistiklerine göre, Türkiye’de 2000’li yılların başından itibaren başlayarak devam eden ciddi bir artış söz konusu" diye konuştu.

"RESMİ RAKAMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR"

Sağlık Bakanlığı Kasım 2023 rakamlarına göre, Türkiye’de yaklaşık olarak 40 bin HIV ile yaşayan birey olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akalın, “Ancak biz hekimler, DSÖ’nün yaptığı bazı hesaplamalardan da yola çıkarak, bunun çarpı 2 olduğunu düşünüyoruz. Resmi rakam 40 bin olsa da biz bunun yaklaşık 80 bin olduğunu düşünüyoruz; çünkü ülkemizde test yaptırma alışkanlığı, farkındalık gibi kavramlar ve risk altındaki kişilerin kolaylıkla gidip anonim olarak test yaptırabilecekleri gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin sayısı oldukça az. Bu nedenle resmi rakamların gerçek olgu sayısını yansıtmadığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

COVID DÖNEMİNDE HIV VAKALARI AZALMADI, TEST YAPTIRANLARIN SAYISI AZALDI
Koronavirüs pandemisi döneminde yeni HIV/AIDS vakalarında azalma görünse de, bunun gerçeği yansıtmadığını belirten Prof. Dr. Akalın, “COVID-19’un getirdiği kısıtlamalarla hastanelerin çoğunlukla COVID hastalarıyla ilgilenmesi, kişilerin test yaptırmasını ve hastaneye başvurmasını engelledi. Bu durumda test yaptırma sayısı azalınca tanı alan olgular da azalmış gibi göründü ama yaptığımız hesaplara göre HIV/AIDS vakaları COVID dönemi sonrası yeniden artış eğilimine girdi.”

YENİ TANI ALAN SAYISI YILDA 3000 İLE 4000
Prof. Dr. Akalın, 2000 yılında HIV/AIDS tanısı alan kişilerin sayısının yaklaşık 200 olduğunu ancak vakaların hızla arttığını vurgulayarak, şunları söyledi: “2010’da bu sayı yaklaşık 1000’e çıktı. 2018’de yaklaşık 3.400’e ulaştı. Yılda 3000 ile 4000 arası yeni olgu olduğunu düşünüyoruz. Çok ciddi bir artış eğilimi söz konusu. Her yıl yeni tanı alan sayısı artıyor. Resmi rakamlara göre 14 yılda gelinen durum binlerden 40 binlere ulaşmak oldu.”

Ülkemizde verem hastalığının (tüberküloz) çok başarılı bir verem savaş programıyla kontrol altında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akalın, “Ancak HIV enfeksiyonu kontrol altında değil. Birçok batı ülkesi bu artış eğilimini tam tersine çevirmişken bizde hala ciddi bir ivmeyle artış devam ediyor” ifadelerini kullandı.

"ORTAÖĞRETİMDE VERİLEN CİNSELLİK BİLGİLERİ YETERLİ DEĞİL"
Söz konusu artışın nedenlerini açıklayan Prof. Dr. Akalın, “HIV/AIDS ile ilgili ciddi bir farkındalık eksikliği ve bilgisizliğimiz var; bana bir şey olmaz düşüncesine yol açıyor. En önemli nokta bu. İkincisi; ortaöğretimde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önleme konusunda verdiğimiz eğitim yeterli değil. Bu eğitimlerin güçlendirilmesi lazım. Cinsellik dönemine gelmeden gençlerimizin bu bilgileri alması ve önlemleri bilmesi lazım. Yapılan bazı anketler cinsellik yaşının düşmüş olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla çocuklar 16 yaşına gelmeden bu eğitimleri vermemiz lazım. Bunun dışında gönüllü test ve danışmanlık merkezlerinin artırılması gerekiyor. Buralarda anonim test yapılıyor. Bir de anahtar popülasyon dediğimiz; erkek ile seks yapan erkekler, seks işçileri, transseksüel kadınlar, çok partnerli kişiler ve damar içi uyuşturucu kullananlar yüksek risk altındadır. Bu yüksek riskli anahtar popülasyonlara yeterince ulaşamamak da önemli bir problem” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Akalın, dünyanın HIV’e karşı 95-95-95 hedefini benimsediğini ve bu hedefi başardığını açıklayarak, "Bizim esas problemimiz birinci 95’te. Hesaplamalara ve tahminlere göre, ülkemizdeki HIV ile yaşayan bireylerin ancak yarısına tanı koymuş durumdayız. Burada da gerek farkındalık eksikliği gerekse de anonim test merkezlerinin az olması, bilgi eksikliği, damgalanma ve ayrımcılık gibi faktörler etki ediyor” dedi.

RİSKLİ CİNSEL TEMASTAN KAÇ GÜN SONRA TEST YAPTIRMAK GEREKİR?
Riskli bir cinsel birliktelikten sonra muhakkak test yapılması gerektiğini kaydeden Akalın, “Bu testler virüs vücuda girdikten sonra belli bir dönem negatif kalabiliyor, buna da pencere dönemi diyoruz. Yaklaşık 3 haftalık bir dönemi kapsar. Dolayısıyla riskli cinsel ilişkiden iki gün sonra test yapıldığında sonuç negatif çıktığında, bu sizin virüsü almadığınız anlamına gelmiyor. 2’inci hafta ile 45’inci gün arasında yaptırılabilir. Erken dönemde test yaptırılmasını istemiyoruz. Kesinlikle negatif diyebilmek için 45’inci gün yapılan testin negatif olması gerekir. Riskli cinsellik sonrası bu kişilerin muhakkak bir hekime başvurmasını öneririm. Riskli ise ilk 72 saat içinde profilaksi yapılır yani kişiye 4 hafta boyunca ilaç tedavisi uygulanır. Bu kişilerde 90’ıncı günde yapılan testin sonucu negatif gelirse o kişi HIV almamış kabul edilir. Süreler burada önemlidir” diye konuştu.

HIV/AIDS’TEN KORUNMANIN YOLLARI
HIV/AIDS’ten korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Akalın, “Rastgele cinsel temastan kaçınılmalı. Çok partnerli olunmamalı. Kondom kullanılmalı” dedi.

HIV’İ VÜCUTTAN TAMAMEN ATMA ÇALIŞMALARI HALA DEVAM EDİYOR
HIV’i vücuttan tamamen atmaya yönelik tedavi çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Akalın, “Aşı çalışmaları istediğimiz başarı oranlarıyla gitmiyor ama umutsuz olmaya gerek yok. Tedavi çalışmaları konusunda ben umutluyum, öyle bir noktaya geleceğiz ki bir süre sonra belli bir dönem ilaç kullandıktan sonra virüsü vücuttan tamamen atabileceğiz” şeklinde konuştu.

Virüse karşı şu an kullanılan ilaçların da geçmişe kıyasla bir devrim niteliğinde olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Akalın, “Bu ilaçlar, düzenli kullanıldığında ve uzman bir hekim denetiminde olunduğunda virüsü kanda tamamen baskılayarak bağışıklık sisteminin hasar görmesini önlüyor. HIV ile yaşayan bireylerin yaşam beklentisi, HIV ile yaşamayan bir bireye yaklaşıyor böylece. Öte yandan şu an kullandığımız tedaviler virüsü vücuttan tamamen atamıyor, yani kişi ilacını kullanmaz veya kullanımına ara verirse virüs eski haline geri dönüyor" dedi.

HIV’Lİ BİREY DOĞRU TEDAVİYİ ALDIĞINDA ENFEKSİYONU BULAŞTIRMIYOR
Akalın, “Tedaviyle kanındaki viral yükü baskılanmış kişi, virüsü başkasına geçiremez. Böylece tedaviden korunmaya gitmiş oluyoruz. Yani bir kişiyi tedavi ettiğiniz zaman başka bir kişinin enfeksiyonu almasını önlemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EcZaNeT -- 2 Mart 2024; 7:52:1 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Maaşını haketmek için konuyu hiç alakasız bir alana çekmeye çalışan ve ona destek veren rakanoth ve şakşakçı T
Yoruma Git
Yorumun Devamı EcZaNeT - 2 ay +18
Genelde Afrikadan gelenler bu soruna neden oluyor..Tabii Afganistan,Pakistan gibi yerlerden de gelenlerin buna bir katkısı vardır.

Şimdi ''Türkler evlilik dışı cinsellik yaşadıkları i&...
Yoruma Git
Yorumun Devamı Long Nightt - 2 ay +10
La eskiden TRT ne güzeldi, sürekli belgeseller verirdi.
Hatta bir çizgi film vardı, mikroplar ile savaşıyorlardı. Gayet bilimsel anlatıyordu.

AKP öncesi eğitim sistemi ve...
Yoruma Git
Yorumun Devamı Colda - 2 ay +7
C
2 ay
Binbaşı

La eskiden TRT ne güzeldi, sürekli belgeseller verirdi.
Hatta bir çizgi film vardı, mikroplar ile savaşıyorlardı. Gayet bilimsel anlatıyordu.

AKP öncesi eğitim sistemi ve kamu yararı düşüncesi bugünün 100 katıdır.
HIV konuşulurken Freddy Mercury falan örnek olurdu, ne olduğu anlatılırdı.

https://www.youtube.com/watch?app=desktop&v=vEmsaXA-go0



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

R
2 ay
Yüzbaşı

Türkiye'de HIV kapanların ezici çoğunluğu muhalefe oy verir. Tahmin edin neden


Bu mesaja 9 cevap geldi.
L
2 ay
Yüzbaşı

Genelde Afrikadan gelenler bu soruna neden oluyor..Tabii Afganistan,Pakistan gibi yerlerden de gelenlerin buna bir katkısı vardır.

Şimdi ''Türkler evlilik dışı cinsellik yaşadıkları için bu hastalık yayılıyordur' diyen tipler olacaktır..Türkler 10 sene öncede evlilik dışı cinselik yaşıyordu ama böyle bir sorun yoktu.Bu sorun ülke yol geçen hanına döndükten sonra artmaya başladı.Hem sadece bu değil;uyuz,kızamık,su çiçeği gibi Türk toplumunda on yıllar önce silinen hastalıklar tekrar gün yüzüne çıkmaya ve yayılmaya başladı.Bunun sebebi hikmeti sizce nedir?


Bu mesaja 1 cevap geldi.
H
2 ay
Binbaşı

Kesinlikle katılıyorum buna


Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
D
2 ay
Yüzbaşı

Nedeni uzakta arama bence yakınında çünkü



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
D
2 ay
Yüzbaşı

Ailen neden Muhalefete oy vermiyor peki istisnalar sanırım? :)



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Halikarnas Şakşakçısı
H
2 ay
Binbaşı

oooo büyük laf ayakta boşladım resmen




Bu mesajda bahsedilenler: @DeepImpact.
D
2 ay
Yüzbaşı

Namussuz bunlar kardeş önündeki en büyük sorunu görmüyorlar boş şeylere takılıyorlar bende hatırlıyorum eskiden yoktu bu hastalıklar yeniden çıkmaya başladı bunlari konuşturan Kılıçdaroğlu oldu :) Yerel seçimlerden sonra biraz dururlar :)





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DeepImpact. -- 2 Mart 2024; 9:57:10 >

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Long Nightt
E
2 ay
Yarbay
Konu Sahibi

Maaşını haketmek için konuyu hiç alakasız bir alana çekmeye çalışan ve ona destek veren rakanoth ve şakşakçı TROLL forumdaşım.. . Bu siyaset üstü bir konu. Ben sağlık alanında çalışıyorum, emin olun AIDS ve HIV enfeksiyonu sizin tüme varımlarınızdan ibaret değil .Adamakıllı bir fikriniz varsa buyrun yazın yada konuyu amacından sapmadan eleştirin,,, ama varsa yoksa siyasete tüm olayı bağlamayın .. bunun haricinde kusmak istediğiniz fikirleniz için siyeset içerikli konulara defolun gidin burda size ekmek yok.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EcZaNeT -- 2 Mart 2024; 10:27:4 >
Bu mesaja 1 cevap geldi.

Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
G
2 ay
Yüzbaşı

Saydın mı? Nüfus sayımı mı yaptın?




Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
M
2 ay
Yarbay

"Cahilim ve bunu göğsümü gere gere gösteriyorum" diyorsun 😀



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

A
2 ay
Yarbay

işallah bir kuru ekmeğe muhtaç kalırsın.



< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
H
2 ay
Yarbay

Katılmıyorum, açıkça LPG olan ve zina eden hetero tayfada HIV oranı en yüksek olur diye düşünüyorsunuz, ama gizli LPG olan tayfa da kendini gizleyince HIV kapmaz diye bir şey yok. Sosyal medyada "Konya içi pasif" kovalayan Anadolu irfanı çoluk çocuklu sakallı bıyıklı dayılar yok değil. Sonra bunun karısı da farkında olmadan ondan HIV kapıyor. Genç erkeklerin çoğu zaten serseri mayın, kadın erkek hayvan demeden nefes alan her şeyi becerecek kıvamda ve bunu "erkeklik" olarak görüyorlar. Korunma desen zaten hak getire. Uğur Dündar'ın programında fahişe kılığındaki muhabirin gizli kamerayla yaptığı çekimde "Ama bende HIV var" diyince "Atın ölümü arpadan olsun" diyen tipler var. Ülkede cinsel eğitim zaten sıfır. Bir de milyonlarca mülteci geldi; Afrikalısı, Suriyelisi, Iraklısı, İranlısı, Afganı, Kazak'ı, Türkmeni vs. vs. Geçen Faslı trans oğlanda HIV çıkmıştı; oturduğu küçük ilçede yüzlerce erkekle ilişkiye girdiği düşünülüyordu. Fuhuş yapmak için Türkiye'ye gelen Türk cumhuriyetlerinden kadınlar da var. Gelen mültecilerin çoğu genç bekâr erkekler, özellikle Baça Bahzici Afganlar çok fena. Anlayacağınız HIV konusunda Afrika seviyesine koşar adım ilerliyoruz.





< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hitokiri_johndoesai -- 2 Mart 2024; 11:34:43 >


Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
J
2 ay
Yarbay

Kanıt ?



< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >


Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
W
2 ay
Yarbay

Enflasyon sebebiyle fuhuş arttı. Enflasyon sadece bir pahalılık olayı değildir. Esasen enflasyon milletleri içinden bozan bir olaydır. Ahlakı bozar. Borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır. Onun için batı enflasyona bir numaralı halk düşmanı der. Batı enflasyondan fevkalade çekinir.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.



A
2 ay
Yüzbaşı

Kişi kendinden bilir işi.




_____________________________

Eski kullanıcı adı: NaturalBornKillaz



Bu mesajda bahsedilenler: @Rakanoth
S
2 ay
Yarbay

göçler yüzünden